Hz. Fatıma'nın tebessümüPeygamber Efendimizin (sav) durumu çok ağırlaşmıştı, mübarek başını Hz. Ali'nin dizine koydu ve bir müddet kendilerinden geçtiler. Hz. Fatıma, Resulullahın yüzüne bakıyor, göz yaşı döküyor ve şöyle diyordu: "Âh, Resulullahın bereketi ile rahmet yağmuru (vahiy) iniyordu. Öksüzlerin ve dul kadınların sığınağı idi." Resulullah (sav), Hz. Fatıma'nın, ağlama sesini işitince gözlerini açıp yavaş bir sesle: "Ey Fatıma, ölümün çaresi yoktur" buyurdu. Bu sözler, Hz. Fatıma,'yı daha da ağlattı. Resul-i Ekrem (sav) kızının perişan halini ve ağlar gözlerini görünce ona teselli vermek istedi. Bundan dolayı Hz. Fatıma'ya, "Yakına gel" diye işaret etti. Başını babasına yaklaştırınca Peygamberimiz, onun kulağına bir şeyler söyledi. Hz. Fatıma'nın, tebessüm ettiğini gördüler ve şaşırdılar. Sebebini sorduklarında; " Resulullah hayatta olduğu müddetçe sırrını kimseye söylemem" dedi. Hz. Fatıma, Efendimizin rıhletinden Resulullah (sav) kulağıma: 'Fatımacığım, senin de rıhletin yakındır; bana kavuşacak olan ilk kişi sensin' buyurdu." dediğinde Hz. Fatıma'nın tebessümünün sebebi anlaşılmış oldu.
Altın nasihatBir kişi Hz. Hüseyin'in huzuruna gelerek; "Ben günahkar bir kimseyim, kendimi günah işlemekten alamıyorum, bana nasihat et" dediğinde Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: "Beş şeyi yap, sonra dilediğin günahı işle:
a) Allah'ın rızkını yeme, istediğin günahı yap.
b) Allah'ın mülkünden ve hakimiyeti altından dışarı çık, istediğini yap.
c) Allah-u Teala'nın seni göremeyeceği bir yer bul, ne yapmak istersen yap.
d) Azrail canını almaya geldiği zaman teslim olma, o zaman gönlünün istediğini yap.
e) Kıyamet günü cennetin maliki seni cehenneme götürmek istediğinde cehenneme gitme, ondan sonra arzuladığın işi yap!"
Ashabın vefakârlığıAşura gecesi, Hz. Hüseyin'in tebaasının her biri, kendi vefakarlıklarını ilan ettiler. Muhammed bin Buşr-i Hazremi'ye, "Rey sınırlarında oğlun kafirlerin eline esir düşmüştür" diye yeni bir haber ulaştı. Muhammed bu haberi duyunca şöyle dedi: "Onun ve kendimin mükafatını Allah'tan istiyorum. Ben oğlumun esir olmasından sonra yaşamamı istemiyorum."
Hz. Hüseyin onun sözünü duyduğunda şöyle buyurdu: "Bey'atimi senden kaldırdım, sen serbestsin, git oğlunu kurtarmak için çalış." Muhammed bin Buşr, İmam'ın sözlerine karşılık şöyle dedi: "Eğer senden ayrılmış olursam, yırtıcı hayvanlar beni diri-diri parçalayıp yesinler!" Hz. Hüseyin değeri bin dinar olan beş tane Yemen kumaşını ona verip şöyle buyurdu: "Bunları diğer oğluna ver de bu elbiseleri düşmana hediye vererek kardeşini esaretten kurtarsın."
Altın nasihatBir kişi Hz. Hüseyin'in huzuruna gelerek; "Ben günahkar bir kimseyim, kendimi günah işlemekten alamıyorum, bana nasihat et" dediğinde Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: "Beş şeyi yap, sonra dilediğin günahı işle:
a) Allah'ın rızkını yeme, istediğin günahı yap.
b) Allah'ın mülkünden ve hakimiyeti altından dışarı çık, istediğini yap.
c) Allah-u Teala'nın seni göremeyeceği bir yer bul, ne yapmak istersen yap.
d) Azrail canını almaya geldiği zaman teslim olma, o zaman gönlünün istediğini yap.
e) Kıyamet günü cennetin maliki seni cehenneme götürmek istediğinde cehenneme gitme, ondan sonra arzuladığın işi yap!"
Ashabın vefakârlığıAşura gecesi, Hz. Hüseyin'in tebaasının her biri, kendi vefakarlıklarını ilan ettiler. Muhammed bin Buşr-i Hazremi'ye, "Rey sınırlarında oğlun kafirlerin eline esir düşmüştür" diye yeni bir haber ulaştı. Muhammed bu haberi duyunca şöyle dedi: "Onun ve kendimin mükafatını Allah'tan istiyorum. Ben oğlumun esir olmasından sonra yaşamamı istemiyorum."
Hz. Hüseyin onun sözünü duyduğunda şöyle buyurdu: "Bey'atimi senden kaldırdım, sen serbestsin, git oğlunu kurtarmak için çalış." Muhammed bin Buşr, İmam'ın sözlerine karşılık şöyle dedi: "Eğer senden ayrılmış olursam, yırtıcı hayvanlar beni diri-diri parçalayıp yesinler!" Hz. Hüseyin değeri bin dinar olan beş tane Yemen kumaşını ona verip şöyle buyurdu: "Bunları diğer oğluna ver de bu elbiseleri düşmana hediye vererek kardeşini esaretten kurtarsın."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.