Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yok. Ama bu iktidar bu sorunu çözemez. Bu sorunun çözülmesinin tek yolu var; o da demokratik yollarla sandığın gelmesi. O nedenle bütün arkadaşlarıma söyledim, 'eğer bunu istiyorsanız buyurun gelin, beraber yürüyeceğiz'. Eğer 'biz mevcut düzenden memnunuz' diyorsanız yolunuz açık olsun, ayrılın bizden' dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Engelliler Çalıştayı'na katıldı. Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde bulunan Dört Mevsim Tiyatro Salonu'nda düzenlenen çalıştayda Kılıçdaroğlu'na, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da eşlik etti.

Programda yaptığı konuşmada, engellilerin pek çok sorunu olduğunu ancak hepsinin çözümü olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar oldukları zaman bütün bu sorunların çözüleceğini söyledi. Yapılan çalıştaylardan çıkan sonuçların iktidar olmaları halinde kendilerine getirilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, bütün sorunları birlikte çözmeleri gerektiğini söyledi.

'Ülke neredeyse sahipsiz bir konumda'

Program çıkışında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Adalet yok, hukuk yok, demokrasi yok, demokrasi ayaklar altında" dedi.

Ülkenin neredeyse sahipsiz bir konumda olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla ben bu ülkeyi seven, bu ülke için çaba harcayan, bayrağımızın dalgalanmasını isteyen, vatanına bağlı bütün kesimleri yol arkadaşım olarak kabul ettim ve onlara çağrı yaptım. 'Bizim vatanını satanlarla kavga etmemiz lazım' dedim. Doğru mu' Doğru. Bu laf doğru mu' Bu laf da doğru.

Ben bunu seslendirmek zorundayım. İnanabiliyor musunuz' Bir davadan beraat ediyorsunuz, aynı dava yeniden açılıyor, bu sefer müebbet mahkum ediliyorsunuz. Böyle bir Türkiye'yi siz ister misiniz' Ben istemem.

Bunun için de ben yurttaşlarımı uyarmak zorundayım. Ciddi bir sorunumuz var. Ekonomiye, dış politikaya, iç politikaya, vatandaşa bakın. Milyonlarca çocuğun karanlığa mahkum edildiği bir Türkiye'de ben ne konuşayım!

Bu çocuklar acaba okula nasıl gidiyorlar. Nasıl besleniyor, nasıl banyo yapıyorlar' Ben onların yaşadığı dramı yaşamak zorundayım o konuşmayı yapmak için. Ben o dramı yaşadım ve o konuşmayı yapmak benim hakkım. Ben bütün vatandaşlarımın sorunlarına sahip çıkmak zorundayım.

Şunu da söylüyorum; Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yok. Ama bu iktidar bu sorunu çözemez. Bu sorunun çözülmesinin tek yolu var o da demokratik yollarla sandığın gelmesi. O nedenle bütün arkadaşlarıma söyledim. 'Eğer bunu istiyorsanız buyurun gelin, beraber yürüyeceğiz'. Eğer 'biz mevcut düzenden memnunuz' diyorsanız yolunuz açık olsun ayrılın bizden' diye konuştu.