1791 yılında çizilen ve 1796 yılında basılan Megali İdea haritasındaki hedefler, yayılmacı Filiki Eterya ve Etniki Eterya'nın programını oluşturmuştur.
Bu program, şu hedeflerin gerçekleştirilmesini öngörmekteydi.
1. Yunanistan'ın bağımsızlığı
2. Batı-doğu Trakya ve Selanik'in ilhakı (1. Dünya Savaşı)
3. Kuzey Epir'in ilhakı - (Balkan Savaşı sonrası)
4. Ege Adalarının ilhakı - (Balkan Savaşı sonrası)
5. Oniki adanın ilhakı - (2'ci dünya Savaşı sonrası)
6. Girit'in ve Rodos'un ilhakı - 1913'de gitti.
7. Batı Anadolu'nun ilhakı
8. Kıbrıs'ın ilhakı
9. İmroz ve Bozcaada'nın ilhakı
10. Pontus Rum Devleti'nin kurulması
11. İstanbul'un işgal edilerek Bizans İmparatorluğu'nun kurulması
I. Dünya Savaşı'ndan sonra 30 Aralık 1918'de Venizelos, tüm bu maddeler için son madde hariç, Barış Konferansı'na muhtıra vermiş idi.
Tüm bunlar dikkatle incelendiği zaman, her adımın uygun ortamlar hazırlanarak hal edildiği anlaşılmaktadır.
Bugün Kıbrıs'ta oynanan oyunun provası veya tatbiki, Girit'te gerçekleştirilmiş idi.
Şimdi de Kıbrıs'ta federal devlet, Rum egemenliğinde kurulacak daha sonra da Rum çoğunluğu oluşturulup referandumla Yunanistan'a bağlanacaktır.
Yine bugünlerde 180 km yakınımızda olan 1918 yılında tamamen yitirdiğimiz Girit Adası'nda müthiş bir hareketlenme başlamıştır. Ada'nın Sauda Körfezi'nde Amerikan G. filosu ve lojistik destek birimlerinde kırmızı alarma geçilmiş ve ilave neredeyse bölge halkı sayısında asker, sevk edilmiştir.
Unutulmamalıdır ki, Girit Adası Yunanistan'ın son savunma hattıdır. İlki de Atina'ya 2 saat mesafede olan noktadır.
Irak Savaşı çerçevesinin Türkiye'yi Ege'den Doğu'ya kadar tam olarak kuşattığı anlaşılmaktadır. Bu savaş neticesinde Huntington'un projesi hayata geçmiş olacak, bölgede küçük kukla devletçikler oluşacaktır.
Yukarıda saydığımız ideallerin hangisine sıra geldiğini siz arif okuyucularımıza bırakıyorum.
Yine şu günlerde AB, bize, egemenlik sahamızdaki topraklarda neler yapmamız gerektiği direktiflerini verirken, gayet demokrat ve adil olduğundan dem vuran Yunanistan, Aynaroz Manastırı ve doğa kadınları ile ilgili tepkilerini neredeyse savaş nedeni saymaktadır.
Ortadaki inanca göre kutsal sayılan bu doğa kadınların çıkması için AB'nin almış olduğu karara isyan edenler herhalde Kıbrıs'ta egemen olduktan sonra veya Pontus'taki hayalini gerçekleştirdikten sonra biz Türkleri oraya sokmayacaklardır.
Bir olalım, beraber olalım, tek yürek, tek bilek olalım Bağımsız Türkiye için kolları sıvayalım, bu hayalcilere dur diyelim.
Bu program, şu hedeflerin gerçekleştirilmesini öngörmekteydi.
1. Yunanistan'ın bağımsızlığı
2. Batı-doğu Trakya ve Selanik'in ilhakı (1. Dünya Savaşı)
3. Kuzey Epir'in ilhakı - (Balkan Savaşı sonrası)
4. Ege Adalarının ilhakı - (Balkan Savaşı sonrası)
5. Oniki adanın ilhakı - (2'ci dünya Savaşı sonrası)
6. Girit'in ve Rodos'un ilhakı - 1913'de gitti.
7. Batı Anadolu'nun ilhakı
8. Kıbrıs'ın ilhakı
9. İmroz ve Bozcaada'nın ilhakı
10. Pontus Rum Devleti'nin kurulması
11. İstanbul'un işgal edilerek Bizans İmparatorluğu'nun kurulması
I. Dünya Savaşı'ndan sonra 30 Aralık 1918'de Venizelos, tüm bu maddeler için son madde hariç, Barış Konferansı'na muhtıra vermiş idi.
Tüm bunlar dikkatle incelendiği zaman, her adımın uygun ortamlar hazırlanarak hal edildiği anlaşılmaktadır.
Bugün Kıbrıs'ta oynanan oyunun provası veya tatbiki, Girit'te gerçekleştirilmiş idi.
Şimdi de Kıbrıs'ta federal devlet, Rum egemenliğinde kurulacak daha sonra da Rum çoğunluğu oluşturulup referandumla Yunanistan'a bağlanacaktır.
Yine bugünlerde 180 km yakınımızda olan 1918 yılında tamamen yitirdiğimiz Girit Adası'nda müthiş bir hareketlenme başlamıştır. Ada'nın Sauda Körfezi'nde Amerikan G. filosu ve lojistik destek birimlerinde kırmızı alarma geçilmiş ve ilave neredeyse bölge halkı sayısında asker, sevk edilmiştir.
Unutulmamalıdır ki, Girit Adası Yunanistan'ın son savunma hattıdır. İlki de Atina'ya 2 saat mesafede olan noktadır.
Irak Savaşı çerçevesinin Türkiye'yi Ege'den Doğu'ya kadar tam olarak kuşattığı anlaşılmaktadır. Bu savaş neticesinde Huntington'un projesi hayata geçmiş olacak, bölgede küçük kukla devletçikler oluşacaktır.
Yukarıda saydığımız ideallerin hangisine sıra geldiğini siz arif okuyucularımıza bırakıyorum.
Yine şu günlerde AB, bize, egemenlik sahamızdaki topraklarda neler yapmamız gerektiği direktiflerini verirken, gayet demokrat ve adil olduğundan dem vuran Yunanistan, Aynaroz Manastırı ve doğa kadınları ile ilgili tepkilerini neredeyse savaş nedeni saymaktadır.
Ortadaki inanca göre kutsal sayılan bu doğa kadınların çıkması için AB'nin almış olduğu karara isyan edenler herhalde Kıbrıs'ta egemen olduktan sonra veya Pontus'taki hayalini gerçekleştirdikten sonra biz Türkleri oraya sokmayacaklardır.
Bir olalım, beraber olalım, tek yürek, tek bilek olalım Bağımsız Türkiye için kolları sıvayalım, bu hayalcilere dur diyelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Fuat Şengül / diğer yazıları
- En önemli katığımız ekmek / 13.07.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023