logo
30 MAYIS 2025

Millet-i Sadıka idiler

Osmanlı idaresinde Ermeniler, Türk insanının hoşgörüsünden de yararlanarak, adeta altın çağlarını yaşamışlardır. Devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Ermeniler, Osmanlı Devleti'nce kendilerine tanınan bu hoşgörüye karşılık verdikleri hizmetten

18.01.2012 00:00:00
Osmanlı devletinin ilk kuruluş yıllarında Ermeniler, genellikle Çukurova, Doğu Anadolu ile Kafkasya bölgelerinde küçük prenslikler ve beylikler halinde ve dağınık durumdaydılar. İran, Bizans, Gürcü, Selçuklu devletleri ve diğer küçük devlet ve beyliklerle karışmışlardı ve bunların yönetimi altındaydılar.
Ermenilerin Osmanlılarla ilk ilişkileri, çok azınlıkta bulundukları Anadolu'nun batı bölgesinde başlamıştır. Osman Gazi 1324 yılında Bursa'yı devlete merkez yaptıktan sonra, Kütahya'daki Ermenilerin çoğunluğu ve Ermeni ruhani reisliği Bursa'ya nakledilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet 1453'de İstanbul'u aldıktan sonra Ermenilerin Bursa'daki ruhani başkanı Hovakim'i İstanbul'a getirmiş ve 1461'de yayınladığı bir fermanla Ermeni Patrikliği'ni kurdurmuştur. Yavuz Sultan Selim'in 1514-1516'da Güney Kafkasya ve Doğu Anadolu'yu fethetmesiyle buradaki Ermeniler de aynı cemaat bünyesine alınarak İstanbul Patrikliği'ne bağlanmışlardır.
Tarihlerinde hiçbir devletten ve hükümdardan görmedikleri ilgiyi Osmanlı devletinden gören Ermeniler, Türk milletine samimi olarak bağlanmışlardır. Bu yüzden kısa bir süre içinde çeşitli yerlerden İstanbul'a göçen Ermeniler büyük bir cemaat oluşturmuş ve dünyanın en refah içindeki cemaatlerinden birisi haline gelmişlerdir.
Fatih Sultan Mehmet'ten Sultan II. Mahmud'a kadar 350 yıllık süre içinde Hıristiyanların ve dolayısıyla Ermenilerin dini ve toplumsal işlerine kesinlikle karışılmamıştır. "Amira" denilen bankerlerden, tüccarlardan ve devlet memurlarından oluşan Ermenilerin yardımıyla; birçok okul, matbaa, kütüphane açılmış, birçok Ermeni genci öğrenim yapmak ve sanat öğrenmek üzere Avrupa'ya gönderilmiştir. Aynı dönemde bu haklardan Rusya yönetimindeki Ermeniler yararlanamamışlardır.
Ermeni Patriği Nerses 1876 yılında Vatandaşlık Meclisi Şurası'na sunduğu mektubunda, "Şayet günümüze kadar Ermeni milleti, millet olarak korunduysa ve inancını, kilisesini, dilini, tarihi ve kültürel değerlerini koruyorsa, tüm bunlar Türk hükümetinin Ermeni milletine gösterdiği koruma, yardım ve hayırseverlik sayesindedir. Kader, Ermenileri Türklere bağlamıştır. Bundan dolayı Ermeniler, devletin savaş ve ağır sınav günlerinde buna kayıtsızca davranamaz. Aksine her zaman oldukları gibi ona yardım etmek zorundadırlar. Vatanını seven Ermeni, devlete yardım ederek, Ermeni milletinin hizmet ve yardımının en iyisini görecektir." demektedir. Görüldüğü gibi Patrik Nerses, Ermenilerin Osmanlı yönetiminde sahip oldukları haklar sayesinde benliklerini muhafaza ettiklerini belirtmektedir.
Osmanlı devleti, Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile yapmayı vaadettiği ıslahatları ilân etmiş, ancak gayrimüslimler verilen yeni haklardan memnun kalmamışlardır. Tanzimat ile gayrimüslimlere askerlik mükellefiyeti getirilmiş, devlet memuriyetleriyle idari ve askeri okullara girmelerine izin verilmiştir. Buna dayanarak Ermeniler, 1863'de yürürlüğe giren 99 maddeden oluşan Ermeni Milleti Nizamnamesi'ni bir fermanla Babıâli'ye onaylatmışlardır.
Osmanlı yönetimindeki diğer gayrimüslim azınlıklar gibi Ermeniler de her zaman birinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşler; askere gitmedikleri gibi, özellikle ticari hayatta kilit noktaları ellerine geçirmek suretiyle, toplum içinde ön plana çıkmışlar, zengin olmuşlardır.
Devlete bağlılıkları, Türk adetlerini benimsemeleri, hatta iyi Türkçe konuşmaları, Ermenilerin devlete ait resmi veya özel işlere atanmalarına sebep olmuştur. Bu bakımdan 16. yüzyılda Ermeni asıllı Mehmet Paşa gibi vezirlik rütbesine kadar yükselen devlet adamları, 18. yüzyılda Divrikli Düzyan soyundan saray kuyumcuları ve sonradan Darphane bakanları, Sasyan ailesinden saray doktorları, 19. yüzyılda Bezciyan ailesinden Darphane bakanları, Dadyan ailesinden Baruthane bakanları devletin en yüksek kademelerinde görevler yapmışlardır. 19. yüzyılda ve Abdülhamit devrinde ve sonrasında ise Ermeni dış işleri görevlileri ve bakanlar bulunmaktadır. Ayrıca birçok Ermeni de Osmanlı devlet adamlarına danışmanlık yapmıştır.
Ermeniler iddia edildiği gibi soykırıma uğrayan bir topluluk değil, devletin her kademesinde, her meslekte önemli yerler edinmiş bir grup olmuştur.
Osmanlı-Ermeni ilişkileri açısından en çarpıcı açıklamalar, bizzat Türkiye'deki Ermeni cemaatinin önderlerinden gelmiştir. Ermeni Patriği II. Mesrob, 22 Mayıs 1999 günü Hilton Oteli'ndeki resepsiyonda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştır:
"3. Binyılın eşiğindeyiz. İnsanlık tarihinde yeni bir dönemin başlangıcını kutlamaya hazırlanıyoruz. Bunun hepimiz için büyük fırsat olduğunu düşünüyorum. Geleceğimizi kıtaların, kültürlerin ve halkların birlikteliği düşüyle tayin etme fırsatı...
İnsan hayatına, kişisel hak ve özgürlüklere saygı, adil ve her türlü şiddetten uzak bir dünya hepimizin ortak özlemi.
Önümüzdeki bu dönüm noktası yalnızca eşsiz bir fırsat değil, aynı zamanda çetin bir sınav sunuyor bizlere. Geride bırakmaya hazırlandığımız 2. Binyıl trajik olaylarla doluydu.
Yine de geride bıraktıklarımız arasında hep saygıyla yad edeceğimiz, önümüzdeki binyıllarda da sevinçle kutlayacağımız nice olaylar yok değil.
Tıpkı bugün kutladığımız gibi...
İstanbul Ermeni Patrikliği'nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır.  Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sekiz yıl sonra, 1461'de Batı Anadolu'daki Ermeni episkoposluğunu çıkardığı bir fermanla İstanbul Patrikliği'ne dönüştürmesi Fatih'in ve Osmanlı Sultanlarının gelecek vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok açık bir örneğidir.
Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih'ten önce, ne de sonra görüldü. İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet'i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461'deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim'den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz."
KAYNAK:
(1) Çarıkçıyan,Komidos; Türk Devleti Hizmetinde Ermeniler (1453-1953), İstanbul 1953.
(2) British Documents on Ottoman Armenians (4cilt), 1983, 1989, 1990,Türk Tarih Kurumu
(3) Göyünç, Nejat; Osmanlı İdaresinde Ermeniler, 1983-4)
(4) Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi, 1985
(5) Türk Tarihinde Ermeniler (Tebliğler ve Panel Konuşmaları). 9 Eylül Üniversitesi,1985-6)
(6) Şimşir, Bilal; Osmanlı Ermenileri, 1986-7)
(7) Ataöv, Türkkaya; Osmanlı Arşivleri ve Ermeni Sorunu, 1989

 OSMANLI DEVLETİNDE GÖREVLİ BAZI ERMENİLER

 Nazırlar (Bakanlar)
Ayan Azaları (Senatörler)
Milletvekilleri
PTT Bakanlığı'nda
Maliye Bakanlığı'nda
Milli Eğitim Bakanlığı'nda
Adalet Bakanlığı'nda
Dışişleri Bakanlığı'nda
İçişleri Bakanlığı'nda
Bayındırlık Bakanlığı'nda
 Ziraat Hizmetlerinde Çalışanlar
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Verim yarı yarıya düştü
Çiftçiye şimdi de kuraklık şoku
Saraçhane eylemlerinde tutuklanmışlardı
14 genç ilk duruşmada tahliye edildi
'Açık tehditler alıyorum'
'Bu partinin harim-i ismetinde boğmaya muktediriz'
Kartalkaya'daki yangın faciasıyla ilgili gelişme
İddianame kabul edildi
Bakan Fidan Zelenskiy'le görüştü
Buluşma Kiev'de gerçekleşti
Suriye'den çekilme sinyali
'Görevin yüzde 99'unu tamamladı'
Yeni faiz çıkışı!
'Faizi meşru göremeyiz'
Açlık sınırı 25 bin 92 lira
Yoksulluk sınırı 81 bin 734 lira
Meclis'te 'Terörsüz Türkiye' mesaisi
Kurtulmuş ile Özel görüştü
CHP lideri Özel'den, HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ'e ziyaret
"Asgari Ücret Komisyonu toplanmalı"
Bayram ikramiyesi ödemelerinde
Tarihler belli oldu
İş gücü verileri paylaşıldı
İşsizlik geçen aya göre arttı
TÜİK 3 aylık büyüme verilerini açıkladı
Beklentilerin altında gerçekleşti
Ev ilanlarında yeni dönem
Fahiş fiyat artışına yaptırım geldi
İzmir'de otomobile silahlı saldırı
Aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti 3 kişi ağır yaralandı
Verim yarı yarıya düştü
Çiftçiye şimdi de kuraklık şoku
Saraçhane eylemlerinde tutuklanmışlardı
14 genç ilk duruşmada tahliye edildi
123456789101112131415
Verim yarı yarıya düştü
Çiftçiye şimdi de kuraklık şoku
Saraçhane eylemlerinde tutuklanmışlardı
14 genç ilk duruşmada tahliye edildi
'Açık tehditler alıyorum'
'Bu partinin harim-i ismetinde boğmaya muktediriz'
Kartalkaya'daki yangın faciasıyla ilgili gelişme
İddianame kabul edildi
Bakan Fidan Zelenskiy'le görüştü
Buluşma Kiev'de gerçekleşti
Suriye'den çekilme sinyali
'Görevin yüzde 99'unu tamamladı'
Yeni faiz çıkışı!
'Faizi meşru göremeyiz'
Açlık sınırı 25 bin 92 lira
Yoksulluk sınırı 81 bin 734 lira
Meclis'te 'Terörsüz Türkiye' mesaisi
Kurtulmuş ile Özel görüştü
CHP lideri Özel'den, HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ'e ziyaret
"Asgari Ücret Komisyonu toplanmalı"
Bayram ikramiyesi ödemelerinde
Tarihler belli oldu
İş gücü verileri paylaşıldı
İşsizlik geçen aya göre arttı
TÜİK 3 aylık büyüme verilerini açıkladı
Beklentilerin altında gerçekleşti
Ev ilanlarında yeni dönem
Fahiş fiyat artışına yaptırım geldi
İzmir'de otomobile silahlı saldırı
Aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti 3 kişi ağır yaralandı
Verim yarı yarıya düştü
Çiftçiye şimdi de kuraklık şoku
Saraçhane eylemlerinde tutuklanmışlardı
14 genç ilk duruşmada tahliye edildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.