Denktaş, Rum tarafının "Kıbrıs hükümeti" adı altında son derece rahat olduğunu belirtti.
Sahte Kıbrıs hükümeti unvanı altında Rumların yaptığı her şeyin açılım olarak değerlendirildiğini, gerçekte ortada hiçbir açılım bulunmadığını vurgulayan Denktaş, Rum tarafının Kıbrıs'ı iki coğrafyaya dönüştürdüğünü kabul etmemesi halinde yeni bir açılımdan söz edilemeyeceğini kaydetti.
Rumların, Kıbrıs Türklerini eşit, egemen taraf kabul etmemekle kurulacak yeni oluşumda Türkleri yok etme yetki ve hakkını elinde tutmaya çalıştığını ifade eden Denktaş, Rumların bunu da "işgal var ve işgali ben gün gele ortadan kaldıracağım" sözleriyle açıkça beyan ettiğini söyledi.
Denktaş, bu şartlar altında ulusal direnişten başka çare bulunmadığını, kendilerinin de iyiniyetle sorunu anlatarak bunu yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Öte yandan Mark Grossman, Atina'da yayımlanan Ethnos gazetesine verdiği demeçte, ABD'nin BM'nin çabalarını desteklediğini ve New York görüşmelerinin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik başarılı bir toplantı olmasını arzu ettiğini vurguladı.
Gazetenin, Rum Kesimi'nin Kıbrıs sorunu çözümlenmeden AB üyesi olması halinde Türkiye'nin tepkisinin ne olabileceğine ilişkin sorusunu da yanıtlayan Grossman, "Olumsuz bir gelişme beklentisinde değilim. Akılcı ve yaratıcı olduğumuz takdirde, Kopenhag zirvesinin yapılacağı tarihe kadar kalan zamanı krize değil, AB, Yunanistan, Kıbrıs ve özellikle Türkiye için önemli bir fırsata dönüştürebiliriz" dedi. Grossman, ABD'nin, Kıbrıs'ın AB üyeliğini, bunun siyasi sorunun çözümüne yardımcı olacağını düşündüğü için desteklediğini de kaydetti.
Sahte Kıbrıs hükümeti unvanı altında Rumların yaptığı her şeyin açılım olarak değerlendirildiğini, gerçekte ortada hiçbir açılım bulunmadığını vurgulayan Denktaş, Rum tarafının Kıbrıs'ı iki coğrafyaya dönüştürdüğünü kabul etmemesi halinde yeni bir açılımdan söz edilemeyeceğini kaydetti.
Rumların, Kıbrıs Türklerini eşit, egemen taraf kabul etmemekle kurulacak yeni oluşumda Türkleri yok etme yetki ve hakkını elinde tutmaya çalıştığını ifade eden Denktaş, Rumların bunu da "işgal var ve işgali ben gün gele ortadan kaldıracağım" sözleriyle açıkça beyan ettiğini söyledi.
Denktaş, bu şartlar altında ulusal direnişten başka çare bulunmadığını, kendilerinin de iyiniyetle sorunu anlatarak bunu yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Öte yandan Mark Grossman, Atina'da yayımlanan Ethnos gazetesine verdiği demeçte, ABD'nin BM'nin çabalarını desteklediğini ve New York görüşmelerinin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik başarılı bir toplantı olmasını arzu ettiğini vurguladı.
Gazetenin, Rum Kesimi'nin Kıbrıs sorunu çözümlenmeden AB üyesi olması halinde Türkiye'nin tepkisinin ne olabileceğine ilişkin sorusunu da yanıtlayan Grossman, "Olumsuz bir gelişme beklentisinde değilim. Akılcı ve yaratıcı olduğumuz takdirde, Kopenhag zirvesinin yapılacağı tarihe kadar kalan zamanı krize değil, AB, Yunanistan, Kıbrıs ve özellikle Türkiye için önemli bir fırsata dönüştürebiliriz" dedi. Grossman, ABD'nin, Kıbrıs'ın AB üyeliğini, bunun siyasi sorunun çözümüne yardımcı olacağını düşündüğü için desteklediğini de kaydetti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.