Milletimizin kafalarında yeni fırsatcılık dokrini yeşermişti bir defa. Hatta bu fırsatcılık ve egoizm düşünceleri "ENTEL" SAYILAN kimselerin kafalarında daha da çabuk yeşeriyordu. Sebebide gayet basitti. Batı fikirleri onlara daha çabuk ulaşıyordu. Onların beyinlerini daha çabuk esir alma imkanı mevcuttu. Bizim bazı gazeteler ve TV'lerimiz, onlara daha çabuk etki yapıyordu. Medya ise zenginliğe giden kısa yolları imrendire imrendire, her Allah'ın günü ortaya koyuyordu.
Ülkemizde pek çok yolsuzluk yapılmaktaydı. Ama onların zirvesini son zamanlarda banka boşaltılmaları ve hortumlanmaları oluşturuyordu. Banka hırsızları milyarlarca dolara ma olmuştu. 20-30 bankanın içi kanunsuz bir şekilde boşaltıldı ve mudiler açıkta kaldılar. Ama özel bankaların Develte garantisi vardı. Ondan ötürü mudilerin paralarını Develet ödemeye kalkışacaktı. Ortada suç vardı ama suşlular ortada yoktu.
Bu rezaletleri kimin yaptığı yaklaşık olarak biliniyordu, ama yasa yetersizlikleri ve boşlukları ve siyasi konjöktür onların cezalandırılmalarını önlüyordu. Ama sonunda bu paralar Develet kasasından ödenecekti. Devlet de bigünah olan milletten bunları vergilerle alacaktı. Böylece cezalar suçluları değil-Bir nevi masum vatandaşlara verilecek.
Ülkimizde başarı artık bilgili fedakar ve dürüst insanlara değil daha fazla fırsatçıların eline geçmektedir.
Başarı genellikle sağdan soldan fırsat yakalamakta bir şeylerin yönünü kendi menfaatlerine çevirmekle olabilmektedir. Halbuki yardımlaşma durumu ise islam kurallarına uyuyordu. İslam ise bir inançtı. İslam-inanç-insanlık-Hümanizm-şefkat-acıma ve fakire kollama öneriliyordu. Halbuki ise bu öneriler bazıları için eski moda konulardır. Bu anlayışta olan insanlara göre inançlar ve öneriler için :"Onlar karın doyurmaz" demektedirler. Çünkü maneviyatın kendilerine maddi dünyada başlıca sebebi eğitimlerinin temelinde inanç noksanlığı bulunmasıydı. Bunun yanında ülkemizde son zamanlarda Türk adetlerinden de vazgeçilmeye başlanmış ve batının çekirdek aile geleneği benimsenmeye gidilmişti. Akraba ve komşu ziyaretleri, aradaki dertleşme ve yardımlaşmalar artık gerilerde kalmaktaydı. Bir çoğumuz da zaten Avrupalı olmak istiyordu.
Avrupa'da ise herkes herkese yardım etmek yerine sanki herkes herkesi ezmekle mükellefti. Başka türlü başarı yolları kısa olmuyordu. Kısa yol ise batıda acımasızlıktan geçiyordu. Hem zaten bütün örnekler önümüzde seyretmiyor mu idi?
Kalkınmış zengin ülkelerin davranışları
İşte zengin ABD ve zengin AB (onların) yaptıkları apaçık ortada. Kendi güclerinin başka milletlere yaardım etmek için değil elinde ve avucundakini de almak için kullanmaktaydı. İşte Afganistan işte Irak ve ABD'nin yaptıkları!
Onların yaptıkları ve gittikleri yol zorbalıkla doluydu. Demek ki başarılı olmak zorbalıklardan geçmektedir, fikri artık bizde de cazibe kazanmıştır.
Türkiye'miz genç nüfusu bol olan bir ülke. Batı doğum kontrolünü bize de uzun zamanlardan beri uygulattı, ama kökümüzü henüz kazıyamadılar. Onların nüfusları azalıyor diye bize de doğum kontrolü adına tam bir "Nüfus kontrolü" uygulamaya çalışıyor.
Ülkemizde pek çok yolsuzluk yapılmaktaydı. Ama onların zirvesini son zamanlarda banka boşaltılmaları ve hortumlanmaları oluşturuyordu. Banka hırsızları milyarlarca dolara ma olmuştu. 20-30 bankanın içi kanunsuz bir şekilde boşaltıldı ve mudiler açıkta kaldılar. Ama özel bankaların Develte garantisi vardı. Ondan ötürü mudilerin paralarını Develet ödemeye kalkışacaktı. Ortada suç vardı ama suşlular ortada yoktu.
Bu rezaletleri kimin yaptığı yaklaşık olarak biliniyordu, ama yasa yetersizlikleri ve boşlukları ve siyasi konjöktür onların cezalandırılmalarını önlüyordu. Ama sonunda bu paralar Develet kasasından ödenecekti. Devlet de bigünah olan milletten bunları vergilerle alacaktı. Böylece cezalar suçluları değil-Bir nevi masum vatandaşlara verilecek.
Ülkimizde başarı artık bilgili fedakar ve dürüst insanlara değil daha fazla fırsatçıların eline geçmektedir.
Başarı genellikle sağdan soldan fırsat yakalamakta bir şeylerin yönünü kendi menfaatlerine çevirmekle olabilmektedir. Halbuki yardımlaşma durumu ise islam kurallarına uyuyordu. İslam ise bir inançtı. İslam-inanç-insanlık-Hümanizm-şefkat-acıma ve fakire kollama öneriliyordu. Halbuki ise bu öneriler bazıları için eski moda konulardır. Bu anlayışta olan insanlara göre inançlar ve öneriler için :"Onlar karın doyurmaz" demektedirler. Çünkü maneviyatın kendilerine maddi dünyada başlıca sebebi eğitimlerinin temelinde inanç noksanlığı bulunmasıydı. Bunun yanında ülkemizde son zamanlarda Türk adetlerinden de vazgeçilmeye başlanmış ve batının çekirdek aile geleneği benimsenmeye gidilmişti. Akraba ve komşu ziyaretleri, aradaki dertleşme ve yardımlaşmalar artık gerilerde kalmaktaydı. Bir çoğumuz da zaten Avrupalı olmak istiyordu.
Avrupa'da ise herkes herkese yardım etmek yerine sanki herkes herkesi ezmekle mükellefti. Başka türlü başarı yolları kısa olmuyordu. Kısa yol ise batıda acımasızlıktan geçiyordu. Hem zaten bütün örnekler önümüzde seyretmiyor mu idi?
Kalkınmış zengin ülkelerin davranışları
İşte zengin ABD ve zengin AB (onların) yaptıkları apaçık ortada. Kendi güclerinin başka milletlere yaardım etmek için değil elinde ve avucundakini de almak için kullanmaktaydı. İşte Afganistan işte Irak ve ABD'nin yaptıkları!
Onların yaptıkları ve gittikleri yol zorbalıkla doluydu. Demek ki başarılı olmak zorbalıklardan geçmektedir, fikri artık bizde de cazibe kazanmıştır.
Türkiye'miz genç nüfusu bol olan bir ülke. Batı doğum kontrolünü bize de uzun zamanlardan beri uygulattı, ama kökümüzü henüz kazıyamadılar. Onların nüfusları azalıyor diye bize de doğum kontrolü adına tam bir "Nüfus kontrolü" uygulamaya çalışıyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006