Mihrap mahzun, mü'min mahzun

İstanbul'da bulunduğum süre içinde, üç-beş arkadaşla birlikte son bir, birbuçuk aydan beri sabah namazlarını Eyüp Sultan, Süleymaniye, Beyazıt, Fatih, Yahya Efendi? gibi büyük camilerde kılmayı çalışıyoruz.

Kur'an Kerim tilaveti özlemimizi de gidermek için? tabii.

"Tele-namaz" sistemi kurduk... Söz buraya gelmişken, özellikle saygıdeğer İdris Toparslan ve Mahzuni Çiçek kardeşlerime teşekkür ediyorum. Onlar sayesinde "tele-namaz sistemi" yürüyor çünkü.

04:15 ila 04:20 civarında telefonlaşıyoruz. Hazırlık, abdest, yola revan olmak? filan derken, o sabah tayin ettiğimiz camiye, namaz başlamak üzere iken varıyoruz.

Nerede o eski cemaat! Nerede o eski imamlar! Nerede o eski Kur'an bülbülleri...

Camiler cemaate hasret, cemaat Kur'an'a hasret...

Düşünebiliyor musunuz koskocaman Süleymaniye Camii'nde sabah namazında 15-20 insan ancak var-yok.

Bir medeniyetin kalbi Beyazıt Camii'nde namaz mihrapta kılınmıyor. Müezzin mahfilinin altında rahmetli hafız İsmail Biçer'den izler taşıyan bir gencin arkasında üç, bilemedim dört insan namaz kılıyor.

Ya Fatih Camii? Bir saf doluyor-dolmuyor.

Sabah namazlarında bile o eski aşr-ı şeriflere hasret mihraplar?

Eyüp Sultan'da ise Mihmandar-ı Resûl Eba Eyyüb el-Ensari'nin bereketi devam ediyor.

Gökten zifiri karanlık parçaları gibi fitne bulutlarının yağdığı bir süreçteki sabah namazı tablomuz bu.

Hükümet ise IMF'nin, pardon Maliye Bakanlığı'nın "tenkîsât talimatı" çerçevesinde, cemaati azalmış camilerin imam ve müezzin kadrolarını iptal etme hazırlıkları yapıyor? Müslüman cemaati çoğaltmak derdi olan yok; nasıl azalsa da "kadro tenkîsâtı"na gitsek diye dört gözle bekleyenler çok?

AB'ciler ve papalık misyonunun bir parçası olanlarda görüldüğü üzere "Gayr-ı Müslim azınlık cemaatlerini çoğaltmak" derdi olanlar ise çok?

77'li, 78'li yılları hatırlarım. Rahmetli dedem, yağmu-çamur demeden 40-45 dakikalık yolu kuş hızıyla alarak köy camiimize götürürdü arasıra bizi. Cami dolacak kadar olurdu.

Ramazan i'tikafları bir başka olurdu.

Şimdi oralar da metrukmuş...

İçimizdekilerini, içimizi, gönlümüzü kaybettik; bereketimizi kaybettik. İbadet iklimimizi yitirdik. Camiler de garip, cemaat da, Kur'an da mahzun, namaz da?

Geceleri 01:00'lere kadar Amerikan paçavralarını milletimizin dimağına boşaltmaya odaklı TV kanallarının karşısına çakılan insanı kim nasıl sabah namazına kaldırsın!

Ne ziyaret bıraktı bu menem TV'ler, ne konu-komşuluk, ne sıla-i rahim? Ne ibadet, ne muhabbet.

İşin en çok vahim tarafı ne biliyor musunuz?

Mihrabı işgal eden bazı imamlarımızın, Amerikan BOP'u ve Papalık misyonunun bir parçası olanların "Dinlerarası diyalog" furyasına kapılarak "İslam'dan gayrı Hak dinin varlığına inanır hale gelmeleri"; hatta İslam ve Müslümanlardan dan ziyade, Yüce Allah'ın "muharref" dediği sair inançların ve "müşrik" diye nitelediği kimselerin avukatlığına soyunmalarıdır.

Kur'an ve Sünnet'e göre bu inanç küfürdür.

Bu küfrün içinde debelenenlerin mihrabından Hz. Muhammed'in ruhaniyeti razı olur mu? Bu batıl itikatla işgal edilen mihrabın ve camiinin cemaat bereketi olur mu?

Bırakınız bereketi, bu küfrü irtikap edenlerin arkasında namaz kılmak bile caiz olmaz.

İçkici, kumarbaz bir Müslüman'ın arkasında namaz kılmak caiz olur; ama bunların arkasında asla olmaz; bu kıyamete kadar böyle biline.

Papalık misyonunun bir parçası olan diyalogcular, Eyüp Sultan Camii'ndeki sabah namazlarını bile kendi tabirleriyle "çaylak esnafı avlama" namazına dönüştürmeleri dikkatimi çekti. Namaz sonrası kalvaltılar ve çaylar, bu seansın devamı mahiyetinde.

Hicaz bölgesini Osmanlı'dan kopartan İngiliz Sömürge Bakanlığı'nın önde gelen isimlerinden Hamper'in, Muhammed Abdülvehhabı avladığı gibi? Senaryo aynı; aktörler, piyonlar değişmiş o kadar? İnanın, Eyüp Sultan'ın ruhaniyeti bu diyalogcuların pişkinliklerinden feryad ediyor.

Her camiye gidişim bir başka hüzün bırakıyor içime; bu hüznümü paylaşmak istedim sizinle, kusuruma bakmayın.

Bu arada Kutlu Nebi Hz. Muhammed'din altını çizdiği bir şeye dikkatlerinizi çekmek isterim; kıyametin büyük alametleriyle yaklaştığını kimler fark ederek Hakk'ın kapısına baş koyacak biliyor musunuz? Gece namazlarına az-buçuk vakit ayıran, birkaç rek'at da olsa teheccüd namazına devam eden ibadet ehli gerçek Mü'minler? Yüce Allah nefsimizi, neslimizi bu bahtiyarlardan eylesin, onlara dost eylesin.

Suret-i haktan görünerek Hz. Muhammed'in ve İslam'ın önünü kesmek isteyen Müslüman kılıklı kahpelerden de uzak eylesin.