Koalisyondan ne çıkar?!

Seçim üzerinden haftalar geçti.Ankara'da dikiş tutmuyor.Koalisyon işinde görüşmeler var. Temaslar var. Liderler turluyor. Kulisler yapılıyor. Şartlar tartışılıyor. Formüller konuşuluyor.Laf dönüp dolaşıyor; nihayetinde hiçbir parti, taşın altına elini koymuyor, koyamıyor. Neden?Aklı olan herkesin fark ettiği birkaç sebep var:1 - AKP, Türkiye'yi ekonomiden adalete, iç politikadan dış politikaya öyle badirelere sürükledi ki, partilerin yüreğinde bu işleri rayına koyma cesareti kalmadı. 2 - Partiler, seçime girerken maalesef devlet ve millet meselelerine dair tespit, teşhis, proje, program ve çözümle girmediler? BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan aşırma söylemlerle seçmeni avladılar, hak etmedikleri koltukları kaptılar. Gerçekleri karşı karşıya geldiklerinde ise afalladılar.Çok özel bir mühendislik maharetiyle sandıktan çıkartılan AKP, CHP, MHP ve HDP'nin Türkiye'nin problemlerine ve geleceğine dair gerçekten somut bir çözümleri ve reel bir perspektifleri yok?Devlet Bahçeli, ana muhalefetin açıktan ve ön şartsız teklif ettiği "Başbakanlık" koltuğunu elinin tersiyle itiyor. Mecbur? Çünkü MHP'nin bir çözümü yok ki, sayın Bahçeli böyle bir ateşten gömleği giyebilsin.CHP'nin vaziyeti, Türkiye'den beter; çıfıt çarşısı?Kendi görüş ve hedefleri bağlamında en ilkeli duran ise HDP? Kandil-İmralı-Ankaralı üçgeninde ne belirleniyorsa, o istikamette gidiyorlar. HDP de kapitalizm-ölü sosyalizm karışımı bir yaklaşım içinde, gerçekten halka dönük yerli bir çözümleri yok!3- Son 10-15 sene içinde sadece devlet çarkının çivileri sökülmemiş, yalnızca devlet geleneği yok edilmemiş, adalete güven bitirilmiş. İş şirazeden çıkmış. En temel insanlık ölçüleri pörsümüş. Kültürel-dini değerler yok edilmiş. Millet ruhsal bölünmeye tabi tutulmuş, dağılmış? Bu bağ bozumu sürecinde devlet ve milleti derlemesi-toparlaması gereken siyaset de savrulmuş, ilke kalmamış, basiret körelmiş, akıl tutulmuş!Düşünün ki, yolsuzluk iktidar vesilesi, hırsızlık iftihar vesilesi, terör ve kaba kuvvet ise hak elde etme yolu olmuş... Bazıları dünyayı ve ülkeyi sahipsiz zannediyor. Laikin ülkemiz de, dünyamız da sahipsiz değil? Yoksulun vâhı, mazlumun âhı ve alemlerin Allah'ı var.Allah'ın samimi, dürüst, ne pahasına olursa olsun hakkı ayakta tutan ağzı dualı kulları ve dostları var!Halk diyor ki, dünya hala ayakta duruyorsa, onların hürmetine duruyor.Yolsuzluk dosyaları ve tape dinletileriyle dünyaya nam salmış şahlar, bakanlar, bürokratlar, Rezalar kamunun tüm imkanları seferber edilerek Ganj nehrinde yıkanır gibi yıkandılar, yağlandılar, jölelendiler.Cümle âlem "Sembol Reza"da temaşa ettiği gibi bir de üstüne madalya taktılar, nişan verdiler, ödüllendirdiler. Bu ödülü ise "Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğiz" diye öykünen Numan Kurtuluş, bakan arkadaşlarıyla birlikte veriyor? Düşünün, Türkiye'nin savrulduğu vaziyeti! Yetim hakkına çöreklenmek, devlet-millet malını hortumlamak ve komşunun canına-malına-vatanına tecavüz etmek Müslümanlık olmuş? İslamcılar yolsuzluk, hortum, faiz, zina, domuz etinde gayr-ı müslimleri bile sollamış!Bu kokuşma ve bağbozumu sürecine samimiyetle direnmeyenler yahut ikbal ve iktidar hevesiyle suyun akışına kürek çekenler yüreklerini yitirmişler, cesaretlerini kaybetmişler.Akılları tutulmuş.Takatları kesilmiş.Gönülleri perdelenmiş.Bu vaziyette kim kimle koalisyon yaparsa yapsın, kim hangi koltuğa oturursa otursun; birkaç gün daha saltanat sürerler? ABD, AB ve küresel güçlerin ekmeğine biraz daha yağ sürerler. Ama ne devlet, ne de millet hiçbir hayır görmez.Bunların tek başına iktidarlarından devlet ve millet hayrına ne çıktı ki, koalisyonlarından bir hayır çıksın? Kimse kendini kandırmasın!Devlet-millet hayır görsün, birlik olsun, zenginlik olsun, ülkede huzur bölgede barış olsun istiyorsak; bunun adresi BTP'dir, Prof. Dr. Haydar Baş'tır? Bu gerçeği idrak edeceğimiz güne kadar yolsuzluk, yoksulluk, kaos, kapışma, dalaş ve savaş sürecek.