Memurlar, bayramlar ve Eurovision

Fındıkçılar isyan etti...
Çaycılar isyan etti...
Buğday, şekerpancarı, mısır, pamuk, üzüm, biber, soğan üreticileri yani topyekün çiftçi isyan etti...
Angus geldi hayvan üreticileri isyan etti...
Tekelciler isyan etti...
Şimdi de memurlar isyan ediyor. Zam istediler gaz aldılar.
Oysa biri isyan ederken diğerleri "nankör bunlar" diyordu.!
Öğütücü sistemin çarkları kendilerine dokununca bastılar feryadı, figanı.
İşin ilginç tarafı isyan edenler kısa sürede neden isyan ettiklerini unutup kendilerini isyan ettirenlere tam destek verdiler.
Bu destek öylesine bir destekti ki eskisinden daha güçlü oldu.
Kendi düşen ağlamaz derler ama düşenler hala hüngür hüngür ağlıyor üstelik de kim tarafından ağlatıldıklarını kendilerine bile inkar ederek...
Bu duruma cuk oturan bir söz var ama neyse, onu  yazmayalım...
....................
19 Mayıs'ı kutlamak yasak...
29 Ekim, 23 Nisan, 30 Ağustos ve şehirlerimizin düşman işgalinden kurtuluş günlerinin kutlanması da yasak...
Derken yasak 29 Mayıs'a da sıçradı.
29 Mayıs'ın ne olduğunu biliyor musunuz?
Hemen belirtelim; 29 Mayıs İstanbul'un fetih yıldönümü.
Artık gemilerin karadan yürütülmesi, sancakların surlara dikilmesini canlandırmak yasak.
Eski kutlama şekli kimi rahatsız etti acaba?
Yoksa Bizans hortladı da bizim mi haberimiz yok!
Bir süredir Ayasofya 29 Mayıs'ta yeniden camiiye çevrilsin diye kampanya yapan, sözüm ona muhafazakâr çevreler bu duruma ne diyecek çok merak ediyorum.
Ne kadar milli bayramımız varsa hepsine yasak geliyor.
Bu yasak kısa bir süre sonra Ramazan ve Kurban bayramlarına da uğrarsa hiç şaşırmayın!
Bu cümlemi hafife almayın çünkü bu ülkede bir kaç yıl önce, AB istedi diye Cuma namazı hutbelerinde okunan "Allah katında din İslam'dır" ayetine bile yasak geldi.
Hepsi bu dönemde yaşandı.
Geleneksel 19 Mayıs kutlamalarını yasaklayan zihniyet alternatif kutlamasında kadınla erkeği güreştirdi.
Merak ediyorum bu kafa 29 Mayıs'ta ne yapar?
Haa bu arada milli bayramlarımıza kutlama yasağı geldiği bir ortamda neyi kutluyoruz biliyor musunuz; Avrupa Birliği gününü.
AB üyesi olmayan Türkiye AB gününü kutluyor, AB üyelerinin ise emin olun böyle bir günden haberi bile yok...
..................
Bir Eurovision şarkı yarışması daha geride kaldı.
Sonucun hiç bir önemi yok zira yarışmanın kendisinin hiç bir önemi yok.
Merak ediyorum bu yarışmayı bizim kadar ciddiye alan ikinci bir ülke var mı?
Hiç sanmıyorum!
Eurovision kimsenin umurunda bile değil.
Sağolsun TRT senelerce  Eurovision'u çok büyük bir milli mesele gibi takdim etti, biz de yuttuk.
Öyle zamanlar oldu ki milletçe bu yarışmayı milli maç izler gibi izledik.
TRT'yi bu çok başarılı yutturmacasından dolayı tebrik ediyoruz.
Sonuç olarak ifade edelim ki, bu yarışma dünyanın en saçma, en gereksiz yarışmalarından.
Birinci olsan ne olur, sonuncu olsan ne olur veya hiç katılmasan ne olur!