Mevlid kandilindeki merasim, zikir ve okumaları, kendinden menkul uyduruk fetvalarla bid'at ve harama çıkartan Hayrettin Karaman'a, Büyük İmam Celaluddin Suyutî öyle okkalı tokat çakıyor ki, artık iflah olmaz.
İşin vahametine bakın ki, kendilerinden üç-beş adamın türettiği ve içinde Hz. Peygamber'in doğmadığı Kutlu Doğum haftası, mukaddes ve mübah? Fakat âlemlere rahmet Hz. Muhammed'in dünyayı teşrif etmesiyle asırlardan beri Kur'an tilaveti, zikir, saat ü selam, ilahi, kaside ve Mevlid-i Nebi ile ihya edilen Mevlid Kandili bid'at ve haram! (Bkz. H. Karaman, Yeni Şafak, 4 ve 5 Mayıs 2017 yazıları).
İmam Celaluddin es-Suyutî, akaidden fıkıha, tefsirden tasavvufa dair 1200 aşkın eseri bulunan ve Şafiî fıkhında mezhepte müctehid olan bir Şazelî-Kadirî büyüğüdür.
Mevlid kandilinin mübarek ve o gece yapılan ibadet, zikir, okunan kaside ve Mevlid-i Nebi'nin makbul ve bereketli ameller olduğuna dair "Husnu'l-Maksıd Fi Ameli'l-Mevlid" adlı bir eser kaleme almıştır (Bkz. Suyutî, age., Tahk: M. Abdulkadir Ata, Daru'l-Kutubi'l-İlmiyye, Beyrut-1985)
Suyutî, ilk mevlid-i şerif metni ve kasidesinin, devrin büyük muhaddisi Şeyh İbn Dihye tarafından kaleme alınıp Selçuklu İmparatorluğuna bağlı Erbil Atabeyi Muzafferu'ddin Gökböri'ye (m.1233) takdim ettiğini ve 12 Rebiu'l-Evvel'de okunduğunu naklediyor. İslam alimlerinin bu ibadet ve merasime hem sözlü, hem de bizzat iştirak ederek fiili cevaz verdiklerini anlatıyor (Suyuti, age., s. 42-47).
Bizde kandillerde okunan Mevlid ise, Osmanlı'nın kurucu mana sultanlarından Şeyh Edebali'nin torunu Süleyman Çelebi'nin (m.1351) Vesiletu'n-Necat adlı eseridir.
Mevlid kandilini ihya hususunda herhangi bir haberin olmaması, onun yokluğunu veya bid'at olmasını gerektirmez, diyor İmam Suyuti. Ve şunu ekliyor: Kaldı ki, Muhaddis İbn Hacer ve bendeniz, bu hususta sünnetten bir delil, bir hadis tahric ve naklettik (Bkz.: age.,s. 50).
Suyutî, söz konusu delilin, Müslim'de, Hz. Peygamber'den sahih yolla nakledilen şu rivayetin olduğunu aktarıyor:
"Pazartesi günü tuttuğu oruç ve fazileti hususunda Hz. Peygamber'e soru soran sahabeye, Resulullah (s.a.a) şu cevabı veriyor:
O gün ben dünyaya geldim.
O gün peygamber oldum.
O gün bana ilk vahiy geldi" (Müslim, Sahih, Savm, H. No: 1162).
Bu hadisin, Hz. Peygamber'in doğduğu günün faziletli ve mübarek olması için yeterli olduğunu söyleyen İmam Suyuti, Resulullah'ın ümmetinin nafile ibadetler hususunda ziyadesiyle alakalı olmaları yüzünden, bu ibadetlerin onlara farz kılınmasından endişe ettiğini hatırlatır. Bu hadisteki sadece bu işaret bile, Mevlid kandilini ibadet, zikrullah ve kasidelerle ihya etmek için fazlasıyla yeterli delildir, der (Suyuti, age., s. 58-62).
Suyuti, Beyhakî'den bir hadis naklederek; "Dedesi Abdulmuttalib'in, torununun akikasını fazlasıyla kesmesine rağmen; Hz. Peygamber'in, kendi doğum akikasını peygamberlikten sonra bizzat kendisi tekrar kesmiştir. Halbuki tekrarı gerekmezdi. Bu da Hz. Peygamber'in doğum gününü şükürle anması ve o günün ümmeti için rahmet olduğunu gösterir" diyor (Suyutî, age., s. 65-65).
Suyutî, Beyhakî'nin İmam Şafi'den naklettiği bid'at tarifini aktararak "Teravihi cemaatle kılmanın hükmü ne ise, Mevlid kandilini ihya ve idrak etmenin hükmü de odur" der (Suyutî, age., s. 52-53).
Yüce Allah, peygamberi Muhammed Mustafa'sını seçmiş ve âlemlere rahmet olarak göndermiştir. Nitekim ayetlerde kendisini "Rabbu'l-Âlemîn / Âlemlerin Rabbi", Muhammed'ini de "Rahmeten Lil Âlemin / Âlemlere rahmet" olarak nitelemiştir. Bu gerçek, Kur'an ve Sünnet'le sabittir (Fatiha Suresi 1, Enbiya Suresi 107).
Suyutî bu gerçeğe dikkat çekerek; insanlık için, şükrü eda edilmesi gereken en büyük nimetin, Hz. Peygamber; en mübarek günün de bu büyük nimete kavuştuğu Mevlid günü olduğunu hatırlatır. Mevlid kandilini ihya, işte bu en büyük nimetin şükrünü eda etmek olduğunu söyler. "İslam, nimet karşısında şükrü eda ve izhar etmeyi teşvik ve emretmiştir" der (Suyutî, age., s. 54).
Hayrettin Karaman, bıraksın Mevlid ve kandili üstüne oyun oynamayı? 15-16 yıl boyunca FETÖ takımıyla birlikte Abant konsillerinden Saman stüdyolarına onlarca sahnede oynadığı Dinlerarası Diyalog oyunu ve semereleri hususunda ahir ömründe tövbe etsin, üçaylarında ve kandillerde zikretsin, ilahi-mevlid okuyup ağlasın, rahmet peygamberine sığınarak Allah'tan af, Türk milletinden de özür dilesin? İslam'ın peygamberi, Mevlid'i ve kandiliyle oynamasın artık.
* Bu gece idrak edeceğimiz kandilimiz mübarek ve beratımız olsun...
İşin vahametine bakın ki, kendilerinden üç-beş adamın türettiği ve içinde Hz. Peygamber'in doğmadığı Kutlu Doğum haftası, mukaddes ve mübah? Fakat âlemlere rahmet Hz. Muhammed'in dünyayı teşrif etmesiyle asırlardan beri Kur'an tilaveti, zikir, saat ü selam, ilahi, kaside ve Mevlid-i Nebi ile ihya edilen Mevlid Kandili bid'at ve haram! (Bkz. H. Karaman, Yeni Şafak, 4 ve 5 Mayıs 2017 yazıları).
İmam Celaluddin es-Suyutî, akaidden fıkıha, tefsirden tasavvufa dair 1200 aşkın eseri bulunan ve Şafiî fıkhında mezhepte müctehid olan bir Şazelî-Kadirî büyüğüdür.
Mevlid kandilinin mübarek ve o gece yapılan ibadet, zikir, okunan kaside ve Mevlid-i Nebi'nin makbul ve bereketli ameller olduğuna dair "Husnu'l-Maksıd Fi Ameli'l-Mevlid" adlı bir eser kaleme almıştır (Bkz. Suyutî, age., Tahk: M. Abdulkadir Ata, Daru'l-Kutubi'l-İlmiyye, Beyrut-1985)
Suyutî, ilk mevlid-i şerif metni ve kasidesinin, devrin büyük muhaddisi Şeyh İbn Dihye tarafından kaleme alınıp Selçuklu İmparatorluğuna bağlı Erbil Atabeyi Muzafferu'ddin Gökböri'ye (m.1233) takdim ettiğini ve 12 Rebiu'l-Evvel'de okunduğunu naklediyor. İslam alimlerinin bu ibadet ve merasime hem sözlü, hem de bizzat iştirak ederek fiili cevaz verdiklerini anlatıyor (Suyuti, age., s. 42-47).
Bizde kandillerde okunan Mevlid ise, Osmanlı'nın kurucu mana sultanlarından Şeyh Edebali'nin torunu Süleyman Çelebi'nin (m.1351) Vesiletu'n-Necat adlı eseridir.
Mevlid kandilini ihya hususunda herhangi bir haberin olmaması, onun yokluğunu veya bid'at olmasını gerektirmez, diyor İmam Suyuti. Ve şunu ekliyor: Kaldı ki, Muhaddis İbn Hacer ve bendeniz, bu hususta sünnetten bir delil, bir hadis tahric ve naklettik (Bkz.: age.,s. 50).
Suyutî, söz konusu delilin, Müslim'de, Hz. Peygamber'den sahih yolla nakledilen şu rivayetin olduğunu aktarıyor:
"Pazartesi günü tuttuğu oruç ve fazileti hususunda Hz. Peygamber'e soru soran sahabeye, Resulullah (s.a.a) şu cevabı veriyor:
O gün ben dünyaya geldim.
O gün peygamber oldum.
O gün bana ilk vahiy geldi" (Müslim, Sahih, Savm, H. No: 1162).
Bu hadisin, Hz. Peygamber'in doğduğu günün faziletli ve mübarek olması için yeterli olduğunu söyleyen İmam Suyuti, Resulullah'ın ümmetinin nafile ibadetler hususunda ziyadesiyle alakalı olmaları yüzünden, bu ibadetlerin onlara farz kılınmasından endişe ettiğini hatırlatır. Bu hadisteki sadece bu işaret bile, Mevlid kandilini ibadet, zikrullah ve kasidelerle ihya etmek için fazlasıyla yeterli delildir, der (Suyuti, age., s. 58-62).
Suyuti, Beyhakî'den bir hadis naklederek; "Dedesi Abdulmuttalib'in, torununun akikasını fazlasıyla kesmesine rağmen; Hz. Peygamber'in, kendi doğum akikasını peygamberlikten sonra bizzat kendisi tekrar kesmiştir. Halbuki tekrarı gerekmezdi. Bu da Hz. Peygamber'in doğum gününü şükürle anması ve o günün ümmeti için rahmet olduğunu gösterir" diyor (Suyutî, age., s. 65-65).
Suyutî, Beyhakî'nin İmam Şafi'den naklettiği bid'at tarifini aktararak "Teravihi cemaatle kılmanın hükmü ne ise, Mevlid kandilini ihya ve idrak etmenin hükmü de odur" der (Suyutî, age., s. 52-53).
Yüce Allah, peygamberi Muhammed Mustafa'sını seçmiş ve âlemlere rahmet olarak göndermiştir. Nitekim ayetlerde kendisini "Rabbu'l-Âlemîn / Âlemlerin Rabbi", Muhammed'ini de "Rahmeten Lil Âlemin / Âlemlere rahmet" olarak nitelemiştir. Bu gerçek, Kur'an ve Sünnet'le sabittir (Fatiha Suresi 1, Enbiya Suresi 107).
Suyutî bu gerçeğe dikkat çekerek; insanlık için, şükrü eda edilmesi gereken en büyük nimetin, Hz. Peygamber; en mübarek günün de bu büyük nimete kavuştuğu Mevlid günü olduğunu hatırlatır. Mevlid kandilini ihya, işte bu en büyük nimetin şükrünü eda etmek olduğunu söyler. "İslam, nimet karşısında şükrü eda ve izhar etmeyi teşvik ve emretmiştir" der (Suyutî, age., s. 54).
Hayrettin Karaman, bıraksın Mevlid ve kandili üstüne oyun oynamayı? 15-16 yıl boyunca FETÖ takımıyla birlikte Abant konsillerinden Saman stüdyolarına onlarca sahnede oynadığı Dinlerarası Diyalog oyunu ve semereleri hususunda ahir ömründe tövbe etsin, üçaylarında ve kandillerde zikretsin, ilahi-mevlid okuyup ağlasın, rahmet peygamberine sığınarak Allah'tan af, Türk milletinden de özür dilesin? İslam'ın peygamberi, Mevlid'i ve kandiliyle oynamasın artık.
* Bu gece idrak edeceğimiz kandilimiz mübarek ve beratımız olsun...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019