Kim bu tatmin olmayan ve şükretmeyenler?

Adıyaman'da kazılan bir çukura girerek hurda demir toplamak isteyen 67 yaşındaki adam meydana gelen göçüğün altında kalarak hayatını kaybetti

Malatya'da hurdacılık yapan çocukların, demirlerini sökmeye çalıştığı metruk bir evin duvarı yıkıldı: 1 ölü, 1 yaralı

Hava sıcaklığının eksi 3 dereceye kadar gerilediği Bingöl'de, vatandaşlar bir marketler zincirinin reyonundan kalan sebze ve meyveleri toplarken görüntülendi.

Konyaaltı ilçesi Pınarbaşı Mahallesi'nde 8 yıldır 2 kızıyla birlikte yaşayan Sevda Mutlu'nun kira sözleşmesi şubat ayında bitti. 

Ev sahibi 1800 lira olan kirayı 3 bin 500 liraya çıkartmak istediğini söyledi. Mutlu ise babasından kalan maaş dışında bir geliri olmadığını belirterek bu bedeli ödeyemeyeceğini belirtti. Sokağa atıldılar.

Bir örnekte kendimden yazayım. Simitçideyim. Kasada önümdeki üniversite okuyan kız çocuğu, 1 simit almış ve kasiyere, kredi kartını uzatıp, '25 TL çekip 20 TL'yi bana verebilir misiniz' dedi. 

Rakamlara bakarsak! TÜİK ve TÜRK-İŞ verilerine göre ülkemizde 16 milyon kişi açlık sınırı yani Nisan ayı rakamlarına göre 5.323,64 TL'nin altında bir gelir ile hayatta kalma mücadelesi veriyor.

50 milyon kişi ise yoksulluk sınırı yani (4 kişilik bir aile) 17.340,47 TL'nin altında bir gelire sahip.

Sahifeyi çevirelim mi?

Tanzim çadırlarını diğer adıyla bereket kuyruklarını hatırladınız mı? İşte o dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya şöyle diyordu:

"Son 15 yılda, yoksulluğu en fazla azaltan ülke, Türkiye oldu. Biz sadece yardım yapmıyoruz, yaptığımız sosyal politikalarla yoksullukla mücadele ediyoruz." 

Nasıl mücadele ettiklerini ise 3 yıl sonra geçtiğimiz Ramazan ayında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan açıkladı.

Karaaslan, "Ramazanda 5 milyon haneye girdik. 10 bin 40 mahallede iftar sofraları kurduk. Aklınızda canlandırmanız için şöyle söyleyeyim, Türkiye'de 32 bin mahalle var, 32 bin mahallenin 10 bininde biz vatandaşlarımızla iftarlarda buluştuk" dedi.

Yani 5 milyon haneye Ramazan kolisi dağıttık, diyor. En ucuzundan Ramazan kolisi 200 TL'den 5 milyonu ne eder? 1.000.000.000 (1 milyar) TL.

10 bin mahallede 500 kişilik iftar eşittir 5 milyon kişi. Kişi başı iftar 40 TL'den 200 milyon TL.

Bu yardım ve iftarlar devlet adına verilemez. Çünkü devlet, vatandaşının yeme-içme-giyinme-barınma-sağlık ve eğitim giderlerini karşılamakla yükümlüdür. Vatandaşa temel haklarını vermek lütuf veya ikram değil tam aksine görevdir.

Diğer taraftan bu yardımlar, iftarlar parti veya kişi adına mı verildi? Yoksa Allah rızası için mi? Allah rızası, deniliyorsa neden siyasi şova dönüştü? 

Hazine'den parti adına Allah rızası için mal dağıtmak İslam'ın neresinde var?

Ortadaki rakamın sponsoru kim? Çünkü ortada en az 1 milyar 200 milyonluk bir rakam var yani AKP'nin Hazine'den aldığı payın 10 katı. Bu masrafı kim veya kimler karşıladı?

Kahramanmaraş'ta kurulan AKP iftar sofrasını hatırladınız mı? Ya Ağrı'daki o çılgın iftar partisini? 

Milletin Saray'ındaki partililere özel toplantılar. Umreler, bol gazetecili yurt dışı ziyaretleri vs. Bu nehrin suları hangi dağdan geliyor?

Bir sahife daha çevirelim mi?

Başta Erdoğan ailesi olmak üzere Binali Yıldırım ailesi, Soylu ailesi, Kaya ailesi Kavakçı ailesi diğer bakan ve vekillerin mal varlıkları medyanın hep gündeminde. 

AKP döneminde 5'i dünya listesine giren 300 firmaya verilen yaklaşık 400 milyar (katrilyon) TL'lik kamu ihaleleri de malum. 

Yine bu dönemde kur, faiz, borsa, altın vs. garantileri ile 6 binden 500 bine çıkan milyoner yani üretmeden, para satarak zengin olan kişi sayısı da ortada.

Çok çok çok maaşlı belediye başkanları, bakan yardımcıları, bürokratlar da ortada.

Ve AKP'li Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan diyor ki: "Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, tatminsizlik hali aldı gidiyor. Halbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz. Bunu en iyi siz işçi kardeşlerimiz bilir".

Sayın Erdoğan, sizce kimi kastediyor?