PKK'nın yıllarca kendince Türkiye'nin 'yumuşak karnı' gördüğü Diyarbakır'da terör 'paydos' etmişti. Gazetelerde şu türden haber-röportajlar yayınlanmaya başlamıştı:- Diyarbakır, hasret kaldığı huzura kavuştu. İnsanlar evlerinden çıkıp 'normal yaşamaya' başladı. Silah sesleri duyulmuyor, yüzler gülüyor.Bugünün Diyarbakır'ına baktığımızda, içimiz kanıyor.Terör, esnafa kepenk kapattırıyor.Esnaf dükkanını açıyor; ya kurşun atılıyor ya taş; camlar kırılıyor.Sonra da dükkanını tekrar kapatıyor.Polis geliyor 'halk alışveriş yapmak istiyor, dükkanları açın' diyor.Esnaf 'can güvenliğim yok' diyor açmıyor.Havada kurşunlar vızır vızır.Bombalar patlıyor, polise saldırılıyor.Vilayet binası ancak asker yardımıyla güvenlik içinde olabiliyor.İşyerleri, bankalar, otomobiller bombalanıyor, yakılıyor; ortalık dumandan geçilmiyor.Yollarda güvenlik kuvvetleri ve hastasına ilaç arayan insanlardan başkaları yok.Kentten gelen fotoğraflara baktığınızda 'burası benim ülkemin bir şehri' diyemeyeceğiniz, 'vahşileşip yabancılaşmış' tablo görüyorsunuz.Can güvenliği olmadığı için Diyarbakır'da oynatılamayan D.Bakır-F.Bahçe maçı Malatya'ya alınıyor.İmralı'daki 'baş' tarafından 'Eyalet Valisi' olduğuna inandırılmış bir belediye başkanı; 'başsız' kalmış bir kentte 'Apoculuk' oynuyor!Ve bizim Ankara'mızda birileri, boş boş bakıyor.Diyarbakır yanıyor, onlar bakıyor.Diyarbakır'dan yükselen 'ahhh' seslerini de...Popüler şarkı 'Karagümrük Yanıyor'u dinler gibi dinliyor.Yakın zamana kadar normal bir yaşama dönen Diyarbakırlı, ne oldu da tekrar o acılı günlerine dönmeye başladı?Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, ana dilde yayın hakkı vs...Verildikçe azan bir terör örgütünün...Türkiye'nin kendi insanına verdiği hakları 'PKK'nın kopardığı taviz' diye algıladığı anlaşılıyor.Daha fazlasını istiyor.Ankara o 'fazlasını' verir mi bilinmez.Ama bizim şunu bilme hakkımız var.Beyler! 'Teslim' olduysanız, lütfen söyleyin...Bizler başımızın çaresine bakmayı biliriz.Şakir Süter/ Akşam