Müslümanın canı mı Kudüs’ün çakıl taşı mı?

28 Kasım Cuma sabahı kalede Türk Bayrağının yerinde Fransız bayrağının dalgalandığını gören Avukat Mehmet Ali Kısakürek 'Alemi İslam'a Hitap' beyannamesini kaleme aldı ve yazdığı beyannameyi oğlu Şahap'a vererek Ulucami ve çevredeki camilerde, cemaatin görebileceği yerlere asmasını söyledi. O da denilenleri yaptı.

Namaz için camiye gelen kalabalığa Rıdvan Hoca: "Müslümanlar, bir beldede Cuma namazı kılmak için o beldenin hür olması gerekir. Eğer beldede hürriyet yoksa, orada İslam sancağı dalgalanmıyorsa, namaz kılmak caiz değildir" dedi. Namazı kıldırmadı.

Halk, orada bulunan Şeyh Ali Sezai Efendi'den bu hususta bir fetva istediler. Şeyh Ali Sezai Efendi'nin de Rıdvan Hoca ile aynı sözleri söylemesi üzerine cemaat harekete geçti.

Kaledeki Fransız bayrağını indiren Maraşlılar, şanlı bayrağımızı göndere çekip altında namaz kıldılar.

Mescid-i Aksa

Mescid-i Aksa, Allah'ın lanetine uğramış kavmin işgali altında. Müslümanlar zulüm altında. Filistin'de 75 yıldır hakkı, hakikati haykıracak bir tane Rıdvan Hoca, bir tane Ali Sezai Efendi çıkmadı.

Sadece Filistin değil ümmet içinde de bir tane yiğit, delikanlı çıkmadı.

Ama 'Mescid-i Aksa bizimdir, Kudüs bizimdir, Mescid-i aksa kırmızı çizgimizdir, asla taviz vermeyiz' gibi sözlerle avukatlık yapan milyonlarca şahıs çıktı.

Kitabe tartışması

Gazze'de, Filistin'de her yer kan, her yer gözyaşı. Bizim medya ise Netenyahu'nın peşinde olduğu bir kitabeyi gündem ediyor.

Sayın Erdoğan'ın arayıp da bulamadığı fırsat!

Anında: 'Değil size o kitabeyi, Kudüs-ü Şerif'e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz. Bu can bu tende olduğu müddetçe Allah'ın izniyle ecdadın emanetlerine sahip çıkacak, Kudüs'ten elimizi hiç çekmeyeceğiz.'

Dedim ya! Mescid-i Aksa'nın maddi ve manevi tam bir işgal altında olduğunu sadece isminin kaldığını kimsenin bilmesini istemiyorlar.

Mescid-i Aksa'nın altının oyulduğunu bilmesini istemiyorlar.

Yahudilerin haftanın belirli günlerinde Mescid-i Aksa'da ayin yaptıklarının duyulmasını istemiyorlar.

Çakıl taşı

Bir müminin canı Kabe'den de, Mescid-i Aksa'dan da kutsaldır.

BM Raportörü Francesca Albanese: 'Resmi rakamlar buzdağının görünen kısmı; enkaz altında kalanlar, açlıktan ölenler ve sağlık sisteminin çöküşü nedeniyle ölenler hesaba katılmıyor. Gazze'deki gerçek ölüm sayısı 680 bin civarında. Bunun 380 bini 5 yaş altı çocuklar' diyor.

Sayın Erdoğan 'Kudüs-ü Şerif'e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz' diyor.

Sen bu oyunun neresindesin kardeşim?

Bazılarını şöyle bir hatırlayalım!

* AKP, 3 Kasım seçimleri öncesinde 16 Temmuz 2002'de ABD'de Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü JINSA'da temaslarda bulunarak iktidar vizesi desteği aradı ve aldı.

* Erdoğan Ocak 2004'teki ABD ziyareti sırasında Amerikan Yahudi Komitesi'nden "cesaret madalyası" aldı. Resmi ismi "Davut Boynuzu" olan bu madalya, dünyada ilk kez Yahudi olmayan bir isme, dahası bir Müslüman'a verildi!

* 19 Temmuz 2003 tarihinde, İsrail'in toprak alımlarına kolaylık getiren yasa AKP tarafında yürürlüğe konuldu.

* 2004 yılında AKP'li Ömer Çelik, TBMM'de yaptığı bir konuşmada, "Filistinlilerin yaptığını terör, İsrail'in yaptığını ise şiddet" olarak nitelendirdi.

* AKP hükümeti, İsrail ile 15 Temmuz 2004'de Ankara'da bir mutabakat zaptı imzalayarak, Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında "temel ve işlenmiş tarım ürünleri ticaretindeki tavizlerin karşılıklı genişletilmesini müzakere etme konusunda" anlaştı. Böylece Türk tarımı, İsrail'in tekeline girdi.

* Erdoğan, İsrail'e gitti. Ariel Şaron Erdoğan'ı "Yahudi milletinin başkenti ve İsrail'in başkenti Kudüs'e hoş geldiniz" ifadeleri ile karşıladı. Soykırım anıtına çiçek bıraktı, ayakta durdu.

Ardından insansız uçak Heron anlaşmasını imzaladı. M60 tanklarının modernizasyonu için yeni protokol yapıldı ve 17 ayrı askeri anlaşma yapıldı.

* Erdoğan, "Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır" dedi.

* Davos'ta sözde "one-minute" krizi yaşanırken, TBMM'de Türkiye-İsrail Dostluk Grubu üyesi 361, Türkiye-Filistin Dostluk Grubu iyesi ise sadece 60 milletvekili bulunuyordu! Bu grubun kurucusu ve 271 üyesi AKP'li vekillerdi.

* Erdoğan, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin 44 yıllığına İsrailli şirkete verilmesine itiraz edenleri "Yahudi düşmanlığı" yapmakla suçladı.

* Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakandır. (18 Mayıs 2004, Vakit)

* AKP iktidarıydı ve Türkiye'de ilk defa Siyonizm konferansı yapıldı. Theodor Herzl, Milli Kütüphane'de anıldı. (7.12.04 – Vakit)

* Mavi Marmara AKP'nin kendine uyarladığı bir hikayedir. A. Dilipak diyor ki; "Mavi Marmara gemisine binen kişilerin listesi sadece hükümette vardı ve aynı liste, gemiye indirme yapan İsrail askerlerinin de elinde bulunuyordu."

O süreçte İHH  derneği dava açtı. İHH başkanı Fehmi Bülent Yıldırım, "dava açmayın, diye hükümetten baskı yapılıyor" açıklamasında da bulundu. 

Mahkeme sonucu hakim, İsrail genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarını suçlu buldu ve haklarında kırmızı bülten kararı çıkardı. Uygulanması için hükümete gönderdi.

Medyada, 'Obama ile Netenyahu bir çadırda buluştu. Çadırdan Erdoğan'ı arayıp özür diledi' haberi çıktı ve yine dost oldular.

Özetle 23 yıldır İsrail katliam, Erdoğan miting yaptı.

Neticede Erdoğan'ın: "İsrail devletinin yaşama hakkını kimsenin tehdit etmesine Türkiye (AKP) razı olmayacaktır' sözü hala geçerli.