Avrupa Birliği'nin başta Apo'nun idam dosyasının rafa kaldırılması gibi MHP tabanının hazmedemeyeceği ağır talepleri olmak üzere bütün dayatmalarını sineye çeken, Derviş'in 15 günde 15 yasasına tıkır tıkır oy veren, başörtüsü başta olmak üzere millete verdiği hiç bir sözü tutmayan MHP'nin önceki gün "kükremesini" neye yormalı...
Telekom konusunda Derviş'i açıkça hedef alan, onu MHP'nin gölgesi ile siyaset yapmakla itham eden Bahçeli'nin bu sert çıkışı sadece MHP'nin Telekom'a kendi adamlarını yerleştirme çabası olarak yorumlanamaz.
Doğru, MHP'nin en hassas olduğu konu bürokrasiye hakim olmaktır. Ancak, bu zaafı onları, kriz zamanlarında yeni kriz çıkaracak cesareti veremez.
Öyleyse neden dün MHP esip gürledi?
Bahçeli yolun sonunun göründüğünü anlamış olmalı.
Yolsuzlukla ve yoksullukla mücadele sözü ile iktidara gelen MHP, öyle bir iktidar denkleminin parçası oldu ki, "yolsuzluk ve yoksulluk" girdabının partisini her geçen gün içine çekmeye başladığını gördü.
Bu iktidar anlayışının her geçen gün savunulamaz noktaya geldiğini, ekonomik krizin sadece dar gelirli hatta orta gelirli insanları değil topyekün siyaseti yutacağını anlayan MHP panikte.
Her geçen gün barajın altına hatta yüzde beşlere indiğini gören MHP, Atlantik ötesinden yeni siyasi yapılar oluşturulmak istendiğini de hissediyor.
Onun için Derviş'i hırpalayıp duruyorlar. Ancak bir dediklerini iki etmedikleri medya desteği ne yazık ki onların değil, Derviş'in arkasında. Telekom olayında "Kurtlarla Dans" manşetini atacak kadar MHP'ye düşman saflarında medya.
MHP'nin elinde kala kala seçim kartı kaldı. Öyle ya değil mi ki Ecevit'in seçimden ödü kopuyor. Ecevit'i yanlarına almalarının tek yolu seçim şantajına başvurmak.
FP'nin toparlanmasına, siyasette yeni yapılanmalara fırsat vermeden varolan oylarını konsolide edip bir iktidar dönemini daha doldurmak istiyor MHP.
Rakipsiz, muhalefetsiz Meclis'e alışan MHP seçim sath-ı mailine de böyle güllük gülistanlık bir ortamda gidip barajı aşacağını umuyor. Bu riski göze alarak Derviş'e kılıç çekiyor, Ecevit'i sıtmaya razı ediyor.
Ecevit sıtmaya tutuldu bile. Medya Ecevit'in MHP-Derviş geriliminde Derviş'ten yana tavır koyacağını zannetti.
Ecevit grup konuşmasında "Hükümeti bozmak için uğraşanlar var. Bunlar özellikle MHP'yi usandırmaya uğraşıyorlar. MHP'nin bu oyuna gelmeyeceğini sanıyorum" sözleri ile MHP'ye arka çıkarak medyayı ters köşeye yatırdı.
Ancak bu destek MHP'yi sevindirmemeli. Bu destek MHP'yi iktidar mahkumu yapıyor. Ecevit'li iktidar, bir nimetten çok MHP'nin boynuna geçirilmiş urgan gibi duruyor.
MHP için gitmek de zor, kalmak da zor.
Telekom konusunda Derviş'i açıkça hedef alan, onu MHP'nin gölgesi ile siyaset yapmakla itham eden Bahçeli'nin bu sert çıkışı sadece MHP'nin Telekom'a kendi adamlarını yerleştirme çabası olarak yorumlanamaz.
Doğru, MHP'nin en hassas olduğu konu bürokrasiye hakim olmaktır. Ancak, bu zaafı onları, kriz zamanlarında yeni kriz çıkaracak cesareti veremez.
Öyleyse neden dün MHP esip gürledi?
Bahçeli yolun sonunun göründüğünü anlamış olmalı.
Yolsuzlukla ve yoksullukla mücadele sözü ile iktidara gelen MHP, öyle bir iktidar denkleminin parçası oldu ki, "yolsuzluk ve yoksulluk" girdabının partisini her geçen gün içine çekmeye başladığını gördü.
Bu iktidar anlayışının her geçen gün savunulamaz noktaya geldiğini, ekonomik krizin sadece dar gelirli hatta orta gelirli insanları değil topyekün siyaseti yutacağını anlayan MHP panikte.
Her geçen gün barajın altına hatta yüzde beşlere indiğini gören MHP, Atlantik ötesinden yeni siyasi yapılar oluşturulmak istendiğini de hissediyor.
Onun için Derviş'i hırpalayıp duruyorlar. Ancak bir dediklerini iki etmedikleri medya desteği ne yazık ki onların değil, Derviş'in arkasında. Telekom olayında "Kurtlarla Dans" manşetini atacak kadar MHP'ye düşman saflarında medya.
MHP'nin elinde kala kala seçim kartı kaldı. Öyle ya değil mi ki Ecevit'in seçimden ödü kopuyor. Ecevit'i yanlarına almalarının tek yolu seçim şantajına başvurmak.
FP'nin toparlanmasına, siyasette yeni yapılanmalara fırsat vermeden varolan oylarını konsolide edip bir iktidar dönemini daha doldurmak istiyor MHP.
Rakipsiz, muhalefetsiz Meclis'e alışan MHP seçim sath-ı mailine de böyle güllük gülistanlık bir ortamda gidip barajı aşacağını umuyor. Bu riski göze alarak Derviş'e kılıç çekiyor, Ecevit'i sıtmaya razı ediyor.
Ecevit sıtmaya tutuldu bile. Medya Ecevit'in MHP-Derviş geriliminde Derviş'ten yana tavır koyacağını zannetti.
Ecevit grup konuşmasında "Hükümeti bozmak için uğraşanlar var. Bunlar özellikle MHP'yi usandırmaya uğraşıyorlar. MHP'nin bu oyuna gelmeyeceğini sanıyorum" sözleri ile MHP'ye arka çıkarak medyayı ters köşeye yatırdı.
Ancak bu destek MHP'yi sevindirmemeli. Bu destek MHP'yi iktidar mahkumu yapıyor. Ecevit'li iktidar, bir nimetten çok MHP'nin boynuna geçirilmiş urgan gibi duruyor.
MHP için gitmek de zor, kalmak da zor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014