Milletimizin yanılma lüksü yok

Anayasa Mahkemesi'nin hükümete gösterdiği sopayla, Mustafa Balbay Silivri'den tahliye ediliyor. AKP kurmayları, sahne alıyor? Üç sene önce böyle demiştik, sevindik, hak yerini buldu türünden açıklamalar yapıyor. Ancak tahliyeyi "AKP'nin demokratlığı" veya "adaleti" olarak görenler yanılıyorlar.AKP bugüne kadarki icraatlarıyla demokrasiyi de, adaleti de, milleti de, devleti de bitirdi.Balbay'ın tahliye edileceğinin konuşulduğu gün, Başbakan R. T. Erdoğan, Anayasa 34. maddesinin temel hak olarak saydığı "toplantı ve gösteri yürüyüşü" hakkını kullanan Üniversite gençliğine kapıyı gösteriyor. PKK ve ÖSÖ gibi yere ve bölgesel terör örgütleriyle sarmaş-dolaş ol, pazarlıklar yürüt; seni protesto eden millet evladını ise "terörist" edasıyla eğitim yuvasından kapı dışarı et? Müflis bir siyaset, hukuk ve adalet anlayışıdır bu. En üst düzey eğitim yuvasında eğitemediğin bir gençleri, sokakta kim eğitecek, sokağa salarak ne yapmak istiyorsun?!Eli silahlı teröristlerle her türlü pazarlığı yaparken; Anayasa'nın kendisine tanıdığı en temel hakkı kullanan eli kalemli genci, hangi kritere göre terörist ilan ediyorsun?!Buna müflis siyaset bile denmez.Erdoğan, yanılıyor; birileri onu yanıltmaya devam ediyor.Erdoğan ipleri Amerika'ya, Yahudi lobilerine ve cemaate kaptırdığı andan beri yanlışta debeleniyor.İpi cemaate kaptırmak ve dershaneler gibi Erdoğan'ın viraj almak istediği birçok yanlışları var. AKP'nin birçok yanlış icraatları var.Erdoğan, yanlışlarının bir kısmını bugün herkesten çok iyi biliyor, görüyor olmalı.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "büyük yanlış"ta olduğuna dair kendisini ikaz ettiği hangi konu varsa, hepsini tecrübe etti, Erdoğan itiraf etmeyi kendine yediremese de Baş'ın haklılığını yanlışlarını bizzat yaşayarak idrak etti.Gezici gençlerin protestosunu bu eksende görmelidir Erdoğan? Ama nerede?!AKP hükümetinin,  Türk milleti ve devletinin istiklal ve istikbaline yönelik vahim icraatlarını protesto eden Geziciler hakkında iddianame açıklanıyor. Cemaatin zamane istihbarat şefinin bile, "Evet, o bira kutularını sonradan biri koydu, müezzin de bunu teyit etti" diye kendi haber ajansını yalanlarken; şüphelilerin "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etme"nin yanısıra "ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme" gibi suçlardan söz ediliyorsa; AKP'nin demokrat olduğunu iddia edenler, yanılıyor.Aslında Erdoğan, birçok alanda yanıldığını, attığı birçok adımda baştan beri yanıltıldığını görmeye başladı.Hatta Erdoğan, iktidarının öncesi ve ilk günlerinde Amerika ile tesis ettiği BOP eksenli "eş başkanlık"ta da yanıldığını, yanıltıldığını fark etmiş görünüyor. Rusya ziyaretinde Putin'e "bizi de Şangay beşlisine alın, AB'den kurtulalım" talebi, basit bir arzu değil? Eli-kolu bağlanmış Erdoğan'ın, Amerika, Yahudi lobileri, Avrupa ve cemaat iplerinden kurtulma refleksleridir.Nefsine ağır geldiği için "kurtar beni Haydar Hoca" diyemeyince, onun modelini takip eden Putin'e "kurtar bizi Putin" diye yakarıyor; ne diyelim, nasibi o kadarmış?Milletimiz de yanıldığının farkına varmış; Erdoğan'ı da fazla örselemeden AKP'den nasıl kurtuluruz diye hesap yapıyor.Erdoğan'ın yaşadığı ağır travma ve acı tecrübeleri görmezlikten gelerek "koltuk hevesiyle" soluğu Amerika ve cemaat kapılarında alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yanılıyor, yanıltılıyor.Amerika'dan icazet kapan Erdoğan, İslamcı kisveyle Müslüman milletimizin çoğunluğunu avlayıp yanıltırken; aynı Amerika'dan icazet kapmak için Okyanus ötelerinde dolanan Kılıçdaroğlu, Alevi kimliğiyle Müslüman milletimizin özellikle Alevi kesimini avlamaya çalışıp yanıltıyor.AKP, Amerika'nın sağ eli ise; Kılıçdaroğlu'nun yeni CHP'si, Amerika'nın sol eli olmak istiyor. Böylece Amerika ve Avrupa, ülkemizdeki ve bölgemizdeki işlerinde dün sağ elini kullanırken, bundan sonra sol elini kullanacak... CHP'nin hevesi ve arayışı bu!Bu ellerin hiçbirisinin Türk milletine hayrı dokunmaz.Erdoğan'ın vaziyetinden Kılıçdaroğlu ders almadı, yanıldı, Okyanus ötesine balıklama atlıyor; ancak milletimizin Alevi kesimi, Erdoğan'ın ahvalinden "milli bir ders" almalı, Kılıçdaroğlu'na kapılıp yeni bir yanılgıya düşmemelidir.AKP ve CHP'nin millet ve devletin geleceğini baltalayan bu yanlış gidişatlarından kurtulmanın yegane yolu, Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara taşımak, milli iradeyi sandıkta tecelli ettirmektir. Millet, iradesini tecelli ettirirken, yerel seçimlerden başlayarak önce yerel seçimde, ardından genel seçimde kademeli olarak AKP, CHP ve MHP'yi saf dışı bırakır, BTP'yi tercih ederse; onlar da çok örselenmiş olmazlar. Kafa üstü değil de, sırtüstü düşerler!