Müslüman nasıl olunur?

Müslüman nasıl olmalı? Ya da nasıl bir Müslüman olunmalı?Müslüman olduklarını iddia eden IŞİD'ciler gibi mi?Kendinden olmayan, kendi gibi olmayan Müslümanların kafasını kesen, yaptığı işlerle gayrimüslimlerin planlarını, programlarını uygulayanlar gibi mi olmalı Müslüman?Yoksa Müslüman, milli mücadelede vatanını kurtarmak için cansiperane mücadele eden Atatürk önderliğindeki Kuvay-ı Milliyeciler hakkında "katli vaciptir" fetvası veren düşmanla işbirliği yapan sahte din adamları gibi mi olmalı?Yoksa zamparalıktan hapse düşünce, 'ne isterseniz yaparım yeter ki beni çıkarın' diyen, Suriye savaşında Sunni Müslüman'ın Şii Müslüman'ı öldürmesine fetva veren cübbeli tipler gibi bir Müslüman mı olunmalı?Hangisi doğru?İstanbul'da bir Müslüman gibi eğitilen, elinde misvak, başında sarık ve sırtında cübbeyle İstanbul sokakların bir molla gibi dolaşan ama aslında azılı bir İngiliz ajan olan Humpher gibi göstermelik bir Müslüman mı?Nasıl bir Müslüman olunmalı?Bunun bir ölçüsü yok mu?Bugün şekilden başka Müslümanlık adına üzerinde bir şey taşımayanlar IŞİD'cileri alkışlayanların geçmişteki benzerleri Kuvayı Milliyecilere katli vacip fetvası verdiler.Nasıl Müslüman olunur ya da Müslüman nasıl olmalıdır sorularının cevabının verilmesi, kimin gerçek Müslüman, kiminse istismarcı ve belki de ajan olduğunun anlaşılması açısından çok ama çok önemlidir.Bu öyle bir cevap olmalı ki bana göre, sana göre ya da şuna göre değişmeyecek. Ben böyle anladım, benim görüşüme göre gibi ifadelerle maslahatı idare ederek herkese göre değişen bir İslam, İslam değildir.İslam'a göre doğru bir tanedir ve nettir. O zaman bir Müslüman nasıl olmalıdır?Hangi ölçüye göre IŞİD'cilerin mücahit değil, katil ve sapık olduklarını ortaya koyacağız?Hangi ölçüye göre vatan müdafaası yapan insanları katletmeyi mazur gösteren sözde din adamlarının yanlışlarını ortaya koyabileceğiz?Hangi ölçüye göre devletin devamı için kardeş katliamına fetva veren şeyhülislamların ve padişahların yanlışlığını anlayıp, dile getirebileceğiz?Bu ölçümüz ne olmalı?Allah kendisinden razı olsun Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız Ehl-i Beyt açılımını ortaya koymasaydı, Ehl-i Beyt Sempozyumlarına öncülük etmeseydi, üst üste konulduğunda bir insan boyunu aşan Hz. Fatıma, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve diğer Ehl-i Beyt imamlarının hayatlarını kaleme aldığı Ehl-i Beyt Külliyatı'na imza atmasaydı, bugün biz de hak ile batılı birbirinden ayıran ölçüden, yani Ehl-i Beyt ölçüsünden habersiz olacaktık. Ve yanlış yapana 'yanlış yaptı' bile diyemeyecek kadar aciz bir durumda kalacaktık. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in her gün, her fırsatta dile getirmekten çekinmediği, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan açıkça haykırdığı Ehl-i Beyt, nasıl bir Müslüman olunmalı sorusunun cevabıdır. Ehl-i Beyt'i anlamak İslam'ı yaşamaktır. Prof. Dr. Baş'ın muhteşem ifadesiyle 'Ehl-i Beyt İslam'ın ta kendisidir.'Ehl-i Beyt olmadan İslam'ın doğru bir şekilde anlaşılması ve de dolayısıyla yaşanması mümkün değildir.Bunlar Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşü değildir.Sayın Baş Cenab-ı Hakk'ın (cc) görüşünü, Rasulullah'ın (saa) görüşünü, ayetlerde Cenab-ı Hakk'ın emrettiklerini dile getirmektedir.Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Ehl-i Beyt gerçeğini birileri anlamıyorsa, anlamak istemiyorsa, reddediyorsa bilsinler ki onlar Prof. Dr. Haydar Baş'ı reddetmiyorlar, Allah'ı reddediyorlar. Onlar Rasulullah'ın emanetine ihanet ediyorlar... Onlar Kuran ayetlerini inkâr ediyorlar?Bu iş bu kadar nettir.O yüzden Ehl-i Beyt'i anlamadan, Ehl-i Beyt'in yoluna girmeden, Ehl-i Beyt sevdasını gönlüne nakşetmeden IŞİD'in ne halt olduğunu, geçmiş ve günümüzdeki Humpher gibi ajanların gerçek yüzünü anlamak mümkün olamaz. Çoğumuzun habersiz olduğu Ehl-i Beyt hazinesini, ölçüsünü bize öğrettiği ve öğretmeye devam ettiği için çok muhterem Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarımızı sunuyoruz. Allah kendisinden binlerce kez razı olsun. Amin?