Kellerin seçim ittifakı

7 Haziran seçimlerinde millet iradesiyle hükümetten düşen AKP, ne pahasına olursa olsun koltukta kalma inadıyla siyaset yürütüyor. Hükümet kurma görevi kendisine verilen A. Davutoğlu, göstermelik koalisyon turlarıyla vakit doldurduktan sonra; Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın kararıyla henüz sandığın kırkı çıkmadan "erken seçim" ilan ediliyor.Siyasette Güneş Motel'in kapısı da aralanıyor.Toplama kampı gibi bir "seçim kabinesi" oluşturuluyor.Halkın, bir köy derneğine sekreter bile yapılamayacağını konuştuğu kişiler, kabinede bakan oluyor.Milletvekili olmayanların toplandığı ve TBMM'de güvenoyu almamış "oldu-bitti AKP hükümeti", Anayasa'ya göre TBMM tezkeresi gerektiren en hayati konularda uluslararası askeri anlaşmalara imza atıyor, ABD ile ortaklaşa vaziyette yurtdışı operasyonları yapıyor. Türk milleti ve Türk siyaseti olağandışı bir sürece tabi tutuluyor.Olağandışı veya olağanüstü gelişmeler karşısında insanın gösterdiği refleks, onun iç dünyasını ve gerçek kimliğini yansıtır, derler. Güneş Motelvari kulislerdeki pazarlıklardan kulağına su kaçırılan Saadet Partililerin iştahı kabarıyor. SP'lilerin içleri dışa vuruyor; AKP'ye koltuk değneği olmak üzere meydana atılıyorlar.SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, herkesle ittifak yaparız, diyor? Yaparlar, herkesle ittifak yaparlar!AKP ile SP, ruh ikizleri? Aynı tavanın balıkları?Aynı Milli Görüş bağının Ebucehil karpuzları.Çeyrek asırdan beri Vatikan'ın Dinlerarası Diyalog furyasında Milli Görüş ekolü Avrupa'da baş çekiyor; AKP kadroları da Türkiye ve Türk dünyasında?Papaz Malthus'un kapitalizmini yeşile boyayıp Adil Düzen diye, faizi de "nema" diye yutturan Milli Görüş ve SP kadroları ile liberal kapitalizmin kronik bağımlısı ve uygulayıcısı olmuş AKP arasında fark yok ki!Bugüne kadar kendilerini farklı göstererek milleti avladılar.Fakat bundan sonra artık milletin gafil avlanma lüksü yok!Türk devleti ve milletinin geleceğini karartan AKP'ye siyasetine karşı, 7 Mart 2011 seçimleri öncesinde toplumun talebi üzerine yapılan ve tamamlanan "ittifak çalışmaları"nı binbir türlü entrikalar ve son dakika numaralarıyla baltalayan SP olmuş? Böyle bir ittifakta güya baş çeker gibi görünen Abdüllatif Şener de SP'ye dolap beygirliği yapmıştır (Bkz. http://www.btp.org.tr/content/view/468/dr-kepekci-ittifak-calismalarini-anlatti ; http://www.yenimesaj.com.tr/?haber,11001368).O süreçte duruşunu bozmayan tek parti BTP oluyor, Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş "Tek başımıza da kalsak, biz, verdiğimiz söze sadık kalacağız" diyor ve DP ile ittifak gerçekleştiriliyor.2011'de vatanın ve milletin kurtuluşu adına oluşturulan ittifakı binbir türlü entrika ile bozan SP, bugün, BOP eksinde İslam coğrafyasının ve Türk milletinin anasını ağlatan AKP'nin kurtarılması adına kollarını sıvıyor, herkesle ittifak yaparız, diyerek AKP'ye işmar ediyor."Herkesle ittifaka varız" diyen SP, AKP'nin taşıyamadığı Amerika'nın BOP'unu taşımaya omuz verecek; birlikte taşıyacaklar.Sizin tabirinizle, bu, nasıl bir batıla savrulma?!Milletimiz bu tezgahı fark eder veya etmez; o kendi nasibi?AKP, toplama kampı kabinesine SP ve diğerlerini ilave etmekle yetinmeyip tüm parti ve STK'lardan bir adam alsa da, hiçbir şey yapamaz? Zira hiçbirinin devlet, millet ve ekonomiye dair bir çareleri, bir çözümleri ve bir akılları yok.Hatırlayın, seçimlerde hepsi Prof. Dr. Haydar Baş'tan aşırmadı mı halka dönük söylem ve projelerini?!Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ndeki iktisadi çözüm ve projelerinin milyonda biri kadarlık da olsa bir çözüm ortaya koyabilen bir siyasetçi, bir iktisatçı, bir aydın çıktı mı Allah aşkına!Prof. Dr. Baş'ın "5 bin TL asgari ücret vereceğim, işte kaynaklarımız, işte madenlerimiz" diye çıkış yaptığı bir süreçte, millete, o asgari ücretin yarısını, hatta çeyreğini verebilen bir siyaset adamı veya milletin madenlerini savunabilen sivil-asker bir devlet adamı oldu mu vatan aşkına!Bunların hepsi kel; yağları olsa başlarına sürer?Bunların sülalesi bir araya gelse, milletin yarım kuruşluk yarasına merhem olamazlar.Prof. Dr. Baş'ın duruşu, söylemi, modeli ve programının yanında bunların esamesi bile okunmaz.Türk milleti bu gerçeği idrak etmezse; kim, nerede, kimlerle ittifak ederse etsin, hepsi AB, ABD, İsrail ve kapitalizmin hizmetkarlığını yapmak durumunda olur... Milletimiz de bugüne kadar olduğu gibi avucunu yalar; vatanını, devletini, birliğini, onurunu, emeğini, ekmeğini, her şeyini kaybeder.