logo
07 ARALIK 2025


Kıbrıs’ta sandıktan federasyon mu, arayış mı çıktı?

23.10.2025 00:00:00

Kıbrıs, tarih boyunca yalnız Akdeniz'in değil, medeniyetlerin de kesişim noktası oldu. Osmanlı 1571'de adaya ayak bastığında bu topraklar, Anadolu'nun uzantısı sayılıyordu. Üç asırlık Osmanlı hâkimiyeti boyunca camiler, vakıflar, medreseler kuruldu; ada, Türk kimliğini kazandı. 1878'de İngiltere'ye "idare hakkı" verilmesiyle başlayan süreç, 1914'te ilhakla sonuçlandı. 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda Türklerle Rumlar eşit ortak kabul edildi, fakat üç yıl geçmeden Rumlar silaha sarıldı; Türk köyleri yakıldı, insanlar katledildi. 1974 Barış Harekâtı bu zulme "dur" diyen tarihî bir dönemeçti. 1983'te ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk milletinin Doğu Akdeniz'deki egemenliğinin nişanıdır.

Aradan kırk yılı aşkın süre geçti. KKTC hâlâ sadece Türkiye tarafından tanınıyor. Bu durum hem diplomatik hem toplumsal bir stres doğurdu. Halkın içinde "dünyaya açılma" arzusu ile "bağımsızlık refleksi" yan yana yaşıyor. Türkiye'deki ekonomik dalgalanmalar, siyasal gerilimler, ada halkını doğrudan etkiliyor. Lefkoşa'da atılan her adım, Ankara'daki havaya bağlı.

Kıbrıs meselesinde çözüm arayışları onlarca yıl boyunca biçim değiştirdi. 1950'lerin "Taksim" tezi — yani iki toplumun ayrı yaşaması — güvenliğin garantisiydi. 1970'lerin sonundaysa federasyon formülü gündeme geldi: iki bölgeli, iki toplumlu ortak devlet. Ardından "konfederasyon" ve nihayet iki devletli çözüm önerileri geldi. Bugün Türkiye ve KKTC'nin resmî politikası, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümdür. Ancak federasyon söylemi, özellikle son seçimlerle yeniden gündeme taşındı. Bu noktada, halkın önemli bir kısmı federasyonu bir "ortaklık" olarak değil, devletin tasfiyesi ve azınlık statüsüne indirgenme riski olarak görüyor.

2004'te Kofi Annan'ın planı referanduma sunuldu. Türk tarafı %65 oranında "Evet" dedi; Rumlar %76 "Hayır" dedi. Buna rağmen AB, Rum tarafını üyeliğe aldı, Türkleri dışarıda bıraktı. Bu adaletsizlik, uluslararası siyasetin "güç kimin elindeyse hak ondadır" anlayışını bir kez daha gösterdi. O gün "çözüm" denilen plan, aslında yeni bir bağımlılık modeliydi. Rauf Denktaş'ın "Bu plan bizi azınlık yapar" uyarısı ne kadar haklıymış, bugün daha net görülüyor.

Tufan Erhürman'ın seçim zaferi, bazı çevrelerce "federasyonun dönüşü" olarak yorumlanıyor. Oysa seçmenin çoğu, ideolojik tercihten çok, ekonomik ve siyasal sıkışmışlığa tepki verdi. Sandıktan federasyon değil, "çıkış arayan bir toplum" çıktı. Halk, bir yandan Ankara'nın ekonomik desteğine muhtaç; diğer yandan Rumların AB avantajına özeniyor. Ancak şu unutulmamalıdır: Federasyon, KKTC'nin egemenliğini ortadan kaldıracak; Türk halkını ortak değil, azınlık haline getirecektir. Üstelik tarih ortada: Rumların 1963–74 arasındaki vahşeti hâlâ hafızalardadır. Rum tarafı, Türklerle eşit bir ortaklığı değil, adanın tamamına hükmetmeyi hedefliyor.

Kıbrıs meselesi artık yalnızca bir ada meselesi değildir; Doğu Akdeniz'deki enerji savaşlarının, siyasi gerilimlerin ve medeniyet mücadelesinin merkezindedir. Bugün Akdeniz'de dönen eksen, doğalgazın paylaşıldığı, üslerin yer kapma yarışına dönüştüğü bir oyundur. Bu tabloda Kıbrıs hem orada yaşayan Türklerin varlığı hem de Türkiye'nin deniz güvenliği bakımından stratejik bir vatan parçasıdır. Rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın dediği gibi: "Kıbrıs yavru vatan değil, vatandır." Çünkü vatanın küçüğü, büyüğü olmaz; her karış toprağın arkasında bir milletin namusu vardır.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında, İngilizlerin elinde bulunan Kıbrıs'tan alınan Türk gençleri İngiliz saflarında cepheye sürülmüştü. O gün azınlık durumuna düşen Türkler, başkasının menfaati uğruna harcanmıştı. Eğer bugün Kıbrıs Türkü kendi devletine, kendi ordusuna ve Türkiye'nin stratejik desteğine sırt çevirirse, yarın bir başka gücün piyonu olma riski yeniden doğar.

Bu nedenle Kıbrıs seçimleri, sadece bir yönetim değişikliği değil; Doğu Akdeniz'de Türk varlığının sınavıdır. Gerçek çözüm, iki egemen devletin karşılıklı saygısında, Türk milletinin onur ve bağımsızlık çizgisinde yatıyor. Federasyon değil; vatan bilinci, inanç gücü ve medeniyet şuuru bu mücadelenin asıl cevabıdır.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
Merz, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüştü
"Emin olun ki hala sizin tarafınızdayız"
Cevizlibağ metrobüs durağında dehşet anı
Bayılan kız metrobüsün önüne düştü
Zirvede fark 3 puana çıktı
Fenerbahçe Başakşehir'e takıldı
Bahçeli'den bir İmralı açıklaması daha
'Mesajları makul, müspet, muteber ve muayyendir'
Feci kaza: 7 ölü, 11 yaralı
Yolcu otobüsü tıra çarptı
Güney Afrika'dan ABD'ye 'G20' tepkisi
"Hiçbir üyenin Güney Afrika'yı G20'den dışlama hakkı yoktur"
BM Nüfus Fonu temsilci açıkladı
Gazze'de hayatta kalma ve belirsizlik arasında yaşam mücadelesi
Hakem kararları maça gölge düşürdü
Galatasaray Samunspor'u 3-2 yendi
Pembe tablo çizdi
'Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek'
Büyük kongre Pazar günü
'İstikbal Biziz, Biz Geleceğiz'
Bürokratlara zam kararına tepki
'Dar gelirli sürünüyor böyle olmaz'
Bahis ve şike soruşturması
Futbolcular, hakemler, başkanlar, yorumcular..!
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
Merz, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüştü
"Emin olun ki hala sizin tarafınızdayız"
Cevizlibağ metrobüs durağında dehşet anı
Bayılan kız metrobüsün önüne düştü
Zirvede fark 3 puana çıktı
Fenerbahçe Başakşehir'e takıldı
Bahçeli'den bir İmralı açıklaması daha
'Mesajları makul, müspet, muteber ve muayyendir'
Feci kaza: 7 ölü, 11 yaralı
Yolcu otobüsü tıra çarptı
Güney Afrika'dan ABD'ye 'G20' tepkisi
"Hiçbir üyenin Güney Afrika'yı G20'den dışlama hakkı yoktur"
BM Nüfus Fonu temsilci açıkladı
Gazze'de hayatta kalma ve belirsizlik arasında yaşam mücadelesi
Hakem kararları maça gölge düşürdü
Galatasaray Samunspor'u 3-2 yendi
Pembe tablo çizdi
'Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek'
Büyük kongre Pazar günü
'İstikbal Biziz, Biz Geleceğiz'
Bürokratlara zam kararına tepki
'Dar gelirli sürünüyor böyle olmaz'
Bahis ve şike soruşturması
Futbolcular, hakemler, başkanlar, yorumcular..!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.