KÖR İNAT

HABER MERKEZİTürkiye 50 yıldan fazla bir süredir üyelik hayaliyle taviz üstüne taviz vererek AB kapısında bekliyor. AB ülkelerinin yöneticileri ve halkı net bir şekilde Türkiye'yi aralarında istemediklerini ifade ederken AKP hükümeti hala "AB üyeliği bizim için stratejik hedeftir" açıklaması yapıyor. Üstelik de bu kör inat AB'nin dağılma sürecine girmesine rağmen sürdürülüyor. Hafta sonu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden Türk düşmanı ve AB karşıtı partiler zaferle çıktı. Bu sonucun ilk siyasi yansımaları da ortaya çıkmaya başladı. Fransa'da birinci parti olan Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'a yaptığı çağrıda Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin veto edilmesi gerektiğini belirtti. Bir televizyon programında konuşan Le Pen Cumhurbaşkanı Hollande'ye üç şart sunduğunu belirtti ve bu 3 şartı şöyle sıraladı.1- Türkiye'nin AB üyeliğinin veto edilmesi. 2- AB ile ABD'nin yürüttüğü Transatlantik Ticaret Anlaşması'nın sona erdirilmesi. 3- Fransa'nın Türkiye ile ortak çalışma yürüttüğü enerji ve demiryolu alanında faaliyet gösteren firma Alsom'un tamamen kamulaştırılması.Fransızların yüzde 83'ü Türkiye'yi AB'de istemiyorMarie Le Pen 2017 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağını da ifade ederken Fransız halkı da Türkiye'nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkıyor. Bu ülkede Şubat ayında yapılan ankette Türkiye'yi istemeyenlerin oranı yüzde 83 çıktı. Bu oran 2003 yılında yüzde 54, 2005 yılında ise yüzde 65 seviyesindeydi. Fransız halkı Türkiye'yi AB'de neden istemiyorsunuz sorusuna ise Müslüman kimliğimizi ve İslami değerler ile Hıristiyanlık değerlerinin uyuşmamasını gösterdi.Almanların yüzde 69'u Türkiye'yi istemiyorAP seçimlerinden Türk düşmanı partilerin güçlenerek çıktığı ülkelerden biri olan Almanya'da da seçimin ardından yapılan ilk anket yayınlandı. Forsa Araştırma Şirketi'nin Alman Stern Dergisi için hazırladığı ankete göre Alman halkının yüzde 69'u Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesine karşı. Anketin Başbakan Erdoğan'ın hafta sonunda Köln'de Türk vatandaşına hitap etmesinden birkaç gün sonra açıklanması dikkat çekti.Müslüman Türk'ü AB'de istemiyorlarAvrupa Birliği'nin lokomotif ülkeleri Fransa ve Almanya'da hızla yükselen Türk - İslam düşmanlığı Avrupa'nın tamamı için de geçerli. Örneğin yapılan son kamuoyu araştırmalarına göre Belçikalıların yüzde 68'i, İngilizlerin de yüzde 66'ı Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı çıkıyor. İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw, "Türkiye'nin AB üyeliğinin önündeki en büyük engel Müslüman bir ülke olmasıdır" demişti. Danimarka'da muhalefetteki aşırı sağ Danimarka Halk Partisi de Müslüman göçmenlerin ülkeye sokulmamasını talep etmişti. Avrupa halkının bu eğilimi Türkiye açısından hayati önem taşıyor. Zira Türkiye -imkansız gibi görünse de- AB yolunda tüm engelleri aşsa dahi birliğe üyeliğine 28 AB ülkesinde tek tek yapılacak referandumla karar verilecek. Bu referandumlarda 1 ülkeden dahi Türkiye'ye hayır sonucu çıksa Türkiye AB'ye üye olamayacak. Avrupa'da her geçen gün Türk karşıtlığının arttığı dikkate alındığında sonuç çok açık bir şekilde ortada duruyor.AKP hükümeti hala AB diyor!Avrupa hem yetkililer düzeyinde hem de halk düzeyinde çok net bir şekilde Müslüman Türkiye'yi istemiyoruz derken AKP hükümeti AB üyeliğini stratejik hedef olarak görmeye devam ediyor. İçinde bulunduğumuz 2014 yılını AB yılı ilan eden Başbakan Erdoğan Salı günkü AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı, "Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından çok Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı net biçimde ortaya çıkmıştır. Yükselen ırkçılığın, İslam'a fobinin, Antisemitizm'in panzehiri çok net bir biçimde görülmüştür ki Türkiye'dir. Türkiye AB için çok büyük bir imkândır. Türkiye hakkında değerlendirme yaparken manşetlere değil gerçek fotoğrafa bakıp hakkaniyet ölçüsünde değerlendirme yapmalarını, kendi adımıza değil onların iyiliği adına temenni ediyorum." AB Bakanı ve Baş müzakereci Mevlüt Çavuşoğlu ise "Sürece yeni ivme kazandırmak için ulusal eylem planını hayata geçireceğiz" dedi. "Başbakan Erdoğan'ın 2014 yılını Avrupa Birliği yılı ilan etmesinin reformların devam edeceğine ilişkin hükümet iradesine işaret etiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği sürecine yeni bir ivme kazandırmak için, her alanda reformları hızlandırmak için 2014?2017 yılları arasında Avrupa Birliği katılım için Ulusal Eylem Planı'nı ilgili kamu kuruluşları ile hazırlayarak, hayata geçireceğiz. Önümüzdeki dönemde AB üyelik perspektifimizi ortaya koyan sonuç odaklı bir yaklaşım benimseyerek siyasi blokajlar olsun ya da olmasın tüm fasıllardaki çalışmalarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Hükümetimiz reform sürecine bağlıdır ve AB müktesebatının tüm gerekliliklerini yerine getirme konusunda son derece kararlıdır."Türk halkı da AB'yi istemiyor!Öte yandan AB resmen hayır demediği Türkiye'yi kapısında tutuyor. AB bu taktiğiyle hem Türkiye'nin başka ittifakların içine girmesine engel oluyor hem de Kıbrıs'tan tarım politikasına kadar birçok kritik konuda AB konusu taviz koparma unsuru olarak kullanıyor. AKP hükümeti Türkiye'nin milli çıkarları için tehlikeli sonuçlar ortaya çıkaran AB üyeliği yolunda çalışmalarına devam ederken Türk halkı da artık böyle bir oluşumun içinde olmak istemiyor. Yapılan son kamuoyu araştırmalarına göre Türk halkının yüzde 84'ü AB üyeliğine karşı çıkıyor.