Kaz Dağları'ndaki orman kıyımı Türkiye'nin gündeminde… Fakat madenlerimizin kıyımı pek gündeme gelmiyor ne hikmetse!
Veya cümleyi şöyle değiştireyim; o bölgede orman olmasaydı madenlerimizin talan ediliyor olması vatandaşın umurunda mı?
Elin Kanadalısı geliyor Türkiye'mize, ormanlarımızı katlediyor, altınlarımızı çıkarıp ülkesine götürüyor; bizim vatandaşımız ise üç kuruş zammın pazarlığını yapıyor! "Altınlarımızı nereye götürüyorsun!" diyeceğine "Ağaçlarımızı niye kesiyorsun?" diyor! Pes doğrusu…
Sözüm yanlış anlaşılmasın, ağaç katliamı tabi ki olmamalı ama siz konuya sadece ağaç katliamından bakarsanız, bu katliama yol açanlar da "biz daha fazla ağacı başka bir yere diktik" derler.
Tabiatı katletmeden madenlerimizi nasıl değerlendiririz, birazdan onu da söyleyeceğim fakat önce madenler yoluyla ülkemizin nasıl sömürüldüğünü anlamamız lazım.
Yeni Mesaj gazetesinin arşivlerine bakarsanız bu konuyla ilgili yüzlerce haber, binlerce makale görebilirsiniz. Madenlerimizin talan edildiğini, ülkemizin sömürüldüğünü BTP Genel Başkanı Sayın Haydar Baş yıllarca anlattı. Madenlerimizin dış güçler tarafından sömürüldüğünü başka anlatan da olmadı maalesef. Bunu hatırlatmak bizim insanlık ve vatandaşlık görevimizdir.
Kanadalı Alamos Gold'un, Çanakkale il sınırları içerisinde 3 projesi bulunuyor. Ağaçlar katledilince farkına varıldı ama bu şirketin 2 tane daha projesi var aynı bölgede. Bu şirket 2020'de üretime başlayacağını kendi sitesinde (https://www.alamosgold.com) söylüyor. 5 yılda 16 ton altın, 105 ton gümüş üretmeyi planlayan Kanalı şirket, buradan 826.7 milyon dolar gelir elde etmeyi planladıklarını belirtiyor. Türkiye'ye verilecek para ise 33 milyon dolar!
Ben açıklanan bu rakamların doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü çeşitli platformlarda farklı açıklamalar yapıldığını gördük. Mesela Türkiye'den aldıkları devasa teşvikten hiç bahsetmiyorlar! Ama resmi internet sitelerinden yaptıkları açıklamayı gerçek kabul etsek bile, Türkiye'nin kazanacağı azami rakam 33 milyon dolar, Kanadalı şirketin kazanacağı minimum tutar 794 milyon dolar!
Yani Türkiye, 761 milyon dolar zararda!
Ülkemiz yıllardır işte böyle sömürülüyor. Yıllardır milletin cebine, devletin kasasına girmesi gereken para işte böyle elin kasasına gidiyor. O yüzden madenlerimizin millileştirilmesi lazım, o yüzden devlet millet ortaklığı ile çıkarılması lazım. Bunun formülü de Milli Ekonomi Modeli'nde.
Türkiye, madenlerimiz konusunda sömürüye duyarsız kaldığı için bugün tank palet fabrikamız satıldı. SEKA satıldı, TÜPRAŞ satıldı, şeker fabrikaları satıldı… Devletin tüm kurumları satıldı ama bütçedeki açık kapanmadı, borçlarımız arttı.
Bu duyarsızlık yüzünden çiftçi üretemez hale geldi, işsizlik arttı, mutfaklara ateş düştü, çarşı-pazarda fiyatlar el yakıyor.
Bu duyarsızlık yüzünden elektrik faturaları, doğalgaz faturaları sürekli zamlanmakta, kredi kartları ödenememekte, yuvalar dağılmakta…
Bu duyarsızlık yüzünden yabancı şirketler zenginleştikçe vatandaş fakirleşmekte...
Az önce doğayı katletmeden madenlerimizin nasıl değerlendirilebileceğinden bahsetmiştim. Bunun formülünü Prof. Dr. Haydar Baş yıllar önce vermişti aslında: Mahkeme kararıyla yapılacak tespit davası sayesinde madenlerimizin tespiti yapılır. Bu mahkeme kararı devletin hazinesine konur ve karşılığında ihtiyaç duyulan para basılır.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu formülüyle hem ormanlarımızı hem de madenlerimizi talan edilmekten kurtarmak mümkün. Türk milleti ve devleti ancak bu formülle kazanır. Ülkemizin sömürülmesi ancak bu formülle son bulabilir.
Fakat bunu yapmak için yerli ve milli olmak şarttır. Yanlış anlaşılmasın, sadece siyasilerin değil, milletin de yerli ve milli menfaatleri gözetmesi gerekir. Yıllardır süre gelen bu duyarsızlık yüzünden, Türkiye bugün üç kuruşa avuç açar hale düştü.
Hâlâ görmeyecek miyiz?
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022