Köprünün ortasında falaka da lazım

Klasik tabirle Sünnetullah olarak nitelenen bireysel ve toplumsal düzenin ilahî kurallarından biri de şudur:
"Yüce Allah, aklını kullanmayanların üzerine cüruf, murdarlık, pislik yağdırır" (Yunus Suresi, 100).
Bu bağlamda maddi-manevi vaziyetimiz hiç de iç açıcı değildir.
Rusya başta olmak üzere dünyada 120'yi aşkın ülkede uygulamaya konan Milli Ekonomi Modeli'nin ve Sosyal Devlet projelerinin sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, birçok defa, bunlar devlet-millet meselelerini bilmezler, ekonomiden anlamazlar, bunların pastırma yazlarına aldanmayın ey milletim, demiş, şu uyarıları yapmıştı: 
Göreceksiniz, vergi üstüne vergiler salacaklar, başka çareleri yok. Başınıza zamlar yağacak. Ayıkmadınız; o zaman komşu ülkelerde yaşandığı üzere başınıza ateş yağacak, bombalar yağacak!
Prof. Dr. Baş'ın uyarılarına millet de kulak asmadı, devlet de; iktidar da dinlemedi, muhalefet de?
AKP hükümeti, bu milletin anasını ?.diyenakıldanelere kulak verdi, trilyonluk ihaleler verdi.
Bunlarla iş tuttu hükümet? 
Millet de, Haydar Hoca'yı değil, bu hükümeti tuttu!
Bakın bakalım, vergiden bombaya, zamdan roketlere kadar neler yağmıyor ki milletin başına!
Yoldan, köprüden, havadan kesilen haraçlar cabası!
Körfez Osman Gazi Köprüsü geçişi için, hem gidiş, hem de geliş için ücret alınacak. 
Tek yön geçiş 25 Dolar artı KDV; gidiş-dönüş ücreti ise 35 dolar artı KDV olacak?130-140 TL'yi bulacak.
Vatandaştan toplanan paralar, 22 yıl yabancıların ve onların yerli teşrifatçılarının cebine akacak: 20 milyar Dolar. Dün hesap detayını vermiştik.
Vatandaşa köprü haracını hazmettirmek için, halen tek yönlü geçişi 60 TL olan arabalı vapur seferlerini çoğaltırız numarası çekiyorlar. Atıyorlar. Köprünün yanı başında kafalarına göre sefer artıramazlar; kaldırmaz? Zira sürekli dalga tesiri ve rezonans problemi doğarsa, ne köprü kalır, ne arabalı vapur.
Bu vatandaşta böyle akıl olduktan sonra, köprü ücreti de padişahın haracına döner, başına roket de yağar, bomba da?
Lakin arada fark var; padişahın kestiği haraç hazineye, kasaya gidiyordu. Bunlarınki ecnebilere gidiyor!
AKP hükümetinin, bu milletten, köprüyü geçerken de haraç, dönerken de haraç alması yetmez; padişahın yaptığı gibi yapması lazım?
Köprünün ortasında da iyi bir falaka lazım millete!
Zaten AKP'nin istediği başkanlık sistemi de padişahlık sisteminin sosyete adı değil mi? 
Gelelim padişahın yaptığına?
Vezirler huzura çıkmışlar: 
- Padişahım, hazinede para kalmadı. Yeni vergilere ihtiyacımız var?
Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış;
-Eeee! Ne vergisi koyalım?, demiş.
- Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! Padişah'ın aklına yatmış;
- Tamam, demiş. 
Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- Tepki var mı?
- Hiç bir tepki yok!
- İyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkıştan da bir akçe alsın! 
Aradan bir süre geçmiş, Padişah:
- Var mı şikayet?
- Yok! 
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
- Köprülerin ortasına da izbandut gibi bir adam koyun, gelip-geçeni falakaya yatırsın, bassın sopayı! 
Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
-Halkı dinleyelim hele bir, demiş. 
Gitmişler köye? Padişah sormuş:
- Var mı bir şikayet? Ses yok. Padişah tekrar:
-Var mı şikayet ? Şikayeti olan söylesin, diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
-Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- Eeee!, demiş Padişah bir umutla...Şikayetçi vatandaş şöyle sürdürmüş dileğini:
- Falaka hizmetinizde akşamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz; izbandut gibi adamınızın yanına lütfedip birkaç tane daha izbandut koysanız...