Milli irade ile "ayakkabı kutuları"na nizamat

Paralel devlet, cemaat sızması tamam da; ayakkabı kutularını nereye koyacağız?!AKP hükümetinin başına "deste dolarlı ayakkabı kutuları" düştü.Başbakan R. T. Erdoğan, milli iradeyi hatırladı.TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Yargı bağımsızlığı"nı düzenleyen Anayasa'nın 138. Maddesi hakkında "öldü" kararını açıkladı. Çiçek, 138. Maddenin salâsını okuyor.Paralel devlet, cemaat, sızma çete, kumpas, sivil darbe? hepsi tamam da; milyon dolarlar dolu ayakkabı kutularını, jetleri, imar onayı ve ihale sürecindeki haraç türü bağışları, alıp başını giden rüşvet vaveylalarını nereye koyacağız?!Yolsuzluk vaveylası kapsamında istifa eden 4 bakan ve evlad ü iyallerini, adı geçen bakanların hala bekletilen "fezleke"lerini, dahası istifa ettiği ana kadar AKP ve Erdoğan'ın en gözde bakanı E. Bayraktar'ın "Soruşturma dosyasında var olan imar planlarının büyük bölümü Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inanıyorum" açıklamasını ne ile izah edeceğiz?! Nereye koyacağız?!Erdoğan, milli irade ile milleti avlamaya kalkışıyor.Bir Okyanus'la gelen, bir Okyanus'la gidiyorBaşbakan, köşeye sıkışınca "milli irade"ye yapışıyor.Erdoğan, ahbap-çavuş ilişkisi içinde olabildiği ve sevdiği gazetecileri, Dolmabahçe'ye dolduruyor. Demokrasi, milli irade dersi veriyor; ayakkabı kutusundan mağdur bir hükümet çıkartmaya çalışıyor. Erdoğan'ın yemeği yiyen medyacılar emme basma tulumba gibi kafa sallıyor.HSYK'nın yapısını değiştirdiği Anayasa referandumunu AKP Genel Merkezi'nde "Demokrasi bayramı" olarak ilan eden Erdoğan, dün o konuşmasında "Okyanus ötesinden" destekçi kardeşlerine teşekkür ediyor. Bugün ise "HSYK' konusunda yanlış yapmışız? HSYK da yetkilerini farklı kullanmaya başladı" diyor.Aynı şekilde devlet-paralel devlet tartışmaları arasında, Erdoğan'ın "HSYK ve yargıya cemaat sızması vaveylaları"na karşı Okyanus ötesinden cemaat halinde beddualar kopuyor... AKP ve Erdoğan, bir Okyanus'la gelen bir Okyanus ile gider, kuralıyla savruluyor. Milli iradeye de can simidi olarak sarılıyor; milleti milli irade ile avlamaya çabalıyor.Erdoğan, Anayasa'yı okumuyor mu, takmıyor mu?!Başbakan'ın öyle paradoks hali var, öyle çelişkili açıklamalar yapıyor ki, sanki Anayasa'nın milli irade bölümlerini ya hiç okumamış yahut takmıyor. Erdoğan, Dolmabahçe'ye doldurduğu medyacılara diyor ki "Egemenlik milletten alınıp, yargıya devredilmeye çalışıldı. Biz bunu gördük."Tam bir demagoji? Anayasa'nın ilgili maddesi çok açık:"MADDE 9- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır."Bağımsız mahkemelerin kullandığı yetki, zaten Türk milleti adına kullanılıyor. Yargı, AKP'nın yolsuzluk dosyalarına dair yetkisini kullanırken, herhangi bir yetki devri ve yetki gasbı yaşanmıyor; Anayasa'ya göre, millet, egemenlik yetkisini yargı ile kullanıyor.Erdoğan, demagojiye sığınıyor; yargıdan paçayı sıyırmak için "millet iradesi" ile ava çıkıyor.Yeri gelmişken, şunu da sormak gerekiyor Erdoğan'a: Anayasa'nın 7. Maddesine göre "yasama yetkisini Türk milleti adına kullanan TBMM", Irak tezkeresini reddetmesine rağmen; AKP hükümeti hangi yetkiye dayanarak, kimden yetki alarak Amerikan savaş uçaklarına Türkiye üzerinden Irak'ı bombalama imkanı verdi? Milyonlarca Müslüman katledildi. Milli iradeyi gasb veya Amerika'nın talimatıyla rafa kaldırmak bu olsa gerektir; Erdoğan'ın kitabında bunun adı nedir, karşılığı nedir?Dönemin Milli Savunma Bakanı V. Gönül, "Meclis'in tezkereyi reddine rağmen Amerikan savaş uçaklarına 6 bini aşkın sorti imkanı verdik" beyanatıyla, manşetleri süslerken; AKP, millet iradesini hangi yetkiyle ortadan kaldırıyor veya devrediyordu?! Asıl bunun izahını yapsın Erdoğan; yolsuzluk vaveylası ayyuka çıkmışken yargı-millli irade bağlamında muğalata yapmasın? Zira bağımsız yargının yetkisini kullanması milli irade gereğidir, bizzat Anayasa'nın amir hükmüdür, yetki gasbı veya yetki devri değildir.Çiçek'in 138. madde salâsıTBMM Başkanı Cemil Çiçek de, Anayasa'nın 138. Maddesi ölmüştür, diyor, salâ okuyor.Anayasa'nın 138. Maddesi şöyle:"Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz? Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."Eğer bu "138. madde ölmüş" ise; bu maddenin başında, ilk günden beri bizzat Çiçek'in kendisi ve hükümeti vardır.Çiçek, AKP iktidarında 2 kere Adalet Bakanlığı, 1 kere Başbakan Yardımcılığı görevinin ardından şimdi TBMM Başkanlığı yapmaktadır. Adalet Bakanlığı'nı da yine kendi kabine arkadaşlarına devretti; muhalefete veya vatandaşa devretmedi.138. madde, kendi kendine ölmeyeceğine göre; bu maddenin başında amir olarak kendisi vardı, arkadaşları vardı. Çiçek, 138. Maddeyi öldürenlerin kim olduklarını samimiyetle öğrenmek istiyorsa, aynaya veya kabine arkadaşlarına baksın!138. madde öldü, diye güya salâ okuyarak de kendi siyasi cinayetinin üstünü örtemez.Madem ki 11 yıldan beri Başbakan ve kadrosu hala "milli irade"yi anlamış değiller; o halde Türk milleti, bunları "cümbür cemaat" sandığa gömerek "milli irade"nin ne olduğunu göstermelidir. Türk milleti vazife başına?