Lahmacun mu, Pizza mı? Bir Lezzet Tercihinin Ötesinde
Sık sık tartışılır; lahmacun mu pizza mı? Bu tercih sadece bir yemek tercihi değil bir kültür yansıması
13.09.2025 20:14:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





İnsanlık tarihi boyunca kültürler, kimliklerini sadece dilleriyle ya da gelenekleriyle değil, mutfaklarıyla da inşa etti. Her coğrafya, kendi iklimine, toprağına ve tarihine göre damak zevki geliştirdi. Bu nedenle "lahmacun mu, pizza mı?" sorusu, sadece iki hamur işi arasında seçim yapmak değil; doğuyla batı, gelenekselle modern arasında da bir yolculuktur aslında.
Lahmacun: İnceliğin ve Baharatın Sanatı
Lahmacun, incecik açılmış hamurun üzerine serilmiş kıymalı harçla tanımlanamayacak kadar köklü bir Anadolu lezzeti. Kimine göre "Türk pizzası" olarak adlandırılsa da, bu tanım yüzeysel kalır. Lahmacun, fırından çıktığında buram buram gelen sumaklı soğan, maydanoz ve limonla tamamlanır. Elle yenir. Hızlıdır ama özensiz değildir. Sokakta yenir ama basit değildir. O, bir samimiyet göstergesidir.
Pizza: Çeşitliliğin ve Evrenselliğin İfadesi
Pizza ise İtalya’dan çıkıp tüm dünyayı etkisi altına almış bir ikon. Mozzarella, domates sosu ve zeytinyağı üçlüsünden başlayıp ananaslısına kadar uzanan geniş bir yelpazesi vardır. Herkes kendi pizzasını yaratabilir. Bu yönüyle bireyselliği ve tercih özgürlüğünü temsil eder. Ayrıca küresel kültürün bir sembolüdür: nerede olursanız olun, bir pizzacı mutlaka vardır.
Peki Hangisi?
Bu sorunun cevabı, ne damak tadıyla ne de gelenekle tam anlamıyla verilebilir. Çünkü seçim aslında neye ihtiyaç duyduğumuza göre şekillenir.
Bir yaz akşamı, sahil kenarında, dostlarla oturup gülmek istiyorsanız: Lahmacun.
Bir film gecesinde, kanepeye yayılmış, kola eşliğinde keyif yapmak istiyorsanız: Pizza.
Annenizin tarif defterine bakmak istiyorsanız: Lahmacun.
İnternetten sipariş verip zahmetsizce doyma derdindeyseniz: Pizza.
Sonuç: Lezzetin Milliyeti Yoktur
Lahmacun da pizza da aynı özden gelir: Ekmek ve üstüne sevilen tatlar. İkisi de paylaşmak için yapılır. İkisi de hızlı ama doyurucudur. Biri Anadolu’nun taş fırın kokusudur, diğeri Napoli sokaklarının neşesi.
O yüzden belki de soru şöyle olmalı:
Bugün hangisini yemek ruhuna daha iyi gelir?
Çünkü sonunda mesele sadece karın doyurmak değil, anı lezzetle yoğurmaktır.
Lahmacun: İnceliğin ve Baharatın Sanatı
Lahmacun, incecik açılmış hamurun üzerine serilmiş kıymalı harçla tanımlanamayacak kadar köklü bir Anadolu lezzeti. Kimine göre "Türk pizzası" olarak adlandırılsa da, bu tanım yüzeysel kalır. Lahmacun, fırından çıktığında buram buram gelen sumaklı soğan, maydanoz ve limonla tamamlanır. Elle yenir. Hızlıdır ama özensiz değildir. Sokakta yenir ama basit değildir. O, bir samimiyet göstergesidir.
Pizza: Çeşitliliğin ve Evrenselliğin İfadesi
Pizza ise İtalya’dan çıkıp tüm dünyayı etkisi altına almış bir ikon. Mozzarella, domates sosu ve zeytinyağı üçlüsünden başlayıp ananaslısına kadar uzanan geniş bir yelpazesi vardır. Herkes kendi pizzasını yaratabilir. Bu yönüyle bireyselliği ve tercih özgürlüğünü temsil eder. Ayrıca küresel kültürün bir sembolüdür: nerede olursanız olun, bir pizzacı mutlaka vardır.
Peki Hangisi?
Bu sorunun cevabı, ne damak tadıyla ne de gelenekle tam anlamıyla verilebilir. Çünkü seçim aslında neye ihtiyaç duyduğumuza göre şekillenir.
Bir yaz akşamı, sahil kenarında, dostlarla oturup gülmek istiyorsanız: Lahmacun.
Bir film gecesinde, kanepeye yayılmış, kola eşliğinde keyif yapmak istiyorsanız: Pizza.
Annenizin tarif defterine bakmak istiyorsanız: Lahmacun.
İnternetten sipariş verip zahmetsizce doyma derdindeyseniz: Pizza.
Sonuç: Lezzetin Milliyeti Yoktur
Lahmacun da pizza da aynı özden gelir: Ekmek ve üstüne sevilen tatlar. İkisi de paylaşmak için yapılır. İkisi de hızlı ama doyurucudur. Biri Anadolu’nun taş fırın kokusudur, diğeri Napoli sokaklarının neşesi.
O yüzden belki de soru şöyle olmalı:
Bugün hangisini yemek ruhuna daha iyi gelir?
Çünkü sonunda mesele sadece karın doyurmak değil, anı lezzetle yoğurmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.