Mezheplere göre avret meselesi-II

Ellerin ve yüzün avretliği tartışması:Hanefi ve Maliki mezheplerine göre kadının avreti elleri ve yüzü dışındaki bütün bedenidir, elleri ve yüzü avret değildir. Onların bu konudaki delilleri şunlardır:1- Ayet-i kerimede geçen "açılan müstesna" ifadesi? Bu, açılmasına ve gösterilmesine ihtiyaç duyulan şey demektir. Bu da yüz ve elden ibarettir. Zira bazı sahabiler bunu böyle tefsir etmişlerdir.2- Hz. Aişe hadisi: "Ebu Bekr'in kızı Esma, üzerine ince bir elbise varken Allah Resûlü'nün yanına geldi de, Allah Resûlü yüzünü ondan çevirdi ve; 'Ya Esma! Kadın kısmı hayız yaşına ulaşınca şurası ve şurasından başka yerinin görülmesi uygun değildir' derken yüzünü ve ellerini gösterdi" (Kurtubi, XII, 229).3- Ellerin ve yüzün avret olmadığının bir delili de akıldır. Zira kadının yüzü ve elleri açıkken namaz kılması caizdir. Halbuki namazda avreti örtmek farzdır. Keza ihramlı iken de kadın yüzünü açık tutar. (Sabuni, II, 229).Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise, eller ve yüz avrettendir. Onların delilleri de şunlardır:1- "Ziynet tabii ve yapma olarak ikiye ayrılır. Yüz, yaratılıştan olan tabii bir ziynettir. Bilakis güzelliğin aslı ve celbetmenin kaynağıdır. Âyet, kadının ziynetini göstermesini mutlak olarak yasaklamış ve erkek önünde ziynetinden hiçbir şeyini açmamasını emretmiştir. "Açılan müstesna" ifadesi kasıt ve tasarlama olmadan açılan yerleri demektir. Rüzgârın boynunu,  bacaklarını vs. açması gibi?2- Cabir b. Abdillah hadisi: "Allah Resûlü'ne ansızın bakışı sordum. 'Gözünü çevir' buyurdu." (Ebu Ebed, 28; Müsned IV, 358, 361).3- Hz. Ali hadisi: "Ya Ali bakışı, bakışa ekleme; senin olan ancak birinci bakıştır. İkincisi senin değildir." (Davud, Nikah, 43; Darimi, Rikak, 3).4- İbn Abbas hadisi: "Allah Resûlü Fadl b. Abbas'ı kurban günü sağrısına almıştı. Fadl güzel saçlı, parlak ve yakışıklı bir erkekti. Has'amlı bir kadın gelip Allah Resûlü'ne fetva sordu. Fadl ona bakıyor, o da Fadl'a bakıyordu. Allah Resûlü Fadl'ın yüzünü öbür yana çevirdi." (Buhari, Megazi, 77 Hac, I; Müslim, Hac, 407).5- "Onlardan bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin"  ayet-i (Ahzab, 35) kerimesi... Bu ayet-i kerime bakmanın caiz olmadığına da açık delildir. Ayet her ne kadar Allah Resûlü'nün zevceleri hakkında inmişse de, hüküm kıyas yoluyla diğerlerine de şamildir. İllet, kadının her yerinin avret oluşudur.Sonra yüzün ve ellerin avret olmadığını söyleyenler de bu uzuvlarda ziynet adına hiçbir şeyin bulunmamasını ve fitne ortamının olmamasını şart koşmuşlardır. Yine bazılarının yüz ve eller avret değildir demeleri, bunların açılmaları gerekir, kapatmak bid'attır demek değildir. Bunu hiçbir Müslüman söylememiştir. Bunun anlamı fitneden emin olmak şartıyla zaruret bulundukça açılmalarında mahzur yoktur demektir. Ancak bugün için böyle bir zaruretten ve fitnenin bulunmadığından hiçbir akıllı bahsedemez. (Sabuni, II, 157-158).Hanefi fukahasında Kuhistani, "Zamanımızda şehvetle bakış olmasa bile, genç kız yüzünü açmaktan men edilir" diyor. (Alusi, XXII, 89; İbn Nüceym, Bahru'r-Raik, I, 284).Elmalılı Hamdi Yazır, el ve yüzün açılmasının cevazını zarurete dayandırarak, "Binaenaleyh, zaruretler kendi miktarınca takdir olunmak üzere bunların zuhurunda beis yoktur" demiştir. (Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili. VI. 3505).İfk hadisesini nakleden Hz. Aişe'nin, "Safvan'ın istircai ile uyandım, hemen cilbabımla yüzümü örttüm. Safvan, hicab ayeti gelmezden önce gördüğü için beni tanıdı" demesi de keza yüzün avret olduğuna işaret eder. (Buhari, IV, 6, V; Megazi, 34).