Almanya Başbakanı Merkel, dün 2 günlük Türkiye ziyaretine başladı. Erdoğan ve Merkel; Almanya'da Türk okulları, uyum, AB üyeliği ve vize krizi konularını da ele aldı ancak Almanya Başbakanı Türk halkı lehine olumlu bir adım atmaya yanaşmadı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, iki günlük resmi ziyaret için dün saat 14.00 sularında Ankara'ya geldi. Merkel, Ankara'daki temasları çerçevesinde Anıtkabir'e çelenk koyduktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. Alman hükümet yetkilileri, iki ülke arasında olduğu gibi iki başbakan arasındaki ilişkilerin de iyi olduğunu belirtti ancak Erdoğan ve Merkel'in geçen hafta çeşitli gazete ve dergilere verdikleri mülakatlar, iki liderin arasındaki görüş ayrılıklarını da ortaya koymuştu. Bu görüş ayrılıkları dün Ankara'da bir kez daha kendisini hissettirdi. İki başbakan Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri, Türklere vizesiz seyahat özgürlüğü, Almanya'daki Türk kökenlilerin uyumu ve İran konularında görüş ayrılığı yaşıyor. Almanya'da muhalefet ise milletvekilleri Merkel'in imtiyazlı ortaklık önerisini tekrarlamasını eleştirdi.
Neden imtiyazlı ortaklık?Merkel'in Ankara ziyaretinde en çok dikkat çeken konulardan biri hiç kuşkusuz Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği. Almanya Başbakanı'nın Türkiye ziyareti öncesinde "imtiyazlı ortaklık" önerisini gündeme getirmesi Ankara'nın tepkisine neden oldu. Oysa Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Hür Demokrat Parti (FDP) arasında imzalanan hükümet protokolünde, Türkiye ile müzakerelere ucu açık olarak devam edileceği ifadesi yer alıyor. Merkel'in koalisyon protokolüne sadık kalacağını belirten Federal Alman Meclisi'nin Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) üyesi Thomas Bareis, Başbakan Merkel'in 'imtiyazlı ortaklık' önerisini tekrarlamasının nedenini şu sözlerle açıkladı: "Avrupa Birliği içinde kendimize açıkça şu soruyu sormamız gerekiyor: Bu kadar büyük, önemli ve kalabalık bir ülkenin, ortaya çıkacak yeni konu ve sorunların Avrupa Birliği üstesinden gelebilecek mi? Bu noktada Almanya'da endişeler mevcut. Başbakan Merkel da bu kaygıların farkında ve insanların hassasiyetlerini tezlerinde dile getirmek zorunda. Bu nedenle, 'başka bir seçenek bulunup bulunmadığına bakmamız gerekir' sözünü tekrarlıyor."
Hükümet protokolü geçerliHrıstiyan Birlik Partileri ile koalisyonda yer alan Hür Demokrat Parti'nin (FDP) Türk kökenli milletvekili Serkan Tören de hükümet protokolünde yer alan ifadenin geçerliliğini koruduğunu vurguladı. "Merkel'in açıklaması tabii ki CDU ve CSU'nun açıklaması" diyen Tören, koalisyon anlaşmasında müzakerelerin devam ettiği ve müzakerelerin sonunda Türkiye'nin bütün kriterleri yerine getirip, getirmediğine bakılacağı ifadesinin bulunduğunu söyledi. Tören, "Dışişleri Bakanımız Guido Westerwelle de Türkiye ziyaretinde müzakarelerin devam ettiğini açıkça söylemiştir" şeklinde konuştu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, iki günlük resmi ziyaret için dün saat 14.00 sularında Ankara'ya geldi. Merkel, Ankara'daki temasları çerçevesinde Anıtkabir'e çelenk koyduktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. Alman hükümet yetkilileri, iki ülke arasında olduğu gibi iki başbakan arasındaki ilişkilerin de iyi olduğunu belirtti ancak Erdoğan ve Merkel'in geçen hafta çeşitli gazete ve dergilere verdikleri mülakatlar, iki liderin arasındaki görüş ayrılıklarını da ortaya koymuştu. Bu görüş ayrılıkları dün Ankara'da bir kez daha kendisini hissettirdi. İki başbakan Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri, Türklere vizesiz seyahat özgürlüğü, Almanya'daki Türk kökenlilerin uyumu ve İran konularında görüş ayrılığı yaşıyor. Almanya'da muhalefet ise milletvekilleri Merkel'in imtiyazlı ortaklık önerisini tekrarlamasını eleştirdi.
Neden imtiyazlı ortaklık?Merkel'in Ankara ziyaretinde en çok dikkat çeken konulardan biri hiç kuşkusuz Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği. Almanya Başbakanı'nın Türkiye ziyareti öncesinde "imtiyazlı ortaklık" önerisini gündeme getirmesi Ankara'nın tepkisine neden oldu. Oysa Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Hür Demokrat Parti (FDP) arasında imzalanan hükümet protokolünde, Türkiye ile müzakerelere ucu açık olarak devam edileceği ifadesi yer alıyor. Merkel'in koalisyon protokolüne sadık kalacağını belirten Federal Alman Meclisi'nin Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) üyesi Thomas Bareis, Başbakan Merkel'in 'imtiyazlı ortaklık' önerisini tekrarlamasının nedenini şu sözlerle açıkladı: "Avrupa Birliği içinde kendimize açıkça şu soruyu sormamız gerekiyor: Bu kadar büyük, önemli ve kalabalık bir ülkenin, ortaya çıkacak yeni konu ve sorunların Avrupa Birliği üstesinden gelebilecek mi? Bu noktada Almanya'da endişeler mevcut. Başbakan Merkel da bu kaygıların farkında ve insanların hassasiyetlerini tezlerinde dile getirmek zorunda. Bu nedenle, 'başka bir seçenek bulunup bulunmadığına bakmamız gerekir' sözünü tekrarlıyor."
Hükümet protokolü geçerliHrıstiyan Birlik Partileri ile koalisyonda yer alan Hür Demokrat Parti'nin (FDP) Türk kökenli milletvekili Serkan Tören de hükümet protokolünde yer alan ifadenin geçerliliğini koruduğunu vurguladı. "Merkel'in açıklaması tabii ki CDU ve CSU'nun açıklaması" diyen Tören, koalisyon anlaşmasında müzakerelerin devam ettiği ve müzakerelerin sonunda Türkiye'nin bütün kriterleri yerine getirip, getirmediğine bakılacağı ifadesinin bulunduğunu söyledi. Tören, "Dışişleri Bakanımız Guido Westerwelle de Türkiye ziyaretinde müzakarelerin devam ettiğini açıkça söylemiştir" şeklinde konuştu.