Emr-i bil-maruf neyh-i anil-münker-II

"Mü'min erkeklerle mü'min kadınlar birbirlerinin yardımcılarıdırlar. Onlar iyiliği emreder; kötülüklere engel olurlar." (Tevbe, 71). "İsrailoğullarından kafir olanlar, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanetlenmiştir. Bunun sebebi, emre isyan etmeleri ve sınırı aşmalarıdır. Onlar işledikleri kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. And olsun yaptıkları ne kötüdür!"(Maide, 78-79). "Sana emrolunanı açıkça söyle." (Hicr, 94). "Siz, insanlar içinde ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülüklere engel olursunuz." (Al-i İmran, 110).Yukarıdaki ayetlerden de anlaşıldığı üzere hakkı söylemek bir emirdir. En hayırlı ümmet olmanın nişanesidir. En başta, mü'min olanın vasfıdır. Aksi ise helak sebebidir.Hz. Muhammed (s.a.v.) "Allah'ın (c.c.) Benden önce gönderdiği her peygamberin ümmeti içinde mutlaka havarileri ve sahabileri vardı. Bunlar, peygamberin sünnetine uyar, emrine göre hareket ederlerdi. Sonra bunların yerine başka kuşaklar geldiler ki, yapmadıklarını söylemeye ve kendilerine emredilmemiş şeyleri yapmaya başladılar. Bir kimse bunlara karşı eliyle mücadele ederse mü'mindir. Bir kimse bunlara karşı kalbiyle mücadele ederse mü'mindir. Bir kimse bunlara karşı diliyle mücadele ederse mü'mindir. Bunun ötesinde bir hardal tanesi kadar bile iman olmaz." (Müslim).Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır: "Allah'a yemin ederim ki ya iyiliği emreder ve kötülüğe engel olursunuz, zalimin zulmüne engel olursunuz ya da Allah kalplerinizi birbirine benzetir ve İsrailoğullarını lanetlediği gibi sizi de lanetler." (Ebu Davud, Tirmizi).Kötülüğe engel olmak, zalimin zulmüne engel olmaktır. Zulmün de çeşitleri var tabii. İnsanlara eziyet etmek, mallarına el koymak, haklarına tecavüz etmek? En kötüsü de Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Yeryüzünde fesat çıkarmamış, kan dökmemiş bir cana... Hele o bir de Müslümansa?"Kim bir Müslümanı kasten öldürürse, cezası, içinde kalacağı ebedi cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır."Ortadoğu'da Müslüman avına çıkmış insanlar Irak, Tunus, Libya, Mısır'da yüz binlerce Müslümanı katletmiştir. Can, mal, namus emniyeti kalmamış, yer altı ve yer üstü kaynakları talan edilmiştir. Kötülüğe engel olmak yerine vesile olursak ülkemizdin de bu Müslüman ülkelerden bir farkı kalmayacaktır. Hepimize ayrı ayrı düşen görev ise hakkı hakikati anlatmak, zalimin zulmüne engel olmak. Çünkü itikadımıza göre Müslümanın Müslümana canı, malı, namusu haramdır.Sevgili Peygamberimiz, çağlara ışık tutan hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:"Müslüman, Müslümanın elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir." (Buhari-Müslim)."Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu düşmanına teslim etmez." (Buhari-Müslim).Buhari ve Müslim'den nakledilen Hz. Peygamber'in hadislerinden anlaşıldığı üzere Deccal, Müslümanların arasında çıkacak, elinde su ve ateş olacaktır. Müslümanlara suyu ateş, ateşi su diye tanıtacaktır. Yani hakkı bâtıl, bâtılı hak gösterecektir. Onun cennet dediği cehennem;  cehennem dediği de cennettir. Hz. peygamber de ümmetini deccal fitnelerine karşı uyarmıştır. Kendisinden sonra deccali, icraatlarını, ahir zamanın hallerini, ateşin ve suyun hangisi olduğunu bizlere anlatan Ehl-i Beyt'idir. Biz de kurtuluş için Nuh'un gemisine binmeli; yani Ehl-i Beyt'le beraber olmalıyız.