Kıbrıs kendi başına sıradan bir 'ada' olmayıp, Ege'de, Akdeniz'de ve Ortadoğu'da kilit rolü oynamakta olduğu, başta ABD olmak üzere AB, BM'nin bu kilidi açmak için uğraştığı tespitinde bulunan Prof. Dr. Baş, Kıbrıs Türk'ünün "hayır" demesini istediHem Kıbrıs Türkü, hem Türkiye, hem de bütün bir Ortadoğu için çok büyük önem taşıyan Kıbrıs'ın geleceğini belirleyecek güne bir gün kala BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, hem Kıbrıs'ın önemine bir kez daha dikkat çekti, hem de Kıbrıs Türk'ünün "hayır" diyerek oynanmakta olan büyük oyunu bozması gerektiğini bildirdi.Kıbrıs için dönüm noktası"Artık Kıbrıs bir dönüm noktasında... Sözün bittiği yere gelindi. Kofi Annan 9 bin sahifelik planını ortaya
koydu. Buna AB, ABD, BM 'evet' dedi. Zaten kendi planları idi..." diyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Bu plana maalesef Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de 'evet' dedi... Derslerine iyi çalışmışlar... Ödevlerini tamamlamaya çalışıyorlar. Belli ki bir şeyler biliyorlar. Şimdi sıra son sözü söyleyeceklerde. Ancak ne gariptir ki, 1974 Barış Harekâtı'nda 10 bin şehit veren Türk Milleti'ne söz hakkı verilmemiştir. Hemen her fırsatta ifade ettiğimiz gibi; Türkiye'mizi, Akdeniz, Ege'yi ve topyekün Ortadoğu'yu da çok yakından ilgilendiren Kıbrıs konusunda söz Kofi Annan'a, formalite onayı da Türk ve Rum halklarının kararına bırakılmıştır. Bu da ayrı ve çok ciddi bir problemdir. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş ve taraftarları 'hayır' derken, Başbakan sayın Mehmet Ali Talat ve taraftarları da ısrarla 'evet' demektedirler. Hatta sayın Talat, Rum tarafını ziyarette onları da 'evet' demeye iknaya çalışmaktadır."Kıbrıs sıradan bir ada değildirKıbrıs kendi başına sıradan bir 'ada' olmayıp, Ege'de, Akdeniz'de ve Ortadoğu'da kilit rolü oynamakta olduğu, başta ABD olmak üzere AB, BM'nin bu kilidi açmak için uğraştığı tespitinde bulunan Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "İşte, şimdi Kıbrıs Türk'ü ya bu kilidi açacak ve Kıbrıs'la beraber bölgeyi de Irak gibi cehenneme çevirecek... Ya da, 'hayır' diye haykıracak ve bu oyuna gelmeyecek... Eğer Kıbrıs halkı 'evet' derse nelerin olacağını bugüne kadar tek-tek saydık. Tek cümle ile bu 'evet' Kıbrıs'ın sonu olur. Ardından da Anavatan çorap söküğü gibi gelir. Dolayısıyla Kıbrıs halkı 'hayır' demelidir. Çünkü 'hayır' derse yaşama şansını elinde tutmuş olacaktır. Ayrıca 'hayır' demekle kendi geleceği açısından yeni haklar alabilmesi için elini güçlendirmiş ve pazarlık payını arttırmış olacaktır."
koydu. Buna AB, ABD, BM 'evet' dedi. Zaten kendi planları idi..." diyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Bu plana maalesef Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de 'evet' dedi... Derslerine iyi çalışmışlar... Ödevlerini tamamlamaya çalışıyorlar. Belli ki bir şeyler biliyorlar. Şimdi sıra son sözü söyleyeceklerde. Ancak ne gariptir ki, 1974 Barış Harekâtı'nda 10 bin şehit veren Türk Milleti'ne söz hakkı verilmemiştir. Hemen her fırsatta ifade ettiğimiz gibi; Türkiye'mizi, Akdeniz, Ege'yi ve topyekün Ortadoğu'yu da çok yakından ilgilendiren Kıbrıs konusunda söz Kofi Annan'a, formalite onayı da Türk ve Rum halklarının kararına bırakılmıştır. Bu da ayrı ve çok ciddi bir problemdir. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş ve taraftarları 'hayır' derken, Başbakan sayın Mehmet Ali Talat ve taraftarları da ısrarla 'evet' demektedirler. Hatta sayın Talat, Rum tarafını ziyarette onları da 'evet' demeye iknaya çalışmaktadır."Kıbrıs sıradan bir ada değildirKıbrıs kendi başına sıradan bir 'ada' olmayıp, Ege'de, Akdeniz'de ve Ortadoğu'da kilit rolü oynamakta olduğu, başta ABD olmak üzere AB, BM'nin bu kilidi açmak için uğraştığı tespitinde bulunan Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "İşte, şimdi Kıbrıs Türk'ü ya bu kilidi açacak ve Kıbrıs'la beraber bölgeyi de Irak gibi cehenneme çevirecek... Ya da, 'hayır' diye haykıracak ve bu oyuna gelmeyecek... Eğer Kıbrıs halkı 'evet' derse nelerin olacağını bugüne kadar tek-tek saydık. Tek cümle ile bu 'evet' Kıbrıs'ın sonu olur. Ardından da Anavatan çorap söküğü gibi gelir. Dolayısıyla Kıbrıs halkı 'hayır' demelidir. Çünkü 'hayır' derse yaşama şansını elinde tutmuş olacaktır. Ayrıca 'hayır' demekle kendi geleceği açısından yeni haklar alabilmesi için elini güçlendirmiş ve pazarlık payını arttırmış olacaktır."