Modernizm, daha çok din merkezli geleneksel hayat ve değerler sistemine karşı yeni zamanlarda ortaya çıkarılan din dışı, dünya ve madde merkezli, vahiy yerine salt aklı, ahiret yerine dünyayı, ruh yerine bedeni esas alan bir hayat tasavvuru ve dünya algısının genel adıdır. Aşağı yukarı 19. yüzyıldan bu yana yaygın ve baskın şekilde dünya insanlığının hayatına hâkim olmaya başladı. Modern hayat, çağdaşlık, asrilik gibi kavramlarla da karşılanmaya çalışıldı. Modernizm, şu anda hemen hemen bütün dünya insanlığının idrak ettiği, yaşadığı, içine doğduğu, istese de istemese de kaçamadığı bir duyma, düşünme ve yaşama biçiminin kabaca genel adıdır.Modernizm, hayatı ve dünyayı salt bedensel haz eksenli olarak kurgulamaktadır. Hazzın zıddı olan her şey yani acı, yokluk, ölüm gibi kavramlar ya unutturuluyor, ya önemsizleştiriliyor.Modernizm, insanı sadece bedenden ibaret olarak görür ve öyle algılar. İnsanın bir ruhu, kalbi, duyguları olduğunu unutur ya da yok sayar. Modernizm ve kapitalizm insanın sadece bedenine hitap eder. İnsanın sadece bedensel ihtiyaçlarını, maddi hazlarını esas alır. Lüks bir hayat, pahalı ve gösterişli nesneler, eşyalar sahibi olmak, göze batan elbiseler giymek, pahalı ve havalı arabalara binmek, şatafatlı, saray gibi evlerde yaşamak gibi. Modernizmin insanı tahrik eden, yanlış yönlendiren, saptıran, yanıltan en önemli kurumu reklamcılıktır. Reklamcılık sadece gazete, radyo, televizyon, internet gibi basın yayın araçlarıyla yapılan tanıtımlardan ibaret değildir. Bunların yanında ayrıca yayılan söylentilerle, ortalığa salınan görüntülerle atmosfere hâkim olmak, suni ve maddi değerleri meşrulaştırma gibi çok çeşitli; doğrudan ya da dolaylı yöntemleri vardır.Modernizmin birinci hedef kitlesi kadınlardır. Kadınların duygusallıklarını, beğenilme, güzel görünme, ilgi odağı olma, toplumsal konum kazanma, cazibe merkezi olma arzularını iyi keşfeden kapitalizm, kadının bedenini süslemeye, güzel göstermeye, değiştirmeye dönük olmak üzere dev bir üretim, tüketim ve pazar alanı oluşturmuştur. Modernizm, kadını salt bir cinsellik nesnesine dönüştürerek, sadece bedenine hitap ederek onun asıl kişilik cevherini, duygusal ve düşünsel zenginliklerini, insanî erdemlerini, kadınsı insanî hazinelerini, analık, kardeşlik, eşine sadakat, evlatlarına fedakârlık gibi zenginliklerini köreltmeye çalışmaktadır.Modernizm, kadını beden ve benlik hapishanesinde tutsak etmiştir. Kapitalizm, kadına yönelik yoğun reklam bombardımanıyla ona sadece bedeniyle, güzelliğiyle, güzel giyimiyle, pahalı takılarıyla, alımlı tavır ve duruşuyla var olabileceğini, bunun ötesinde bir anlam taşımadığını fısıldadı ve buna inandırdı. Kadını ne olduğuyla değil, nasıl göründüğüyle önemli olduğuna inandırdı.Modernizmin zaman algısı çarpıktır, yanlıştır. İnsanlara salt “şimdi” zaman dilimini sunuyor, geçmiş ve gelecek zaman dilimlerini yok saymasını, unutmasını salık veriyor. İnsanın hayvanlardan ayrılan temel farkı, geçmişi, şimdiyi ve geleceği aynı anda yaşaması ve idrak etmesidir. İstese de geçmişin hatıralarından ve gelecek endişesinden kurtulamaz. Bunun evrensel plandaki karşılığı da insanın sonsuza dek yaşama arzusunun onun yaratılışında temel bir unsur olmasıdır. Dünya sonrasında sonsuz bir mutlu ve güzel hayat vaad eden sadece İslam’dır. Modernizmin bu konuda bir vaadi yoktur. O yüzden seküler, profan, din dışı, salt dünya merkezli bir hayat anlayışını benimsemiş olanların sonsuzluğa açılan ruhlarını tatmin edememekten kaynaklanan ruh sıkıntıları vardır.Modernizmin mekân algısı da sorunludur. İnsanlara sadece içinde yaşadığımız bu fiziksel, somut dünyayı mekân olarak sunuyor, bunun dışında ve ötesindeki mekânları yok sayıyor, ya da unutturuyor. Yani materyalist modern hayat tasavvurunda dünya sonrası cennet, cehennem gibi mekânlar yoktur. Böylelikle insanı bu dar dünya hapishanesine mahkum ediyor. Bu mahkumiyet, modern insanı bunalımlara, çaresizliklere, çözümsüzlüklere sürüklemektedir. İslam imanı ise cennet gibi sonsuz ve sınırsız bir özgürlük ve mutluluk mekânı vaad ediyor. Bu vaad, insan ruhunun sonsuza dek sınırsız bir huzur alanında yaşama arzusuna tam olarak denk gelen bir şeydir.Modernizm “şimdi” ve “burada” yaşayan bir insan tipi üretiyor. Yani geçmişi ve geleceği olmayan ve sadece dünyada yaşayıp var olan ve dünya dışında bir mekâna ait ve mensup olamayan kısır, sınırlı, trajik bir insan…Modernizmin dünyaya bakışı da çarpıktır. Modernizme göre dünya, sadece biyolojik ihtiyaçlarımıza dönük olarak, sonuna kadar yağmalanması gereken bir ekonomik kaynak olarak algılanıyor. Halbuki İslam anlayışında dünya bir sınanma yeridir, dünya tefekkür yeridir, dünya ve içindeki her şey, kendilerine sorumluluk bilinciyle yaklaşmamız gereken emanetlerdir.Modernizm, insanı dünya öncesi ve sonrasından kopararak salt dünyaya hapsetti. Mutluluğun, huzurun, tek gerçek hayatın sadece bu dünyada olduğuna ikna etti. İnsanı salt beden hapishanesine mahkum etti.Modernizm, insanın metafizik derinliğini köreltti, yok etti, onun yerine insanı fizik çukurunda boğdu. Fizik yani görünen, elle tutulan, koklanan, tadılan, duyulan. Fizik yani sadece beş duyumuzla algılayabildiğimiz. Fizik yani sadece madde. Modernizm insanı metafiziğin sonsuz, soyut, manevi, ruhanî, güzel, özgür sonsuzluğunda yüzmekten menetti, getirip kokuşmuş cife halindeki fizik yani madde çukurunda boğdu.Bizi kurtaracak olan, çamur bedenimizden ilahî ruh üflenmiş ruhumuza doğru kutlu bir yolculuktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015