Marabalar

Liberal ve neo-liberal tüm versiyonlarıyla kapitalizmin ruhu ve doğası, devletleri ve milletleri birkaç küresel sermayedara "modern köle" ve "maraba" yapıp sömürü devranını sürdürmektir. Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardan beri şu gerçeği hatırlatıyor: Küresel para babalarının himmet ve destekleriyle ülkelerde işbaşına getirilen hükümetler, kendi devlet ve toplumlarını, kapitalizmin marabası ve kölesi yapma hizmeti vermeye mahkum edilirler.Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'lerin kapitalizm düzeneği, bu küresel sömürüye göre ayarlanmıştır.Türkiye'miz maalesef yıllardan beri bu sömürü çarkının bir parçasıdır.AKP iktidarları başta olmak üzere hükümetlerimizin yaptıkları iş, devlet ve milletimizin emeğini, üretimini, işletme ve kaynaklarını, yani tüm iktisadi miras ve GSMH'mızı derleyip-toparlayıp sömürgeci kapitalizm çarkının başındakilere çeşitli yollarla sunmaktır.Asırların bu sömürü çarkına çomak sokup bitiren tek ilim, gönül ve siyaset adamı çıkmıştır; o da Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Kim ne derse desin, bugün kapitalizm nakavt halindedir, can çekişmektedir.Kapitalizm ile semirip bugünlere gelen devletler, artık kapitalizmden kaçıyor, Milli Ekonomi Modeli'ne sığınıyorlar.Rusya, kendisini çökerten komünizmin ipini 1990'larda Kızıl meydanda çekmiş, yeni bir iktisad arayışına girmiştir.Kapitalizmin tohumladığı Glasnost ve Peresroika ile 5-10 yıl savrulan ve birçok kaynakları yağmalanan Rusya, 10-15 yıllık fetret dönemini 2005'te tanıştığı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile kapatmıştır. Rusya, bu yeni modelle şahlanmıştır. Devlet Başkanı V. Putin ve Rusya yönetimi, ülkesini şahlandıran yeni iktisadın sahibi Prof. Dr. Baş'ı Devlet Meclisi DUMA'da ağırladı. Putin, Rusya'nın yeni iktisadının Milli Ekonomi Modeli olduğunu dünyaya deklare etti. Prof. Dr. Baş, DUMA'da kapitalizmi tarihe gömdü.Bu süreçte Milli Ekonomi Modeli ile, kapitalizmin sömürü foyası ortaya çıktı, dünya devletlerinin gözü açıldı.Kapitalizm, küresel sömürüyü para ve finans enstrümanı ile gerçekleştiriyor. Haydar Hoca, bu para oyununu bozdu.Kapitalizmde birkaç küresel sermayedar, kağıdı darphanede banknot yapıyor, işbaşına getirdikleri hükümetler maharetiyle ülkelere sendikasyon kredisi başta olmak üzere çeşitli yollarla "hard currency" olarak veriyor. Böylece hem devletler borçlanıyor, hem de milletler? Devlet ve milletlerin tüm kaynak ve GSMH'ları bir banknot operasyonuyla, bir tuşla, kapitalizmin küresel para babalarına ve kendi ülkelerine transfer ediliyor.Borçlanan devlet, sistem gereği "sürdürülebilir borç"a mahkum oluyor? Devletin borç ve faizini ödemek için, hükümet, halkına vergi salıyor, zam üstüne zam yapıyor; ne topluyorsa küresel sermayedarlara aktarıyor.AKP elindeki Türkiye'nin vaziyeti budur.AKP iktidarı, son 12 yılda vatandaşın sırtından toplam 2 trilyon 277 milyar 843 milyon TL (eski hesapla 2 kentrilyon 261 katrilyon) vergi topluyor.  611.6 milyar TL'sini faiz ödemesine veriyor. Devletin borcu 900 milyar doları, milletin borcu ise 341 milyar TL'yi aşıyor. AKP maharetiyle devlet ve milletimizin sömürülmesi orada kalmıyor ki? Haydar Hoca'yı dinlemek yerine, Papaz Malthus'un kapitalizmine teslim olmuş AKP iktidarı, bu süreçte topraklarımızın yüzde 40'lık bölümünü yabancılara ya satıyor, yahut kiralıyor. 85 bin maden ruhsatı vererek yeraltı kaynaklarımızı elden çıkartıyor. Devlete yılda 100-150 milyar gelir getiren Cumhuriyet mirası tüm işletmelerimizi özelleştirme adı altında peşkeş çekiyor.Prof. Dr. Baş ise, emek ve üretim karşılığında milli para yöntemi getirerek, paraya "tahrik unsuru" niteliği tanımlayarak kapitalizmin sihirli değneğini yok ediyor, Papaz Malthus'un asırlık kapitalizm sihrini bitiriyor. Devlet ve milletlerin, kendi Gayrı Safi Milli Hasılaları ve kaynakları karşılığında kendi paralarını elde etmenin yolunu açıyor.R. T. Erdoğan derin hocalar gibi güya "Allah'tan başka kimseye teslim olmayın" diye keyif bağışlarken; Amerika'nın BOP'una ve Papaz Malthus'un kapitalizmine tam teslim olmuş AKP maharetiyle Türkiye küresel güçlerin eyaleti oluyor, milletimiz kapitalistlerin marabası ediliyor. Devlet-millet hepimiz marabalar olarak can çekişiyoruz. AKP kurmayları sandık görününce timsah gözyaşları akıtıyor.Bu devlet tiyatrocularından ve modern kölelikten kurtulmanın tek yolu, Rusya, BRICS ülkeleri ve Yunanistan'ın yaptığı gibi Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşmak ve onun modelini hükümet programı olarak uygulayacak olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar yapmaktır? Gerisi köleliktir, dalaştır, darmadağın olmaktır.