Libya, kitle imha silahı üretim programını tasfiye edeceğini açıklayarak Amerikan ve İngiliz yönetimine adeta Noel sürprizi yaptı.
Başkan Bush ve Blair, epey bir süredir devam eden ikili görüşmelerden olumlu sonuç çıkmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ettiler.
Libya Lideri Kaddafi de yaptığı açıklamada bu adımın Ortadoğu ve Afrika için bir mesaj niteliği taşıdığı vurgusunda bulundu.
Libya, bilindiği üzere Savunma Bakanlığı Pentagon'un terörist ülkeler listesinin ön sıralarında bulunmaktaydı. Kaddafi'nin Saddam'ın yakalanmasından hemen sonra aldığı bu karar bölge için düşündürücü olduğu kadar da anlamlı bir adım.
Ortadoğu ve Afrika'da Amerikan yönetiminin kara listeye aldığı bazı ülkelerden gelen anlamlı adımlardan birini de İran atmıştı.
Cumhurbaşkanı Hatemi'nin büyük desteği ile Tahran yönetimi, Nükleer Silahlanmanın Engellenmesi (NPT) anlaşmasını tek taraflı olarak masaya getirerek Avrupa ile arasındaki köprüleri yeniden inşa etmişti.
Yakın zamanda Kuzey Kore'nin de bazı adımlar atması beklenebilir.
Pyongyong yönetimi ile diyalog, Amerika'nın dolaylı desteği ve Japonya'nın direkt teması ile sürüyor.
Sıranın Londra ve Washington idarelerinin bundan sonra belirleyeceği önceliklere geldiğini ifade etmek gerek.
Bush ve Blair'in bölgede uyguladığı şiddet politikası ne kadar hafifler ve kullanılan dil ne kadar yumuşatılırsa karşıda hedef olarak takdim edilen başkentlerin adımı da aynı yönde tepki toplayacak.
Blair ve Bush'un Ortadoğu'da İsrail'den yana koyduğu tavır bölgesel barış için turnusol nitelikli olacak. Aynı durum bu ülkelerin Güney Asya'daki Hindistan'a bakış açısına da bağlı.
İran ve Libya da attıkları adımlardan sonra karşıdan adımlar beklediklerini söylüyorlar.
İsrail'in Filistin'e karşı desteklenmesinden hoşnut olmayan bu iki ülke kendi halkıyla karşı karşıya gelmemek için taleplerini sıralıyorlar.
Afganistan'da özgürlük sınavını geçemeyen, Irak'ta demokrasi vaadlerini tutamayan bir Amerika o bölgeler için tarihi bir düşman olarak nitelendiriliyor. Afrikalı berbereriler de, Ortadoğu'daki bedeviler de bu kanatte birleşmekteler.
18'nci yüzyılın sonlarından 19'ncu yüzyılın ilk çeyreğine kadar aynı bölgede sömürü sistemini oturtan İngilizler'e karşı da doğal olarak bir önyargı var.
Top şimdi Londra ve Washington'da.
Kendi besledikleri ve adına sonradan terörist dedikleri kimi lider ve ülkeleri yeniden kontrol edebilmenin ince hesaplarını yapan başkentleri zorlu bir dönem bekliyor.
Irak pasifize edilldi, İran tehditi yumuşadı,Libya'nın potansiyel tehditi bertaraf edildi.
Pentagon'un elindeki kara liste her geçen gün silikleşiyor.
Ya yeni bir liste hazırlanacak, ya da aynı listeye yeni maddeler eklenecek.
Kozları bir bir tükenen yayılmacı ülkelerin şimdi daha yakından takip edilmeleri gerekiyor.
"Yeni tehdit ve yeni riskler" başlıklı global terör sayfası bir bir yırtılırken dünyanın bazı coğrafyalarında yeni gelişmeler yaşanacak.
Kara Liste'nin en sonundaki Türkiye, liste başı oluyor yavaş yavaş.
Başkan Bush ve Blair, epey bir süredir devam eden ikili görüşmelerden olumlu sonuç çıkmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ettiler.
Libya Lideri Kaddafi de yaptığı açıklamada bu adımın Ortadoğu ve Afrika için bir mesaj niteliği taşıdığı vurgusunda bulundu.
Libya, bilindiği üzere Savunma Bakanlığı Pentagon'un terörist ülkeler listesinin ön sıralarında bulunmaktaydı. Kaddafi'nin Saddam'ın yakalanmasından hemen sonra aldığı bu karar bölge için düşündürücü olduğu kadar da anlamlı bir adım.
Ortadoğu ve Afrika'da Amerikan yönetiminin kara listeye aldığı bazı ülkelerden gelen anlamlı adımlardan birini de İran atmıştı.
Cumhurbaşkanı Hatemi'nin büyük desteği ile Tahran yönetimi, Nükleer Silahlanmanın Engellenmesi (NPT) anlaşmasını tek taraflı olarak masaya getirerek Avrupa ile arasındaki köprüleri yeniden inşa etmişti.
Yakın zamanda Kuzey Kore'nin de bazı adımlar atması beklenebilir.
Pyongyong yönetimi ile diyalog, Amerika'nın dolaylı desteği ve Japonya'nın direkt teması ile sürüyor.
Sıranın Londra ve Washington idarelerinin bundan sonra belirleyeceği önceliklere geldiğini ifade etmek gerek.
Bush ve Blair'in bölgede uyguladığı şiddet politikası ne kadar hafifler ve kullanılan dil ne kadar yumuşatılırsa karşıda hedef olarak takdim edilen başkentlerin adımı da aynı yönde tepki toplayacak.
Blair ve Bush'un Ortadoğu'da İsrail'den yana koyduğu tavır bölgesel barış için turnusol nitelikli olacak. Aynı durum bu ülkelerin Güney Asya'daki Hindistan'a bakış açısına da bağlı.
İran ve Libya da attıkları adımlardan sonra karşıdan adımlar beklediklerini söylüyorlar.
İsrail'in Filistin'e karşı desteklenmesinden hoşnut olmayan bu iki ülke kendi halkıyla karşı karşıya gelmemek için taleplerini sıralıyorlar.
Afganistan'da özgürlük sınavını geçemeyen, Irak'ta demokrasi vaadlerini tutamayan bir Amerika o bölgeler için tarihi bir düşman olarak nitelendiriliyor. Afrikalı berbereriler de, Ortadoğu'daki bedeviler de bu kanatte birleşmekteler.
18'nci yüzyılın sonlarından 19'ncu yüzyılın ilk çeyreğine kadar aynı bölgede sömürü sistemini oturtan İngilizler'e karşı da doğal olarak bir önyargı var.
Top şimdi Londra ve Washington'da.
Kendi besledikleri ve adına sonradan terörist dedikleri kimi lider ve ülkeleri yeniden kontrol edebilmenin ince hesaplarını yapan başkentleri zorlu bir dönem bekliyor.
Irak pasifize edilldi, İran tehditi yumuşadı,Libya'nın potansiyel tehditi bertaraf edildi.
Pentagon'un elindeki kara liste her geçen gün silikleşiyor.
Ya yeni bir liste hazırlanacak, ya da aynı listeye yeni maddeler eklenecek.
Kozları bir bir tükenen yayılmacı ülkelerin şimdi daha yakından takip edilmeleri gerekiyor.
"Yeni tehdit ve yeni riskler" başlıklı global terör sayfası bir bir yırtılırken dünyanın bazı coğrafyalarında yeni gelişmeler yaşanacak.
Kara Liste'nin en sonundaki Türkiye, liste başı oluyor yavaş yavaş.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005