‘Keşke Atatürk'ü daha çok dinleselerdi’

'Hamdolsun o konu gündeme gelmedi' ile tarihe geçen NATO zirvesindeki o görüşme Taliban ile yine gündemde. Hükümete ısrarla, 'Biden ile ne görüştünüz, görüşme de tercüman dışında neden hiçbir yetkili yoktu' diye soruluyor.

Sayın Erdoğan, tercüman konusunda yapılan eleştirilere, 'illa dışişleri yetkilisi mi gerekiyor? Ben varım orada, dışişleri de bana bağlı. Ben konuştum, takmışlar bir tercüman. Tercüman kadar başınıza taş düşsün' dedi.

İkinci tercüman gündemini ise geçen hafta yaşadık. Baştan sorayım; Ankara'daki tercümanın başına bir şey mi düşmüştü? Hadi düştü, diyelim (!) Orada Dışişleri Bakanı, eski asker savunma bakanı, iletişim daire başkanı gibi bir çok kişi vardı. Düşen şeyi, neden kaldırmadılar?

Evet, Etiyopya Başbakanı Ahmet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaretinden sonra yaptıkları basın toplantısında şöyle diyor; "Büyük reformist ve karizmatik lider Mustafa Kemal Atatürk'ten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mevcut dönüşümcü liderliğine kadar Türkiye'nin ulus inşasında örnek olduğunu ve her yönden istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü belirtmekten memnuniyet duyuyorum".

Çevirmen, herkesin duyduğu 'Mustafa Kemal Atatürk' ismini, cümleye koymadı. 

Hadi Cumhurbaşkanı Erdoğan yabancı dil bilmiyor, diyelim. Ya 'artık çevirmen olmadan yabancı ülkelerle diyalog kurabilen bir dışişleri bakanımız var' denilen Mevlut Çavuşoğlu neden müdahale etmedi.

Onu da geç! Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk'ün hediyesi olan o şanlı üniformayı 40 yıl giymiş Hulusi Akar neden sessiz kaldı?

Ya birçok dil bile iletişim daire başkanı Fahrettin Altun neden sustu?

Kaç gün geçti ama hala en azından 'unutkanlık' adı altında bir açıklama dahi yapmadılar. O zaman bir daha soralım; Bu hazımsızlık neden?

Neden, biliyor musunuz? Çünkü Atatürk'ün dünya çapında bir lider olduğu gerçeği hala hazımsızlık yapıyor.  Atatürk'ün gerçeklerine, ortaya koyduğu icraatlara hayalleri bile ulaşamadı.

Gündem Afganistan. Konuyla ilgili olarak AKP iktidarı hemen her gün başka cümleler kuruyor ve bir Afgan gazeteciden, 'Atatürk' haykırışı geliyor.

Daha önce NATO genel sekreterine ve ABD dış işleri sözcüsüne karşı kurduğu cümlelerle dünyada gündem olan Afgan gazeteci Lailuma Sadid'i, CNN Türk'e konuk ettiler. Sadid çok çarpıcı cümleler kurdu.

"Biz de Müslümanız ancak ben bunların kafasındaki şeriat kavramını anlamıyorum… 

Madem değiştiler (Taliban) bayrağımıza dokunmasalardı. Onlar, Afgan bayrağını indirdi. Eğer değiştilerse Afgan bayrağı ve kendi bayraklarını yan yana assınlar. Afganistan bayrağı, benim kimliğim, o bayrak benim!

Afgan halkı bu gördüklerinizden ibaret değil. Karanlık bir dönemem girdiler, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir gazeteci olarak bunu görmek beni çok üzüyor...

Ben Atatürk'ü çok iyi hatırlıyorum. Türkiye ve Afganistan arasındaki iyi ilişkileri hatırlıyorum. Keşke Atatürk'ü daha çok dinleselerdi, onun yolundan gitseydi. O zaman bunları yaşamazdık."

Konu ile ilişkileri olarak dış politika ve milli siyaset noktasında Rahmetli Atatürk'ten bir cümle hatırlayalım;

"Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvela bizim, kendi benliğimiz ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen bütün iş ve hareketlerimizle gösterebilmeliyiz. Bilelim ki milli benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avıdır."

BTP Lideri Hüseyin Baş ne diyordu?

"İngiliz'in sermayesi ile İngiliz'e uşaklık yapanlar Atatürk'e düşmanlık yapıyor.

Herkes din tüccarı ama kimse dinini yaşamıyor, herkes Cumhuriyet tüccarı ama kimsenin Atatürk'e bir bağlılığı yok.

Bu ülkeyi Alevi-Sünni, Kürt-Türk diye birbirine düşüremeyenler mülteciler üzerinden deneme yapıyor.

Ülkede mülteciler eliyle karışıklık çıkarıp bu ülke insanına da 'Ey ABD yetiş, bizi kurtar' dedirtmek istiyorlar. Yunan sınırındaki tanklar bunun için bekliyor!"

Ruhun şad olsun Büyük Atatürk. Evet, keşke Atatürk'ü daha çok dinleselerdi…