Yeni YÖK yasasının bazı özellikleri
Her şeyden önce yeni YÖK yasası meslek liselerinin tüm sorunlarını halletmemektedir. Sadece bazı düzeltmeler öngörülmektedir. Mesela bunlar arasında:
1 - YÖK üyeleri ağırlıklı olarak (ÜAK) Üniversite Akademik Kurul tarafından seçilmelidir,
2 - Üniversitelerin İdari ve Mali özerlikleri ve modern düzeyde olmalı,
3 - Hükümetlerin ve bürokratik işlemlerin müdahalesinden uzak olmalı,
4 - Üniversitelerin otokontrolü sağlanmalı - Üniversiteler üniversite mensuplarının idaresi altında olmalı -
5 - Rektör ve diğer üyelerin seçimleri doğrudan yapılmalı ve ilk iki üye arasından seçilmeli,
6 - Öğretim görevlileri, öğrenciler ve üniversite idari personeline de bu işlemlerde katkıları sağlanmalı,
7 - Üniversite senatosu, üniversite yetkili organları ve yönetim kurulu koordine bir şekilde rektörle çalışmalarının temini yapılmalı,
8 - Akademik değerlendirme ve ilkeleri genişletilmeli, verimliliği yüksek öğretim adamı yetiştirmeye dönük olmalı. Çıtası yüksek bilim adamı yetiştirmeye dönük olmalı,
9 - Öğretim yardımcılarının seçiminde, yabancı dil ve bilimsel çalışmaları ile birlikte - Yetenek - Olgunluk - Motivasyon - Yurtseverlik - Kişilik ve Kabiliyet kriterleri de öne alınmalı,
10 - Dışarıya olan beyin göçünün durdurulması için maddi ve manevi tedbirler alınmalı,
11 - Eğitim dili Türkçe olmalı, yabancı dil sorunları ise orta öğrenim seviyelerinde halledilmeli,
12 - Öğrenim ve bilim seviyesi gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkarılmalı, ülkemizin bilim politikası belirlenmeli,
13 - Bilim akademisi üyelerinin seçiminde bilimselliği kanıtlanmış insanlar ön planda olmalı,
14 - Bilim akademisi üyelerinin seçiminde, etnik ve ideolojik sorunları olmayan, inançlı ve memleketsever kişilerin ön planda tutulmalı,
15 - Üniversitelerde her türlü düşüncenin hür bir şekilde ifade edilebilmesi, İzim'lerin tartışılabilmesi ve bunların yapılması hususunda güvenli bir ortam sağlanmalı,
16 - Bölüm kadro - çalışma bütçeleri yanında araştırma ve geliştirme bütçelerinin sağlanması ve bu tür çalışmaların ülke sanayi, teknoloji ve bilimsel araştırma merkezleri ile işbirliğinde olunması,
17 - Üniversitelerin mali sorunlarının siyasilerin istek ve insafına bırakılmaması, Devlet eliyle otomatik bütçe ayarı ve giderleriyle temine çalışılması,
17 - Ülkemizde tedrisatta bulunan tüm okullara sınavlarda eşit şekilde davranılması - Hiçbir İdeolojik - Saplantı -İzim'lere bağlı peşin hüküm- ve benzeri yapay engellerin konulmamasının temini gerekmektedir.
Bunlar şu anda ön planda gelen bazı özelliklerdir. Bu asgari özellikler temin edildiğinde ise, üniversitelerimize gelecek olan insanlarımızın yetişmesi ve ülkeye dönük -kendi milletine ve halkına dönük- kendi kişiliğine ve ilime ve inancına dönük, kısacası Türkiye Cumhuriyeti'ne ve halkına faydalı hizmetleri verebilecektir. Aksi takdirde burada sadece tahsilini tamamlamış olur ve hizmet için de daima başka yerlerde ve ülkelerde gözü kalır.
Bu konularda hiçbir zaman Sayın Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri ve düşünceleri unutulmamalıdır. Bu ülkenin gençliği her halükarda bu ülkeyi koruyacak ve sahip çıkacak niteliklerde olmalıdır. Batının uşaklığına soyunmamalıdır. Çağdaş medeniyetler seviyesine kendi Türklüğünü, inançlarını, kişiliğini kaybetmeden yetişmeli ve kendi milletine ve vatanına öyle hizmetler vermelidir.
Üniversitelerimiz ülkemizde tüm dünyada olduğu gibi, bir nevi gelişmişliğin lokomotifi - öncüsü ve kaynağı olmalıdır.
Atamızın vasiyet ettiği "Gelişmiş ülkelerin çağdaş medeniyetin seviyesine çıkmak" ancak bu özelliklerin ön planda tutulmasıyla gerçekleşebilir. (8.5.04)
Yeni YÖK yasasının
geleceği
Bu yasa ya çıkarılacak, ya değiştirilip öyle Meclis'e sunulacak veya geri çekilecektir.
A - Geri çekilirse eski YÖK yasasıyla üniversiteye giriş sınavları yapılacaktır.
B - Milli Eğitim Bakanı başarısızlıkla itham edilecektir. İstifası da söz konusu olabilir.
C - Meclis'ten olduğu gibi geçirebilir. AKP'nin o Meclis oylama gücü mevcuttur.
D - Cumhurbaşkanı 15 günde veto edebilir.
E - Tekrar aynen sunulursa imzalar, ama Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edebilir.
F - Anayasa Mahkemesi ya bekletir ya da hemen görüşüp geçersiz sayabilir. Yeni yasayı iptal edebilir!
Sonuç olarak AKP siyasilerimizin işleri epey zor olacaktır. Üstelik ülkedeki gerginlik oluşacak ve ekonomik platformda zikzaklar görülebilecektir.
Not : AKP geri adım atmıyor. YÖK yasası TBMM'ye sevk edildi. Ankara'da akademisyenlerin cüppeli protestolarına rağmen yasa taslağı geri çekilmedi. Merkez Bankası dolara-dövize müdahale etti. Yükseliş durdu. Borsa tekrar canlandı. Dolar 1545'ten 1530 civarına geriledi. Kısmi düzelme oldu. Faizlerde de % 31'den % 29'a doğru gerileme görüldü. Ama tüm bunlar sadece şimdilik böyle oldu. Yarın ve daha sonraları ne olacak henüz bilinmemektedir.
(11 Mayıs 2004)
Ancak her şeye rağmen, acaba ilkeler ve inançlar ne olacaktır? Memleketimizin geleceği nasıl yönlendirilecektir? Geleceğimiz kimlerin isteğiyle ve kimlerin baskısıyla, nasıl bir istikamete veya meçhule doğru güdülecektir. Bununla beraber bu sefer de, her zaman olduğu gibi Allah bize yardımcı olacak ve gerekli kimselere doğru yolu gösterecektir. Çünkü son zamanlarda büyük virajların tam önünde bulunmaktayız. Allah'ımızın yardımı olmadan bunları, kendi aklımız ve kendi gayretlerimizle Zararsız-ziyansız almamız galiba pek mümkün olmamaktadır.
(12 Mayıs 2004)
Her şeyden önce yeni YÖK yasası meslek liselerinin tüm sorunlarını halletmemektedir. Sadece bazı düzeltmeler öngörülmektedir. Mesela bunlar arasında:
1 - YÖK üyeleri ağırlıklı olarak (ÜAK) Üniversite Akademik Kurul tarafından seçilmelidir,
2 - Üniversitelerin İdari ve Mali özerlikleri ve modern düzeyde olmalı,
3 - Hükümetlerin ve bürokratik işlemlerin müdahalesinden uzak olmalı,
4 - Üniversitelerin otokontrolü sağlanmalı - Üniversiteler üniversite mensuplarının idaresi altında olmalı -
5 - Rektör ve diğer üyelerin seçimleri doğrudan yapılmalı ve ilk iki üye arasından seçilmeli,
6 - Öğretim görevlileri, öğrenciler ve üniversite idari personeline de bu işlemlerde katkıları sağlanmalı,
7 - Üniversite senatosu, üniversite yetkili organları ve yönetim kurulu koordine bir şekilde rektörle çalışmalarının temini yapılmalı,
8 - Akademik değerlendirme ve ilkeleri genişletilmeli, verimliliği yüksek öğretim adamı yetiştirmeye dönük olmalı. Çıtası yüksek bilim adamı yetiştirmeye dönük olmalı,
9 - Öğretim yardımcılarının seçiminde, yabancı dil ve bilimsel çalışmaları ile birlikte - Yetenek - Olgunluk - Motivasyon - Yurtseverlik - Kişilik ve Kabiliyet kriterleri de öne alınmalı,
10 - Dışarıya olan beyin göçünün durdurulması için maddi ve manevi tedbirler alınmalı,
11 - Eğitim dili Türkçe olmalı, yabancı dil sorunları ise orta öğrenim seviyelerinde halledilmeli,
12 - Öğrenim ve bilim seviyesi gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkarılmalı, ülkemizin bilim politikası belirlenmeli,
13 - Bilim akademisi üyelerinin seçiminde bilimselliği kanıtlanmış insanlar ön planda olmalı,
14 - Bilim akademisi üyelerinin seçiminde, etnik ve ideolojik sorunları olmayan, inançlı ve memleketsever kişilerin ön planda tutulmalı,
15 - Üniversitelerde her türlü düşüncenin hür bir şekilde ifade edilebilmesi, İzim'lerin tartışılabilmesi ve bunların yapılması hususunda güvenli bir ortam sağlanmalı,
16 - Bölüm kadro - çalışma bütçeleri yanında araştırma ve geliştirme bütçelerinin sağlanması ve bu tür çalışmaların ülke sanayi, teknoloji ve bilimsel araştırma merkezleri ile işbirliğinde olunması,
17 - Üniversitelerin mali sorunlarının siyasilerin istek ve insafına bırakılmaması, Devlet eliyle otomatik bütçe ayarı ve giderleriyle temine çalışılması,
17 - Ülkemizde tedrisatta bulunan tüm okullara sınavlarda eşit şekilde davranılması - Hiçbir İdeolojik - Saplantı -İzim'lere bağlı peşin hüküm- ve benzeri yapay engellerin konulmamasının temini gerekmektedir.
Bunlar şu anda ön planda gelen bazı özelliklerdir. Bu asgari özellikler temin edildiğinde ise, üniversitelerimize gelecek olan insanlarımızın yetişmesi ve ülkeye dönük -kendi milletine ve halkına dönük- kendi kişiliğine ve ilime ve inancına dönük, kısacası Türkiye Cumhuriyeti'ne ve halkına faydalı hizmetleri verebilecektir. Aksi takdirde burada sadece tahsilini tamamlamış olur ve hizmet için de daima başka yerlerde ve ülkelerde gözü kalır.
Bu konularda hiçbir zaman Sayın Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri ve düşünceleri unutulmamalıdır. Bu ülkenin gençliği her halükarda bu ülkeyi koruyacak ve sahip çıkacak niteliklerde olmalıdır. Batının uşaklığına soyunmamalıdır. Çağdaş medeniyetler seviyesine kendi Türklüğünü, inançlarını, kişiliğini kaybetmeden yetişmeli ve kendi milletine ve vatanına öyle hizmetler vermelidir.
Üniversitelerimiz ülkemizde tüm dünyada olduğu gibi, bir nevi gelişmişliğin lokomotifi - öncüsü ve kaynağı olmalıdır.
Atamızın vasiyet ettiği "Gelişmiş ülkelerin çağdaş medeniyetin seviyesine çıkmak" ancak bu özelliklerin ön planda tutulmasıyla gerçekleşebilir. (8.5.04)
Yeni YÖK yasasının
geleceği
Bu yasa ya çıkarılacak, ya değiştirilip öyle Meclis'e sunulacak veya geri çekilecektir.
A - Geri çekilirse eski YÖK yasasıyla üniversiteye giriş sınavları yapılacaktır.
B - Milli Eğitim Bakanı başarısızlıkla itham edilecektir. İstifası da söz konusu olabilir.
C - Meclis'ten olduğu gibi geçirebilir. AKP'nin o Meclis oylama gücü mevcuttur.
D - Cumhurbaşkanı 15 günde veto edebilir.
E - Tekrar aynen sunulursa imzalar, ama Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edebilir.
F - Anayasa Mahkemesi ya bekletir ya da hemen görüşüp geçersiz sayabilir. Yeni yasayı iptal edebilir!
Sonuç olarak AKP siyasilerimizin işleri epey zor olacaktır. Üstelik ülkedeki gerginlik oluşacak ve ekonomik platformda zikzaklar görülebilecektir.
Not : AKP geri adım atmıyor. YÖK yasası TBMM'ye sevk edildi. Ankara'da akademisyenlerin cüppeli protestolarına rağmen yasa taslağı geri çekilmedi. Merkez Bankası dolara-dövize müdahale etti. Yükseliş durdu. Borsa tekrar canlandı. Dolar 1545'ten 1530 civarına geriledi. Kısmi düzelme oldu. Faizlerde de % 31'den % 29'a doğru gerileme görüldü. Ama tüm bunlar sadece şimdilik böyle oldu. Yarın ve daha sonraları ne olacak henüz bilinmemektedir.
(11 Mayıs 2004)
Ancak her şeye rağmen, acaba ilkeler ve inançlar ne olacaktır? Memleketimizin geleceği nasıl yönlendirilecektir? Geleceğimiz kimlerin isteğiyle ve kimlerin baskısıyla, nasıl bir istikamete veya meçhule doğru güdülecektir. Bununla beraber bu sefer de, her zaman olduğu gibi Allah bize yardımcı olacak ve gerekli kimselere doğru yolu gösterecektir. Çünkü son zamanlarda büyük virajların tam önünde bulunmaktayız. Allah'ımızın yardımı olmadan bunları, kendi aklımız ve kendi gayretlerimizle Zararsız-ziyansız almamız galiba pek mümkün olmamaktadır.
(12 Mayıs 2004)
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006