Laf ile "faiz" karşıtlığı bu kadar olur

Türk siyasetinde mücahitliğin (!) sembollerinden biride, faize karşı olmaktır. Ama sadece karşı olmak? İşte Erdoğan, nihayet 11 yıl sonra bu faize karşı oluşlarını dile getirdi. Dediğim gibi sadece laf ile faize karşı olmak. Erdoğan'ın AB parlamentosunda yaptığı ve kapitalizmin alternatifinin olmadığı, faizin bir dünya gerçeği olduğunu, vurguladığı sözleri arşivlerde? Erdoğan, 3 dönemdir, tek başına yönettiği ülkemizde faizden, faiz lobilerinden şikâyet ediyor. Aslında bu konunun açıklanacak, yorumlanacak bir tarafı yok. Ne yaparsın ki, milletimiz lafa kanıyor. Bizde matematiksel laf yapalım?Erdoğan ne diyordu; Türkiye'yi karanlık dehlizlerden aydınlığa çıkardık?Türkiye'de en iyi ve zahmetsiz kazanan sektör hangisidir? Ortak cevabımız; bankalardır. Aksini iddia eden var mı? Bankalar ne iş yapar? Para satar. Kime satar? Sana, bana. Başka kime? ?Erdoğan iktidarıyla her şey satıldığı gibi bankalarda satıldı. Bu yağlı piyasayı gören yabancı sermaye gurupları geldi ve bankacılık piyasasının % 70'ini aldı. Battı dediğimiz Yunanistan bile ülkemizden üç banka aldı. Bu yerli ve yabancı sermaye gurupları, parayı bizlere, analarının hayrına mı verdiler? Yok. İnsanlığı sömürü araçlarından biri olan, emek hırsızlığı olan, gelişmenin, ürütmenin önündeki en büyük engellerden biri olan "faiz" karşılığında veriyor. Hem de ne faiz! Bakın! Türkiye'de 2002 yılında, 15 milyon 700 bin olan kredi kartı sayısı şimdi 54 milyon. Toplam banka kartı sayısı ise, 35 milyon 57 binden, 85 milyon 274 bine ulaşmış. Yani; 2002 yılı sonunda vatandaşların bankalara borcu 4 milyar TL iken ve bunun 3'te birini kredi kartı borçları oluştururken?Şimdi, Türk halkının bankalara borcu 290 milyar TL'yi aştı. Bunun yaklaşık 110 milyar TL'sini tüketici kredileri, 90 milyar TL'sini konut kredileri, 90 milyar TL'sini de kredi kartı borçları oluşturuyor.Demek ki, Erdoğan'ın döneminde vatandaşların faiz lobisine borcu, 72.5 kat artış göstermiş. Bankalar, başbakanın gözü önünde, milletimizi soyup soğana çevirmiş. Başbakanda şimdi kalkıp "faize, faiz lobilerine karşı" olduğunu açıklıyor. Eğer inanıyorsan, durma, bankadan sıra numaranı al. Daha çok ödersin?Erdoğan'ın bu faiz çıkışında samimi olmadığının en güncel göstergesi ise bu açıklamayı yaptıktan ve Dolmabahçe toplantısından hemen sonra Merkez bankasının faiz artırım kararı almasıdır.E canım! Merkez bankası özerk bir kurumdur. Özel mi kaldı ki, özerk olsun. Erdoğan'ın yönetim mantığıyla % 50 den fazlası Hazinenin elinde olan artı başkanını, bakanlar kurulunun atadığı bir kurum özerk olup, bağımsız karar verecek ha!  * * *Demokrasiyi iyice oturtturacaklarBaşbakan, artık üniversitelerde "özel güvenlik" değil, polisin görev yapacağını açıkladı. Yani üniversitelere karakollar kurulacak. Zannımca bu kararın alınmasında geçen yılki, 3600 polisle ancak 5, 6 saatte ODTÜ giriş etkili oldu.Doğuda karakolları kapatan, teröristlerin, kendilerince güven timleri kurmasını, yol kontrolleri yapmasını, kapatılan veya inşa halindeki karakollara bayrak ve Apo posterleri asmasını, tehlikeli görmeyen, sadece barış sürecini baltalamak isteyen birkaç kendini bilmezin icraatı olarak adlandıran AKP, üniversiteleri tehlike olarak görüyor.Bu işte bir terslik var sanki!