logo
27 NİSAN 2024

Kendince değil, Hakka göre haklı olmaktır aslolan

26.09.2003 00:00:00


Kişi, bir dine inanmak veya inanmamak hakkına sahiptir. Hak bir dine inanmama nasipsizliğinin hesabını o kişi, o dinin sahibi olan Allah'a "din gününde" verir. Bir nasip meselesi olan hidayetin herkese şamil olmasını bekleyemeyiz.

Hidayet Allah'ın bir lütfüdür aynı zamanda.

"(Resulüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi o bilir." (Kasas, 28/56) Tarih boyu sayılarını ancak yüce Allah'ın bildiği bir çok peygamber gelip geçmiştir. Bu peygamberlerin neredeyse tamamı o hak dini tebliğ ettikleri insanlardan, bazen akla hayale gelmeyecek işkenceler görmüşler, bazen de bu işkence hayatlarını feda etmeye kadar vardı. Tamamına yakını da öz vatanından sürgün edilmek gibi kaderi yaşamışlardır.

Ondandır ki; gurbeti yaşamamış nebi ve veli çok azdır.

Tek gayeleri insanlara dünya ve ahiret saadetini temin olan bu insanlardan, yani peygamberlerden, kimine öz babaları, kimine hanımı, kimine oğlu, kimine amcası inanmadı. İnanmamakla kalmadı, bir de zulüm ve işkencelerde bulundu.

Bu değişmez bir kural gibi yaşana geldi tarih boyu.

Bir hak dinin uğradığı en büyük ihanet, o dinin mensubu olduğunu iddia edenlerin ona yaptığı zara olmuştur. Ve ne ilginçtir ki, o ihaneti yaparken de dini kurtarmak, dine yapılan haksızlıkların önüne geçmek, yani dini "her türlü kirden ve pislikten kurtarmak" iddiasını da onlar gütmüşleridir.

İslam'ın üçüncü ve dördüncü halifeleri, önce Hz. Osman, daha sonra da Hz. Ali (Allah her ikisinden de razı olsun), bu iddia ile şehit edildiler; İslam'ı kurtarmak iddiasıyla.

Hz. Osman'ı şehit eden sapıklar, kalktılar Hz. Ali'den katilleri bulmasını istediler. Hem de tehdit ederek; "Ya katilleri bulursun, yada biz karışmayız ha!"

Oysa katil kendileri.

"Harici" mantık denir buna.

Tarih boyu hak dinler hep bundan çekmiştir.

Tasavvufun yerinde bir tespitini ifade etmekte fayda var; "Nefis her şeyi suret-i haktan gösterir."

İlk sucun/günahın/Allah'a isyanın faili olan şeytan, Allah'ın: "Adem'e secde et" emrine karşı gelirken kendince son derece haklı bir yorumu vardı. "Ben ondan daha değerliyim, çünkü benim -akademik kariyerim, pardon,- hammaddem daha kıymetlidir. Adem'i topraktan, beni ise ateşten yarattın." Akıl ile vahyin çeliştiği(!) ilk olay da budur. Vahiy Allah'ın muradıdır, akıl ise şeytanın, yada o zamanki adıyla Azazil'in söylediğidir.

Kalkıp da, bir sürü masrafla Abant Gölü çevresinde bir kısım "enteli"

pikniğe taşımaya gerek yok.

Akıl ile vahiy ilk kez Cennette karşı karşıya geldi.

Ve aklı vahyin önüne koyup, "Ey Rab! Senin dediğini ben aklımla kıyasladım, benim aklım senin vahyinden daya uygun geldi bana" diyen Azazil, o günden

sonra, Rahmetten ebedi kovulmuş anlamına gelen Şeytan oldu.

Ve biz her gün onlarca kez ondan Allah'a sığınırız.

Ne ilginçtir; Rahîm ile Recîm arasında sadece bir noktalık fark vardır ve o noktayı anlamamakta inat eden de "Recîm" sınıfına kaydoluyor. Teolog olsa da. Bir başka misal.

Habil'i öldüren Kabil de kendince haklı idi.

Nuh (as)'a inanmayan eşi ve oğlu da kendilerine sorulsa çok haklı gerekçeler göstereceklerdi.

Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Hz. Yusuf da öyle. Kardeşlerine sorulsa suçlu olan Yusuf'tu.

Niye babalarına çok sevimli geliyordu ki? Yaramazlık yapıp da, babası tarafından nefret edilen biri niye olmadı ki? Allah'ın alemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed (as)'a inanmayan Ebu Cehil de kendince çok makul bir gerekçeye sahipti. Mantıklı bir izahı vardı:

"Sen yetimsin, peygamber zenginlerden, yetim olmayanlardan gelmeliydi."

Fakat, onun mantığı değil, O peygamberi gönderenin ölçüsü idi doğru olan. Ebu Lehep, Peygamberin amcasıdır ve o da kendince haklı sebeplerden, o peygambere hiç beklenmedik eziyetleri ve zulümleri yaptı.

Hz. Peygamber tarafından cennet gençlerinin efendisi ilan edilen bir insana, Hz. Hüseyin'e dünya tarihinin hiç şahit olmadığı zulmü reva gören Yezit de kendince haklı idi. Yezid de dini kurtarmak istiyordu, her türlü kirlerden ve pisliklerden(!). Ve bu uğurda Hz. Peygamberin göz bebeği, Hz. Ali (ra)'nin oğlu, velayet zincirinin en sağlam halkalarından biri olan Hz. Hüseyin (ra)'i şehit etti. Şehit etmek şöyle dursun, vücuduna yemiş beş yara açtı. Ve daha bir çok vahşeti reva gördü. Dünya menfaati uğruna, saltanat ve çıkar uğruna işlediği bu cinayetle kaç asırdır hep lanetlenir Yezid, kendince çok haklı olsa da.

Hz. Hüseyin de rahmetle anılır.

Bu gün de İslam dinini kendi şahsi kanaatleriyle yorumlayan, kendince bir din anlayışı ortaya koyanlar da kendince haklıdır. Tıpkı, cennette ilk günahı işleyen Şeytan'ın, Kabil'in, Yezit'in haklı olması gibi.

Fakat aslolan o dini gönderenin hak/haklı ölçüsüdür. Her şeyin tarihten bir emsali var.

İmanın da, küfrün de, nifakın da, şahsi çıkar ve izahın da... Allah bizi istikametten ayırmasın.

"İstikamet", hani Allah resulünü ihtiyarlatan kavram.

Ne buyurmuştu o kutlu Nebi:

"Beni Hud süresindeki "Emrolunduğun gibi, istikamet üzre ol" ayeti ihtiyarlattı."

Ayette geçen "istikamet üzre ol" emri bizi niye ihtiyarlatmıyor ki?
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Esrarengiz kazazede
Ölmemiş, yüzerek kaçmış!
Lokanta ve kafelerle ilgili tebliğ Resmi Gazete'de
KDV'ye hassas ayarlama
Manşetlerde Arda var
Arda Güler attı, Real Madrid kazandı
Derbide Fenerbahçe'nin kaybını beklemeye başladılar
Aslan hata yapmadı
KKTC Başbakanı sanık avukatı ile tartıştı
'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al'
Bazı yorumcular 'kesin olacak' demişti
Erdoğan ters köşe yaptı
Görenleri kahreden kaza
Birinden kaçtılar diğeri çarptı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Esrarengiz kazazede
Ölmemiş, yüzerek kaçmış!
Lokanta ve kafelerle ilgili tebliğ Resmi Gazete'de
KDV'ye hassas ayarlama
Manşetlerde Arda var
Arda Güler attı, Real Madrid kazandı
Derbide Fenerbahçe'nin kaybını beklemeye başladılar
Aslan hata yapmadı
KKTC Başbakanı sanık avukatı ile tartıştı
'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al'
Bazı yorumcular 'kesin olacak' demişti
Erdoğan ters köşe yaptı
Görenleri kahreden kaza
Birinden kaçtılar diğeri çarptı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.