logo
19 NİSAN 2024

Konut talebi yorumu

07.09.2005 00:00:00
Yağmurun yağması, gece ve gündüzün birbirini takip etmesi, yerçekimi gibi, küreselleşmenin ve mimarlarının engellenemez bir tabiat kanunu olduğuna iman etmiş yazar çizerlerimiz hariç diğerleri, günler, aylar, yıllar geçtikçe önce ümitlerini kaybettiler sonra geçte olsa gidişatın felakete doğru olduğunu gördüler.Gözlerini açanlar, her geçen gün birer ikişer çoğalsa dahi, olaylara bakış açıları yanlış olduğundan pek bir şey değişmiyor. İktidarı sobelemekte bu grup ancak sonuçlardan sonra ayıkabiliyor. Bugün bu insanların, yine atladıkları bir konuyu ele alacağız. Sonradan yanlış ve yanlı olduğu anlaşılacak rakam, yorum ve beklentilere rağmen halen takipçilerini yaya bırakabilmek, bu daldaki, iyi bir akademik know-how desteğiyle mümkün olabilir. İktidarlarının ilk gününden itibaren bu tür konularda gayet profesyonelce davrandıklarını, acemilik yaşamadıklarını düşünürsek, konunun uzmanı küresel ustalarına, büyük bir huşuyla bu sanatı öğrenip, dönüp millete  uygulamak için ram oldukları besbelli.      Yanlış yorumlanan gelişmelerden birisi de konuta yönelik halkın ilgisi. İşin başında hemen şunu belirtelim: Halkımızın konut isteği hiç eksilmemişti ki. Olaylara sadece istatistiki açıdan bakmak, tüketici davranışları için yeterli olamaz, zaten olmuyor. Son aylarda konut talebinin artmasını, "halkın alım gücü yükseliyor, demek ki piyasada ve milletin cebinde para var, bu uygulanan ekonomi politikasının başarısıdır" diyerek hiçbir başarının olmadığı ekonomide, sinekten başarı yağı çıkartmaya çalışmaları, tarafsız bir göze göre sadece başarısızlıklarının kendilerince de onaylanması anlamına gelir. Oysa işin aslı hiç anlattıkları gibi değil. Belki ilk duyduğunuzda garip gelebilir ama konuta olan talebin artışının sebebi nedir sorusunun cevabını, geçim düzeyinin reel olarak her yıl düşmesinde ve iç piyasadaki talebin daralmasında aramak lazım.  Ekonomideki gerçek enflasyonun nasıl yüzde 40 olduğunu önceki yazılarımızda delillendirmiştik. Halk arasında bu durum toplumun paylaştığı en ortak bilgilerden biri zaten. Bileşik olarak hesaplarsak üç yılda fiyatlar genel seviyesindeki artış yüzde 150'den fazla. Oysa hükümet taban fiyatından tutun, maaş zamlarına kadar elindeki parayı dağıtırken kullandığı oran  yıllık yüzde 8-10 civarı bile değil. Aradaki farkın halkın alım gücündeki azalma olarak  piyasalara yansıması bu şartlarda kaçınılmaz bir sonuç oluyor haliyle.Soru: Peki, iyi güzelde millet niçin bu durumda konuta yöneliyor. Reel olarak geliri azalan tüketici diğer ihtiyaçlarını erteleyerek elindeki paranın tamamını gıda, asgari giyim ve barınmaya harcamak durumunda kalıyordu. Yani aç ve açıkta kalmamak için diğer bütün ihtiyaçlarından vazgeçiyordu. Kira ve gıda harcamalarının tüketicilerin bütçesindeki payının arttığına ilişkin istatistikleri hatırlayın. Tüketici şu yorumu da yaptı bir süre sonra: "Şimdiye kadar  her şeye rağmen idare ettik ama eğer böyle giderse bir süre sonra bu ihtiyaçlardan da tasarruf etmem gerekecek." İşte bu noktada, ne pahasına olursa olsun konut sahibi olmak fikri, tek çare olarak kaldı. Anlayacağınız bir nevi, aç kalayım ama açıkta kalmayayım tercihi.  Bu noktada hızla yabancıların eline geçen bankalarımız konut kredisi faizlerini düşürerek milletin bu çaresizliğinden faydalanmasını iyi bildi. Çünkü onların işi bu. Vücuttaki kanı (parayı) çekme süreci, kan miktarı azaldıkça daha zahmetli oluyor ama yinede oluyor. Milletin rengi giderek soluyor.   Kredi kartları ve geçmişteki  kredi karnemize baktığımızda, özellikle stand-by devri geri ödemelerinin başarılamadığını görürüz. Alım gücü olmayan, her geçen gün kötüye giden insanlar için faizin oranı ne olursa olsun, sağlıklı bir şekilde  geri ödeme yapmasının  beklenilmesi ham hayaldir. Bir süre sonra bu insanlar evlerini satmak zorunda kalıp bankalara olan borcunu yine de ödeyememeleri, başlamış olan sosyal patlama argümanlarının en önemlilerinden biri olur, bizden söylemesi.
 
Serdar Peker / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.