Mekanizma işe yarayacak mı?

70 yıldır NATO'da Türkiye'nin ortağı olan ABD'yle aramızdaki sorunları çözebilmek için Ankara ile Washington, 4 nisanda yapılan ortak açıklamayla ikili ilişkilerde 'Stratejik Mekanizma' başlattıklarını duyurdu.

Ortak açıklamada, "ekonomik ve savunma işbirliği, terörle mücadele, bölgesel ve küresel meseleler dahil olmak üzere iki ülkenin ortak çıkarlarının bulunduğu konu başlıklarının" gözden geçirildiği kaydedildi.

Bu karar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden'ın Ekim 2021'de Roma'da yaptıkları görüşmede alınmıştı. 

Bu mekanizmanın başlatılması için acaba neden 6 ay beklenildi? 

Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalede bulunmasıyla bu mekanizma arasında nasıl bir ilişki var?

Bu sorular akla ilk gelenler…

Gelen bilgilere göre Stratejik Mekanizma kapsamında dışişleri bakanları seviyesindeki ilk toplantı önümüzdeki aylarda Washington'da gerçekleşecek.

Bu Stratejik Mekanizma'nın iki ülke ilişkilerinin bütün boyutlarını kapsayacağı, bir çatı oluşturacağı ve her iki ülkeyi ilgilendiren konuların daha bütüncül ele alınmasının amaçlandığını iddia ediliyor.

Peki ama Türkiye'nin çıkarlarının tersine işler yapan ABD, bugüne kadar bizi anlamadığı için bu bunları yaptı?

Yani bugüne kadar terör örgütü PKK'nın Suriye'nin kuzey doğusundaki kolu olan YPG'ye binlerce tır dolusu silah gönderen, teröristlere silahlı ve hatta helikopter kullanma eğitimi dahi veren ABD bunları yaparken söylemediğimiz neyi ya da neleri Stratejik Mekanizma kapsamında ifade edeceğiz?

Diplomatik kaynaklara göre bu mekanizma bir bakıma Ankara-Washington hattında Türkiye'nin dış politikasındaki onarım süreci anlamına da geliyor.

ABD'yle ilişkilerde Ankara açısından soğuk rüzgârlar esmesinin en önemli nedeni yukarıda belirttiğim gibi ABD'nin PKK/YPG'ye desteğidir. Bugüne kadar bu destekten Türkiye'nin ziyadesiyle rahatsız olduğunu bildiği halde bir adım geri atmayan ABD, bu mekanizma kuruldu diğer geri adım neden atsın?

Atmayacaktır da…

Türkiye'yle ilişkilerde Washington açısından ise en kritik konu Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri satın almış olmasıdır. ABD, bu sistemleri Türkiye'den çıkarmamızı istiyor. Bu isteğini yerine getirmeden ya da S-400'leri kullanmama ve hangarda çürütme garantisi vermeden ilişkilerde esen soğuk rüzgârların durdurulması mümkün müdür?

Amerikalılara istedikleri garantileri vermeden bence mümkün değil. 

Ankara, uzun süredir ABD ile böyle bir mekanizma ya da çalışma grubu kurulmasını talep ediyor ancak Washington ayak sürüyordu. 

ABD'nin Türkiye'nin talep ettiği süreci bir anda başlatmaya karar vermesi 

Ukrayna savaşıyla yakından ilgili. Bu konuda ABD'nin Türkiye'nin önüne kesinlikle talepler listesi koyacak.

ABD'yle  daha önce kurulan benzer süreçlerde olduğu gibi bu yeni Stratejik Mekanizma sürecinden de Türkiye'ye düşecek olan şey korkarım büyük tavizler vermek olacak. Bu tavizler arasında S-400 kesinlikle olacaktır. Aynı zamanda ABD yönetiminden Ukrayna'da başlayan savaşın kısa sürmeyeceğine dair açıklamalar geliyor. ABD'nin de bu savaşı uzatmak için her şeyi yaptığına/yapacağına dair de ciddi şüpheler var. Dolayısıyla da Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlara Türkiye'nin katılması için de baskılar artacaktır. 

Bu tür mekanizma süreçleri Türkiye'nin oylanması sonucunu doğurabilmektedir. Buna izin verilmemesi gerekiyor.  

Türkiye, hangi mekanizma kurulursa kurulsun ülkemizi hedef alan bir terör örgütüne verilen desteğin kesilmesinin ABD tarafından pazarlık konusu yapılmasına asla müsaade etmemelidir. Bu NATO'da müttefik olmanın da temel gereklerinden biridir. ABD'nin PKK/YPG'ye desteği sürdüğü takdirde diğer üyeler için olmasa bile Türkiye için NATO'nun beyin ölümünün çoktan gerçekleştiğini artık kabul etmek gereğinin yapmak gereklidir.