Herkesten ve herşeyden önce Müslüman denge insanı olmak zorundadır.Şu hususun altını çizerek başlayayım.İtikadi dengesizliğin İslam terminolojisindeki karşılığı "münafıklıktır" ve en korkunç hâl da işte bu dengesizliktir. Bir bu kadar korkunç hâli ise, bir o kadar da tehlikeli olan, irikadî dengesizliğin dışında kalan dengesizliklerin daha sonra itikadî dengesizliğe insanı taşımasıdır. Bu hâlin en tehlikeli olmasının sebebi, başlangıcın hangi vahim noktaya insanı taşıyacağını tespit edememektendir.Sonu baştan kavrayamamaktan."Oh ne güzel, ne ala ne hoş" deyip devam edilen hâl, bir baktınız ki sizi "nifak/münafıklık" çukuruna yuvarlayıvermiş.Demirci dükkanına giren bir kedi, önüne çıkan eğeyi yalamaya başlar. Bir müddet sonra dili kanar. Zanneder ki yaladığı şey eğenindir. Oysa kendi kanıdır. Yaladıkça kanar, kanadıkça yalar. Sonunda da kan kalmayınca ölür.Aynen bu hâl. Müslüman ilk önce itikadî dengenin insanıdır. Onun hayatında hem tevhid ehli olup hem de şirki savunma gibi bir dengesizliği görmek mümkün değildir.Müslüman ibadette de denge insanıdır. O, hem namaz düşkünü hem de beynamaz pişkini olmaz. Bir eroinmanın bile arkadaş seçerken "harman birliğini" esas aldığı bir dünyada, "çoook namaz ehli" olanın namaz diye bir ibadetin Allah'ın emri olduğunu kabul bile etmeyenle sarmaş dolaş olması mümkün müdür?Müslüman iç-dış dengesini en sağlam temellere oturtan insandır.Onun içiyle dışının tezat oluşturması mümkün değildir. O kırk yıllık yani iken bir anda kani olmaz. Ya da şöyle söyleyeyim; o kırk yıl savunduğu değerleri "ben değiştim abi!" felsefesiyle, bir anda elinin tersiyle silip atmaz.Müslüman birbaşına iken de toplum içinde de aynı insandır, bu durumda da dengesini korur.Müslüman dünya işlerinde de denge insanıdır.Bir yandan İsrail ile tarihin en büyük stratejik anlaşmalarına imza atanı savunup, sonra da "rol icabı Helga sevişiyor" misali "kahrolsun İsrail" sloganları atmaz.Bir yandan ABD siparişi bir siyasi oluşumu ölümüne destekleyip, diğer yandan ABD vahşetinden dem vurmaz.Müslüman denge insanıdır.Bir yandan ABD'nin Irak'ta yaptığı zulmü, vahşeti, ırza geçmeyi -güya- eleştirip, lanetlerken, diğer yandan; "Kahraman genç kadın ve erkek Amerikan askerlerinin, olabilecek en az kayıpla evlerine dönmeleri için dua ediyorum" (Tayyip Beyin 31 Mart 2003 tarihli Wall Street Journal'a yaptığı açıklamadan) diye dua edeni desteklemez.Müslüman denge insanıdır.Bir yandan, Allah, peygamber, din, iman, tiraj ve pasta-sütliman edebiyatı yapıp bir yandan da ülkenin "dinlerarası diyalog" adlı örtülü misyonerlik faaliyetleriyle Hıristiyanlaşmasına, "menfaat kaygısı" yüzünden sessiz ve seyirci kalmaz.Allah, peygamber, din, iman, tiraj ve pasta hepsi sütliman edebiyatıyla ünlü bir mübarek(!) gazetenin yazarıyla bir dönem yazardaş idik."Dinlerarası diyalog" isimli örtülü misyonerlik faaliyetleri henüz aleniyet kazanmıştı.Kendisine; "niye bu konuda yazı yazmıyorsun, sen hem dini duyarlılığı olduğunu iddia eden bir oluşumun mensubusun, hem de aynı iddiayı yapan bir gazetenin köşe yazarısın" deyince bana şunu söylemişti; Yazdım, ama gazetenin sahibi malum konunun aleyhindeki yazımı yayınlamadı. Zannederim bir yerlerden korkmuş olabilir.Bu kez ben de şunu dedim kendisine:Senin gazetenin sahibi, din iman uğruna(!) en dokunulmaz kurumlara bile istediği zaman küfürler savurabiliyor, başka kimden ve niye korksun ki? Gülüştük.Oysa ağlanacak bir haldi.Bu anlattığım olayda bir cümlelik, hatta bir kelimelik yalanım varsa yarın ruhuma fatiha okuyun.Bu baştan sona dengesizliktir.Hem de itikadi dengesizlik.Siz, hem dini açıdan, hem de milli açıdan ülkenin tam bir yok edilme sürecine doğru itildiği bir zamanda "langur lungur tarhana bulgur" edebiyatı yapacaksın, sonra din-iman tiraj teşvik sütliman derdinde olacaksın.Guantanamo üssünde hiçbir suçu ve günahı olmadan yıllardır işkenceye maruz kalan Müslüman esrilere manevi işkence yapmak için ABD askerleri Kur'an sayfalarını yırtıp tuvalete atarken, denge özürlü aynı gazete "ABD'de Kur'an'a hücum" manşetini atabiliyordu.Kısaca, Müslüman denge insanıdır.İnandığı gibi konuşur, konuştuğu gibi inanır.İnandığını yazar, yazdığı gibi inanır.Kendisini örtbas etmek için pislik/iftira hortumunu görmemesi için, karşındakinin gözüne tutmaz.Müslüman denge insanıdır.O, 24 saatin 23.5 saatini bu milletin inancına, örfüne, ahlakına ters yayınlar yapıp, sonra en izlenmedik bir saatte yarım saat din-iman muhtevalı program yapmaz.Ne mutlu denge unsuru olmuş insana.Ne mutlu o Müslüman'a.Selam olsun...
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024