Medyadaki Erdoğan holiganları!

Medyanın sağına, soluna ve dinci bölümüne koltuk kurmuş yazar ve çizerler ekranlardan, köşelerinden kaç gündür aynı nakaratı tekrarlıyor; "Ekmeleddin İslamoğlu'nu halk tanımıyor?"Tanıtın kardeşim! Niye tanıtmıyorsunuz? Birilerinin adım atışını, hatta iç organlarını bile gündem edip, haber yapıp, yorumluyorsunuz da? Ekmel Beyi neden tanıtmıyorsunuz? Bir başkanını, partiyi veya parti liderini veya şöhret olacak gazeteciyi, sanatçıyı vs. halkın tanıması için illa Atatürk'e "sarhoş" demesi mi lazım? Veya milletin inancına hakaret etmesi, şurasını burasını göstermesi, şiir okuması, rejim düşmanlığı yapması, önünü kesilmesi veya kestirmesi mi vs. gerekli? Eğer milletimiz saydığım ve maalesef yaşadığımız bu birkaç gerçeği kendine baz alıp, birilerini kahraman yapıp, onun arkasından gidiyorsa, alkışlıyorsa, o ülkenin refah ve mutluluğu esir alınmış, darbe yemiş ve her an daha büyük darbelere açık durumdadır. Çünkü duygu ve hisleri kelepçelenmiş insanlar, akıllarını kullanamaz. 12 yıldır bu gerçeği görememenin başka bir izahı var mı?   "Ekmel Beyi halk tanımıyor" diyenlere, başka bir sorumda; "Siz, Erdoğan'ın propagandacısı mısınız? Yoksa BOP'un bir parçası olarak ABD'nin, AB'nin, İsrail'in açık ve gizli hizmetkârları mı?"Kim cemaatin adamı?Medyadaki bu Erdoğan holiganlarının bir başka saldırı şıkkı ise cemaat?"Ekmel Bey cemaatin adamı"Hayırdır! Dün cemaate, "babamdır" diyordun. Ne oldu şimdi? Sonra cemaate "hizmet ehli" vasfını Ekmel Bey mi verdi? Yoksa Erdoğan mı? "Gel, dön bitsin bu gurbet, bitsin bu hasret" diyen, Ekmel Bey miydi? Erdoğan mı?Cemaate her istediklerini veren Ekmel Bey miydi? Erdoğan mı? Meclis kürsüsünden Gülen'e yapılan eleştirileri cevaplayan Ekmel Bey miydi? Yoksa Erdoğan'ın, adalet bakanı mı? Samanyolu ve Zaman gazetelerinin kuruluş yıldönümlerinde pasta kesen ve bu medya gruplarını ilkeli, dürüst, örnek yayıncılıkla taltif eden Erdoğan mıydı? Ekmel Bey mi? Daha örnek çok. Onun için terbiyesizlik yapmayın, diyorum?   Erdoğan'ı, Çankaya'da en çok kim görmek istiyor? Erdoğan sonra AKP hep tartışılıyor. Bu tartışmanın yanına yeni kurulan "Merkez Partisi", cemaat, artı siyaseten boşta kalacak olan Gül ve de artık AKP'den emekli edilecek Arınç, Çiçek ve diğer birçok bakan, vekil isimleri konulunca tsunami yaklaşıyor. İddialar? AKP'de emekliliği gelen Arınç ve Çiçek'in artı işsiz kalacak olan Gül'ün, yanlarına cemaatçi vekilleri de alarak yeni kurulan Merkez partisinde varlıklarını devam ettirtmek. Zaten Gül, son yaptığı açıklamada "millete hizmetimiz devam edecek. Nasıl ve nerde olur, onu zaman gösterecek" dedi. Yani Gül, Arınç, Çiçek, kendileri için Erdoğan'dan tek kurtuluşun onu, Çankaya'ya göndermek olduğunu biliyorlar. Ama bana göre Erdoğan'dan kurtulmak isteyen sadece bu üç isim değil. Mesela! Medyada yer alan iddialara göre parti meclisinde, MKYK'da, bakanlar kurul toplantılarında azar işiten, hakarete maruz kalan hatta üzerlerine yürünen vekil ve bakanlarda, Erdoğan'ı, Çankaya'da görmek istiyor. Başka? Kendi plan ve projelerini değil de, Ankara'dan gelen istekleri fiiliyata geçirmek durumunda kalan AKP'li yerel yöneticiler de, Erdoğan'ı, Çankaya'da görmek istiyor. Başka? Aldıkları ihaleler sonra Allah rızası (!) için yasal yardımlar yapmak zorunda bırakılan kişi, şirket ve holdingler de, Erdoğan'ı, Çankaya'da görmek istiyor. Sonuç olarak! Birçok kişi ve kurum, şahsi menfaatleri için Erdoğan'ı, Çankaya'da görmek istiyor. İyi de! Birilerinin şahsi menfaati için ülkeyi feda mı edelim?   Ben lafa değil paraya bakarım!Evet, AKP'li İstanbul belediyesinin sorunlara yaklaşım ve çözüm mantığı bu. Kentsel dönüşümde bu mantığı göremeyenler için şimdi bir şans daha doğdu. Metrobüslere bakın?21 yıldır İstanbul'u teslim ettiğimiz zihniyet İstanbul'a Fransızca yaklaştı. Çözemedi, çözemiyor. En başta trafik var. Başaramadı, beceremedi. Yıl 2014. Millet, Mars'a gitmek için yer ayırttırırken, bunlar Marmaray, metrobüs, metro yaptık, diye övünüyorlardı, alkoş almak istiyor, alkışlamayanlara kızıyorlar? Ama bu yapılanlarda İstanbul'un yükünü kaldıramadı?Ve çözümü buldular. Para, para, para? Trafiğin yoğun olduğu, talebin zirve yaptığı saatlerde metrobüse binersen çok daha fazla ödersin. Peki, sabahın yedisinde veya akşamın yedisinde, sekizinde ailecek gezmek için metrobüsü kullanan kaç aile var? ? Peki, bu saatlerde yoğunluk neden oluyor? İnsanlar ya işe gidiyor, ya da işte geliyor? O halde büyükşehir ne yapmaya çalışıyor? Para kazanmaya? Başka sorusu olan?