Omsa

Birleşik Metal İş Sendikası Gebze 1 nolu şube üyesi olan Omsa Metal'de işçiler direnişlerinin 69. gününde (15 Eylül) fabrikanın içine girmeyi başardılar.

Kocaeli Dilovası'nda kurulu İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikası işçileri Birleşik Metal-İş Sendikası'nda üye oldular. Omsa üs yönetimi sendikal örgütlülüğü tanımayarak, yetki tespitine geldiğinde bir işçiyi işten çıkardı. 

İşçilerin kararlı eylemleri sonucu çıkartılan emekçiyi işe geri almak zorunda kaldı. İlerleyen aylarda bir işçi daha işten çıkarıldı. 

Bu kez işten atılan arkadaşlarına sahip çıkarak eylem gerçekleştiren 57 işçi işten atıldı.

Omsa işçilerinin 2 ayı aşkındır işe geri dönme ve sendikal haklarının tanınması talepleriyle direnişi sürüyor. 

Bugün (15 Eylül) ise fabrikanın içine giren işçiler, haklarını istiyor.

İşçiler "Anayasal hakkımızı kullandık, işten atıldık! 69 gündür direniyoruz, kimse sesimizi duymadı!" diyerek sendikanın sosyal medya hesabından yaptıkları paylaşımla eylemlerini duyurdu.

İnsanların bir bam teli var, oraya bastığınızda tüm gücü ile canın yandığını haykırır dünyaya.

Emekçinin, işçinin de bam teli ekmeği, alın teridir.

Kim ki ona göz diker, sonucu ne olursa olsun hakkını aramak için gözü hiçbirşeyi görmez.

Ailesinin geçimine halel getirmez, onurlu ve namusludur, gerçek emekçi.

Sadece kendi için de değil, arkadaşı ve yoldaşı içinde serinden geçer, ama haktan ve adaletten vazgeçmez.

Talep eder, direnir, hukuk ve kanundan alır gücünü.

Başka hiç bir şeyden medet ummaz.

Sendikal hak bir yaşam biçimidir.

Sermayenin ve paranın kölesi olanlar ne yazık ki bunu anlayamazlar.

Kanun ve kurallar çerçevesinde işçi ve emekçi birlik oldukça ezilemeyecetir.

Omsa direnişini sürdüren işçiler, bunu 69 gündür verdikleri mücadele ile gösterdiler.

İşçi sözcüsü, emekçi arkadaşımız basın açıklamasında diyor ki:

"69 gündür tüm yasal yollara başvurduk.

Kimse sesimizi duymadı.

Bu güne kadar en ufak bir taşkınlığımız olmadı.

Tüm yetkililere söyledik.

69 gündür tüm ailelerimizle beraber fabrika kapısında bekledik.

Okul açıldı, çocuklarımıza istediklerini alamadık, bir ebeveyn olarak karşılayamadık eksiklerini.

Boynumuz büküldü, içimiz kan ağladı.

Hiç kimse yanımızda olmadı.

Biz defalarca her yere başvurduk, 57 işçi anayasal hakkını kullandıkları için işten atıldılar.

Keza hiçbir şekilde yasal haklarımız tarafımıza verilmedi.

'Gidin yıllarca mahkeme kapılarında sürünün, orda arayın hakkınızı' diyerek tüm anlaşma kapılarını yüzümüze kapattılar.

Bu yüzden biz bugün bu direnişe kalkıştık.

Bizim temel amacımız, anayasal hakklarımızı, yani hak ettiğimizi almak gayemiz.

Alana kadar bu binadan çıkmayacağız.

Lütfen kimse bize müdahale etmesin.

Biz bu fabrikaya yıllarımızı verdik.

Bu 69 günlük sürede kimse bizi ciddiye almadı.

Zor durumda olan arkadaşlarımız var.

Kirada olan can yoldaşlarımız var.

Bıçak kemiğe dayandı.

Artık bu hukuksuz ve kanun dışı davranışlara hayır diyoruz.

Haklı mücadelemiz devam edecektir.

Grevimiz, direnişimiz haklı davamızdır."

Ne yazık ki her fırsatta iş, emek, hak, hukuk diyenler ortada yoklar.

Rahmetli Haydar Baş Bey'in öğretisi ile emekçi dostların daima yanındayız.

Hakk'a koşun, Hak'la olun, haklı ile olun, haklı olun. Hepiniz Hakk'a emanet olun.