logo
20 NİSAN 2024

Kendi hesabını yapmayanın hesabını başkaları yapar

10.03.2021 00:00:00
'Kendi hesabını yapmayanın hesabını başkaları yapar' seslendirme dosyası:

Bir süredir, tarihi göç penceresinden okumaya devam ediyoruz. 

24 Temmuz 1923. 

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ifadesi ile 'Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi' olan Lozan Barış Antlaşmasının imzalandığı tarih. 

21 Kasım 1922'de başlayan Lozan Konferansı, İtilaf Devletlerinin Sevr Antlaşması'nı temel alma yönündeki dayatmasına Türkiye'nin direnmesi ve görüşmelere zaman zaman ara verildiği için sekiz ay sürmüştü. Azınlıklar konusunda Türk tarafı 'Türkiye'de ırki azınlıkların bulunmadığını, ırki ya da dilsel azınlıkların himayesi prensibinin kabul edilemeyeceği" konusunda net bir kararlılık göstermiştir (Ahmet Yavuz, Lozan Barış Konferansı Tutanakları, s.173, s.179, s.195, s.198 Dışişleri Bakanlığı, Ankara,1968).  

Bu antlaşmanın azınlıklar maddesi, kanımca Mustafa Kemal'in dolayısıyla yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti'nin göç politikasının da ilan edilmesidir. 

Lozan görüşmelerine Türkiye adına katılan İsmet Paşa, hatıratında azınlıklar bahsinde şunları yazar:
 
"Bu konuda Lozan'da büyük baskılara maruz kaldık. Cihan Harbi içinde bütün dünyaya karşı padişah hükûmetinin yardımı ile haksız iftiralara uğradık. Padişah hükûmeti, millete tevcih edilen suçları kabul edip, bir takım insanlara yükleyerek, memleketi bu suçların bahanesi altında hazırlanan suikastlara karşı koruyabileceğini zannetmiştir. Karşımızda bulunan galipler, suçları bir defa memlekete yükledikten sonra onu yapanları adları adlarına ehemmiyet vermeksizin cezayı tabiatıyla millete yükleyeceklerdi. Bu sebeple biz Lozan'da ekalliyetler meselesinden dolayı büyük sıkıntı çekmişizdir." (İsmet İnönü, İsmet İnönü'nün Hatıraları Lozan Antlaşması, c:1, Yenigün Haber Ajansı Baskı ve Yayıncılık, İstanbul, 1998)    
 
Azınlıklara kötü davranıldığı konusu, devletlerin Osmanlı'ya müdahalesine bir bahanesi yapılmıştır. (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk, 4. Baskı, Aralık-2017, s:787).

1923 Yılında imzalanan Lozan Antlaşması üzerine kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, Lozan'dan gelen model çerçevesinde yalnızca gayri Müslim din gruplarına azınlık statüsü tanımıştır. Bunun dışında her Türk vatandaşı azınlık değil, aksine çoğunluğun eşit bir parçası olarak ele alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu modeli ile 20. Yüzyıl boyunca uyum içinde varlığını sürdürebilmiştir (Tunç H.,Uluslararası Sözleşmelerde Azınlık Hakları Sorunu ve Türkiye, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 8(2)). 

Bu tarihi antlaşma ile netleşen azınlık tanımı, hemen ardından Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleştirilmiş olan karşılıklı nüfus değişiminin de esasını oluşturmuştur.

Bu dönemde de göç uluslararası siyasetin yine önemli bir parçasıydı. Ki birçok tarihçi iki Dünya Savaşı arasını "Mülteciler Dönemi" olarak adlandırır. Özelikle yeni kurulan ulus devletlerde kalan azınlıklar ve bunların göçleri meselesi dönemin en önemli gündem maddesi idi. "Kendi hesabını yapmayanın hesabını başkaları yapar." ölçüsü gereği, o günkü toplu durumda "göç politikasını kendisi belirleyemeyen ülkeler başka ülkelerin göç politikalarına alet olmak zorunda kalmışlardır". 

"Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi veya Değişimi"ile iki ülke sınırlarında yaşayan kişilerin, din esasına göre yer değiştirmesi kararlaştırılmıştır. Türk topraklarında yerleşmiş olan Rum Ortodoks dininden olanlar ile Yunan topraklarında yerleşmiş İslam dininden olanlar karşılıklı olarak yer değiştirilmiştir. 

Avrupa Hristiyan ülkeleri, Osmanlıdan geri kalan toprak parçalarınıbirçok parçaya bölmek de kararlı idi. Sevr Antlaşmasındabunu net olarak görmekteyiz. Sevr'i uygulamak için en büyük kozları azınlık meselesi ve bu konuda ellerini güçlendiren en önemli konu da padişah hükümetine uygulattırdıkları göç politikası idi. 

Kurtuluş Savaşı sonrasıAnadolu'da ciddi bir insan gücü açığı ortaya çıkmıştı. Türkiye'de o dönemde nüfus yoğunluğu metrekare başına 13 kişiydi. Bu rakam Yunanistan'da 49, Romanya'da 62, Bulgaristan'da 58 kişiydi. 

Osmanlı politikası gereği,Türkler savaşlarda ölürken, ticaret ve tarım büyük oranda gayrimüslimlerin kontrolüne geçmiş idi. Savaşlar nedeniyle erkek ve Müslüman nüfusun neredeyse sıfırlanması Anadolu'yu bir harabeye çevirmişti. 

Falih Rıfkı Atay 1923-24 yıllarında Anadolu'yu bakın nasıl tasvir ediyor: 

"Her yerde bağlar bozulmakta, zeytinlikler yabanileşmekte veya kesilmekte, balık avcılığı ölmekte, çarşılar kapalı durmakta idi… İzmir'den Uşak'a doğru yalnız tüten harabeler ve enkaz arasından geçmiştik…Baştan başa ziraati ile ticareti ile, zanaatleri ile, şehirleri, kasabaları ve köyleri ile, yeniden "inşa" edilecek, maddi ve manevi inşa edilecek bir vatan ve 12 milyon İngiliz lirası, yani iyice bir anonim şirket sermayesi kadar bir bütçe!"(Atay, F. R. (2008). Çankaya. İstanbul: Pozitif Yayınları). 

Kurtuluş Savaşını yaptığımız ülkelerin mensupları ülkelerine iade edilirken, zulümle karşı karşıya olan öz ve öz kendi vatandaşlarımız Misak-i Milli Sınırlarına göç ettirilmiş idi. Bu bağlamda Rumeli'den göçler Türkiye'nin İki Dünya Savaşı arası dönemde yaşadığı Ulusal Güvenlik ve Savunma sorunu bağlamında önemli bir Müslüman ve erkek nüfus kaynağı oluşturdu. Balkanlar'dan Türkiye'ye göçler sonucunda 1927 yılından sonra işlenen toprakların yüzölçümünde %35'lik bir artışın olduğu görülmektedir. 

"Elhamdülillah Türk'üm" diyen herkesi dini kimliği üzerinden Türk olarak tanımlayan anlayış ile gelen göçmenlerin iktisadi ve demografik faydası takdire şayandır.     

Bir yanda Müslümanlığı ile övündüğümüz Osmanlının göç politikası ve sonuçları, bir yanda dinsizlikle itham ettiğimiz Mustafa Kemal'in göç politikası ve sonuçları.

Şunu hiçbir zaman unutmayalım. Müslüman feraset sahibidir. Şimdi anladık mı gerçek Müslüman kim?

 
Doç Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.