logo
17 NİSAN 2024

Kerkük ısrarı Kürtlere pahalıya patlar

09.07.2007 00:00:00
Kürtlerin Kerkük konusunda uzlaşmaya açık olmaması ise Türkiye'yi kızdırma ve iç savaşa gömülme riski taşıyor. James martin, İngiliz The Guardian'da yazıyor Geçen salı Kuzey Irak'taki yarı özerk Kürt bölgesinin Başkanı Mesud Barzani, Iraklıları, petrol zengini Kerkük'ün geleceğiyle ilgili kararın bu yıl sonunda verilememesinin 'gerçek bir iç savaşa' yol açacağı konusunda uyardı. Bağdat da isteksiz Genel kanı, Kürt çoğunluğa sahip Kerkük'ün böyle bir referandumda Irak Kürdistanı'na katılmak üzere oy kullanacağı yönünde. Bağdat yönetimi bu nedenle Kürtlerin organize olmasına ve referandum için hazırlanmasına yardım konusunda isteksiz davranıyor. Zira, Bağdat Kerkük'ü Kürtlere feda ederse, Irak'ın bu kent ve çevresindeki petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 40'ına denk gelen 10 milyar varillik petrolü de kaybedecek. Ancak Bağdat'ın yardımı olmaksızın, Bölgesel Kürt Yönetimi aralıkta yapılması öngörülen adil ve meşru bir Kerkük referandumu için gerekli ön hazırlıkları tamamlayamayacak. Bu hazırlıklar için ne kadar kısa bir zaman kaldığı düşünülürse, Kerkük'ün geleceğine bu yılın sonundan önce karar verilmesi zor görünüyor. Kürtler açısından bu, Türklerin işgal tehditleriyle yarışacak vahamette bir kâbus: Anayasada öngörülen bir referandum zamanında yapılamazsa, Kürtler Kerkük'ü Kürt topraklarına katmak için en iyi şanslarını kaybetmekten korkuyor. Kentin bereketli doğal kaynakları olmadan gelecekte ekonomik anlamda bağımsız bir Kürt devleti olasılığı da zor görünüyor. Şaşırtıcı olmayan bir biçimde, Kürt liderler konuyla ilgili adım atmayı reddediyor: Erbil valisi Nevzad Hadi Mevlüd'ün geçenlerde bana anlattığı gibi Bölgesel Kürt Yönetimi, referandumun ertelenmesi konusunu müzakere etmeyecektir. Barzani bu hafta Irak Anayasası'nın 140. maddesinde öngörülen referandum takvimine uyulmazsa Bağdat'ın cehenneme döneceği sözünü vererek tek başına Kürt liderlerin genel tavrını ortaya koydu bile. Bununla birlikte belki, Bağdat'ın ayak diremesi o kadar da kötü bir şey değildir. Kerkük içinde patlama noktasındaki etnik gerilimler ve bölge genelinde kentin petrol rezervlerinin Irak Kürdistanı'nın bir parçası olması konusundaki endişe düşünüldüğünde, referandumun ertelenmesi kenti, Irak'ta giderek yayılan katliamların bir sonraki merkezine dönüşmekten kurtarmanın tek yolu olabilir. Bu, şehri Irak Kürdistanı dışında tutmak için dişiyle tırnağıyla mücadele etmeye hazır haldeki Kürt olmayan pek çok Kerküklünün varlığını kabul etmeyi reddeden Kürt yetkililerin alışılmış bir biçimde onaylamamayı sürdürdüğü bir nokta. Çoğunluğu Şii olan Kerküklü Araplar, özellikle Nuri El Maliki'nin Şii koalisyonunun iktidarda bulunduğu Arap yönetimindeki bir Irak'ın çıkarlarına daha fazla hizmet ettiğini düşünüyor. Diğer yandan, kentte geleneksel olarak Türkmen çoğunluğun yaşadığını savunan Türkmenler Kerkük'ün Bağdat'ın ya da Bölgesel Kürt Yönetimi'nin doğrudan kontrolü altında kalmadan özel bir statüye sahip olmasını tercih ediyor. Kürtler Saddam Hüseyin döneminde Arap ailelerin Arap olmayan kent nüfusunu bastırmak üzere kente yerleştirildiği Enfal harekâtıyla kendilerinden çalınan Kerkük'ü geri alarak tarihsel bir yanlışı düzelttiklerini savunurken, bu iddia Kerkük azınlıklarına göre uydurma bir bahane. Onlara göre, Kürtlerin Kerkük'ü topraklarına katma çabası saldırganca toprak gaspından başka bir şey değil. Kerkük'ün farklı etnik grupları arasındaki gerilim son birkaç yılda intihar saldırıları, suikastlar ve adam kaçırma eylemleriyle giderek tırmandı. Uluslararası Kriz Grubu'nun geçen nisanda yayımladığı rapora göre Kerkük 'Bağdat'ın minyatürü' olageldi. Buna göre, Kaide, Kerkük'te patlamaya hazır etnik gerilimi kent genelinde karmaşa ve yıkımı yaymak üzere kullandı. Aralık referandumunun zorla kabul ettirilmesi, Kürt çoğunluk ve kentin Bölgesel Kürt Yönetimi'ne katılmasına karşı çıkan gruplar arasındaki gerilimi taşırarak yaygın bir şiddete dönüştürebilir. Bununla birlikte Kerkük'te işlerin kötüye gitmesi bunun kentin sınırlarını aşmayacağı anlamına gelmiyor. Kendi huzursuz Kürt nüfusuna sahip olan Türkiye, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin Kerkük'ü almasından ve yanı başında bir Kürt devletinin oluşmasından büyük endişe duyuyor. Türkiye, referanduma karşı olduğunu duyurdu ve hatta 2003'te Kürtlerin kenti almaya kalkışması halinde işgal tehdidinde bile bulundu. Ekonomi Türkiye'ye bağlı Geçenlerde Türk ordusunun Irak'a büyük çaplı bir harekâtının yakın zamanda muhtemel olmadığını ve Ankara'nın Kürt Yönetimi'ni Kerkük'le ilgili görüşmeye zorlamak için silaha başvurmaya ihtiyaç duymadığını savunmuştum. Türkiye, Irak sınırını kapatırsa, Kürdistan dünyanın geri kalanına tek gerçek çıkış yolunu kaybeder ve siner. Bu, ekonomileri umut verici bir büyüme gösteren Kürtler için büyük bir felaket anlamına gelir. Kürt liderler bu nedenle önemli bir seçimle karşı karşıya: Kerkük için çok fazla dayatırlarsa, Türkiye'yi kızdırmak ve kenti derin bir mezhep çatışmasına sürükleme riskine girerler. Müzakereyle referandumun ertelenmesinde anlaşırlarsa, Irak'tan bağımsızlıklarını kazanma güvencesini kaybedebilirler. Uzlaşma yolları bulunmalı. Bağdat'la varılacak bir anlaşma, Kerkük'ü kaybetmenin onları sonsuza kadar kaynak bağımlılığına mahkûm etmeyeceğine inandıracak şekilde, Kürtlerin zaten Irak Kürdistanı içindeki petrol alanlarını geliştirmelerine izin verebilir. Kürtler Kerkük'ün geleceğiyle ilgili olarak kentin etnik gruplarıyla ciddi diyalog zemini yaratma isteklerini ortaya koyarsa, bir mezhepler savaşından kaçınılabilir. Ancak bunların her ikisi de referandum tarihi olarak belirlenen aralık ayına kadar olan zamandan çok daha fazla vakit alır. Referandumun belirlenen tarihte yapılmaması halinde belirsiz 'iç savaş' tehditleri savurmaktansa Kürt liderler, şehrin geleceğiyle ilgili uzlaşmaya varabilmek için ertelemeyle sağlanacak zamanı avantaja dönüştürebilir. Bağımsız devlet hayali Iraklı Kürtlerin çoğu için büyük önem taşısa da, Kerkük konusunda adım atmayı reddetmeleri, zar zor yarattıkları hassas vahaya karmaşa getirmekten başka işe yaramaz.
Neler olacak neler?
İktisat profesöründen özel açıklamalar
İsrail'in yaptığı terör eylemi
İsrail, uluslararası hukuku ihlal etti
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı
'En büyük hatam o kareye girmekti'
'Suistimalleri engellemeye yönelik tedbir'
Şimşek'ten KDV açıklaması
Erdoğan'dan 31 Mart yorumu
'İlk kazanan sandık olmuştur'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Neler olacak neler?
İktisat profesöründen özel açıklamalar
İsrail'in yaptığı terör eylemi
İsrail, uluslararası hukuku ihlal etti
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı
'En büyük hatam o kareye girmekti'
'Suistimalleri engellemeye yönelik tedbir'
Şimşek'ten KDV açıklaması
Erdoğan'dan 31 Mart yorumu
'İlk kazanan sandık olmuştur'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı

Bakan Yerlikaya: Bayram tatilindeki trafik kazalarında 75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6-14 Nisan tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı tatili sebebiyle yurt genelinde meydana gelen 6 bin 530 trafik kazasında 75 kişinin hayatını kaybettiğini, 10 bin 810 kişinin ise yaralandığını bildirdi.
16.04.2024 13:42:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: Bayram tatilindeki trafik kazalarında 75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bakan Yerlikaya: Bayram tatilindeki trafik kazalarında 75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ankara'da yer alan Polis Müzesi'nde 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline ilişkin trafik verileriyle ilgili basın açıklaması düzenledi.

Açıklanan verilerin 2016 ve 2019 yıllarındaki bayram tatili verileriyle kıyaslayan Bakan Yerlikaya, şunları aktardı:

'Bugün, yıllara göre 9 günlük bayram tatillerini kıyaslıyoruz. 2019'da 16 bin 651 personelimiz denetimlerde görev aldı. 2024'te ise 26 bin personel görev aldı. Aktif olarak 1 günde çalışan personel sayımız ise 18 bin civarındaydı.'

'2024'te 3 milyon 642 bin 538 araç denetlenmiş'

Denetlenen araç sayısıyla ilgili bilgi veren Bakan Yerlikaya, '2016'da 895 bin, 2019'da bir milyon 431 bin, 2024'te ise 3 milyon 642 bin 538 araç denetlenmiş. Bu denetimler sonucu 2016'da 225 bin, 2019'da 290 bin, 2024'te toplam ise 485 bin 710 işlem yapılmıştır. Bunun 207 bin 407'si hız nedeniyle yapılan işlemler. Diğer nedenlerle de 278 bin işlem yapıldı' ifadelerine yer verdi.

'8 sene içerisinde 7 buçuk milyonluk bir sürücü artışı oldu'

Araç ve sürücü artışına rağmen verilerde olumlu düşüşler yaşandığını kaydeden Bakan Yerlikaya, '2016'da 6 bin 291, 2019'da 5 bin 780, 2024'te 6 bin 530 kaza yaşandı. Bu 8 sene içerisinde 7 buçuk milyonluk bir sürücü artışı oldu. Araç sayısı ise 9.3 milyon arttı. Kazalarda 2016'da 152, 2019'da 86, 2024'te 75 kişi hayatını kaybetti. 2016'da 11 bin 265 kişi yaralanırken, 2024'te ise bu sayı 10 bin 810'a düştü' diye konuştu.

'Selektörle radar uyarısı yapan sürücülere uygulanan cezalar iptal edildi'

Düzce'de 14 sürücünün trafikte birbirlerine selektör yaparak radar uyarısı yapması sebebiyle uygulanan cezaların iptal edildiğini bildiren Bakan Yerlikaya, 'Biz hiçbir vatandaşımıza işlem yapmaktan hoşlanmıyoruz. Vatandaşlarımızın ölüm veya yaralanmalı sonuçlara neden olacak kazalara karışmasını asla istemiyoruz. Denetimlerin de bunun için olduğunu söylüyoruz. Düzce'de trafikte selektör yaparak sürücülere radar uyarısında bulunanlar olmuş. Bu sürücülere de işlem yapılmış. Talimatımızı verdik, o işlemlerinin tamamını iptal ettik' şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine Basri Bağcı seçildi

Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi Basri Bağcı, Yüksek Mahkemenin başkanvekilliği görevine seçildi

16.04.2024 12:39:00 / Güncelleme: 16.04.2024 12:44:12
AA
Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine Basri Bağcı seçildi
Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliğine Basri Bağcı seçildi

AYM Başkanı Zühtü Arslan'nın görev süresinin 20 Nisan'da dolacak olması nedeniyle 21 Mart'ta yapılan seçimde başkanvekilliği görevini yürüten Kadir Özkaya, Yüksek Mahkemenin yeni başkanı seçilmişti.

Edinilen bilgiye göre, Özkaya'dan boşalan başkanvekilliği görevi için AYM Genel Kurulunda seçim yapıldı. Basri Bağcı, 9 oy alarak salt çoğunluğu sağladı ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili oldu.

Bağcı'nın öz geçmişi

Basri Bağcı, 1967'de Ankara'nın Elmadağ ilçesinde doğdu, 1988'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu.

Ankara adli yargı hakim adayı olarak 1989'da mesleğe başlayan Bağcı, sırasıyla Sivas Gürün, Siirt Pervari, Konya Hüyük'te cumhuriyet savcılığı, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığında adalet müfettişliği, adalet başmüfettişliği ve çeşitli görevlerinin ardından 2017'de Yargıtay üyeliğine seçildi.

Bağcı, 2 Nisan 2020'de Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş, 6 Nisan 2020'de görevine başlamıştı.

Yargıtay Başkanı seçimi 17. turda da sonuçsuz kaldı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 17. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

16.04.2024 12:13:00 / Güncelleme: 16.04.2024 12:34:24
AA
Yargıtay Başkanı seçimi 17. turda da sonuçsuz kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 17. turda da sonuçsuz kaldı

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçildi, 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 16 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün 17. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 105, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 104, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 108 oy aldı. Seçime katılım 328 olarak kayıtlara geçerken, 1 boş oy kullanıldı, oylardan 10'u da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 18. tur oylamayla devam ediliyor.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı

İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı
16.04.2024 10:17:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi 9 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması için İstanbul ve Mardin'de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 9 şüphelinin 8'i yakalanarak gözaltına alındı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.