Şükür için dökülen gözyaşıSırrı Sakati Kuddise Sırruh Hazretleri esnaftı. Onun dükkanının bulunduğu çarşıda yangın çıkmıştı. Halk yangın yerine koşuyor, hangi dükkanın yanıp yanmadığına bakıyorlardı. Sırrı Sakatî Hazretleri, yangın yerinden gelen bir adama... - Benim dükkan da yanmış mı? diye sordu. Adam:- Hayır, bütün dükkanlar yanmış ama seninkine birşey olmamış, deyince, Sırrı Sakatî Hazretleri:- Oh, şükürler olsun, dedi. Fakat sonra bu hareketinin yanlış olduğunu düşündü. Kendi kendine;- Eğer yanmayan şeylerden birisinin yanması daha hayırlıysa, ben de onun yanmamasına şükür ettimse, halim ne olacak, diye bu hareketi için tam otuz sene gözyaşı dökmüştür.Bir ver on alBir dilenci, Hz. Ali'den bir şeyler istedi. O da Hasan, Hüseyin Efendilerimizden birisine, "Annene git, kendisine verdiğim altı dirhemden birini al getir." dedi. Giden, geri geldiğinde, "Annem onları un almak için sakladığını söylüyor" dedi. Hz. Ali, "Kişi kendi elinde bulunandan çok Allah'a itimat etmedikçe tam iman etmemiştir. Git, o paraların hepsini getir." dedi. Hz. Fatıma, bu sefer paraların tamamını yolladı. Hz. Ali hepsini dilenciye verdi. Bu hadisenin üzerinden birkaç dakika geçmemişti ki bulundukları yere bir deve satıcısı geldi. Hz. Ali, ona devenin kaç para olduğunu sordu, yüz kırk dirhem olduğunu öğrenince, "Paranı sonra almak üzere bana satar mısın?" dedi. Satıcı kabul etti ve devesini oraya bağlayıp gitti. Biraz sonra birisi geldi ve devenin kime ait olduğunu sordu. Hz. Ali, kendisine ait olduğunu söyledi. Adam, "Satar mısın?" diye sorunca, Hz. Ali Efendimiz iki yüz dirheme adama sattı. Yüz kırk dirhemini deveyi satın aldığı adama verdikten sonra evine gitti. Biraz evvel altı dirhem aldığı Hz. Fatıma'ya, altmış dirhem verdi. O, hayretle, "Bu nedir?" diye sordu. Hz. Ali: "Allah Teala'nın, Peygamberimiz (s.a.v.) vasıtasıyla "Kim (Allah'ın huzuruna) bir hayır ile gelirse, ona onun on misli verilir" (En'am/160) şeklindeki vaadinin neticesidir." buyurdu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.