'Namaz kılan kimse felaha ermiştir'

İlahiyatçı olduğum için zaman zaman bazı arkadaş ve yakınlarımdan dinî konularda akaid ve fıkıha dair sorular alıyorum. Bu sorulara ayetler, hadisler ve İslam âlimlerinin görüşleri doğrultusunda cevaplamaya çalışıyorum. Soruların sayısı artınca daha fazla insanı aydınlatmak için gazetede bir köşe olarak paylaşmaya karar verdim. Bundan sonra bana sorulan soruları bu köşede sizlerle paylaşıp sizleri aydınlatmaya çalışacağım.Bazı arkadaşlarımız yakınlarına namazın farziyetini anlatmakta zorlandıklarını; namaz kılmayanın, namazını geciktirenin durumunu ve namazın faziletlerini nasıl anlatacakları konusunda bizden yardım istediler. Bunun için bu konularla ilgili olan ayet ve hadisleri aktarmayı uygun gördük.Önce ayetleri sıralayalım:"(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir." (Ankebut: 29/45)."Hepiniz O'na yönelerek O'na karşı gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın." (Rum: 30/31).   "Muhakkak ki Ben, yalnızca Ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl." (Taha: 20/14)"İman eden kullarıma söyle; namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alış-veriş, ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar." (İbrahim: 14/31). "Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir." (Bakara: 2/45).Konuyla ilgili hadislerden bazıları ise şöyledir:Peygamber Efendimiz (s.a.a.) buyuruyor ki:"Amelsiz iman kabul olunmaz. İmansız amel de kabul olunmaz." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr)Ebû Zer'den (radiyallahu anh) rivayetle; "Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) mesciddeyken yanına girdim; şöyle buyurdu: 'Mescidin bir saygısı (tahiyyesi, selâmı) vardır.' Dedim ki: 'Ey Allah Resûlü! Mescidin saygısı nedir?''(Girince) kılacağın iki rek'at namaz' buyurdu. 'Allah Sana, İbrahim ve Mûsâ'nın suhuflarında bulunanlardan hiçbir şey indirdi mi?' diye sorunca, bana, 'Ey Ebû Zer, şunu oku: İyi temizlenen ve Rabbinin adını anıp namaz kılan kimse felaha ermiştir. Siz bilakis dünya hayatını tercih ediyorsunuz, oysa âhiret daha iyi ve daha kalıcıdır. (A'lâ, 87/14-19). Bu, ilk suhuf olan İbrâhim'in ve Mûsâ'nın suhuflarında da vardır.'  Dedim ki: 'Ey Allah Resûlü! İbrâhim ve Mûsâ'nın suhuflarında ne vardı?'Cevaben şöyle buyurdu: 'Bunlarda ibretli şeyler vardı. (Mesela) Ölümü görüp de inandığı halde rahat olan kişiye şaşarım. Cehennemin var olduğunu bilip de gülene şaşarım. Dünyanın içinde yaşayanlarla beraber değiştiğini görüp de tatmin olan kişiye de şaşarım. Kadere inanıp da sonra (yorulup) durana şaşarım. Hesaba inanıp (gereğince) amel etmeyene de şaşarım.' (Rezîn).Peygamber Efendimiz (s.a.a.) buyuruyor ki:"Müslümanlık şu beş (temel) üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in, Allah'ın peygamberi olduğuna iman etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak." (Müslim, Sahîh, İmân no. 19, s. 45). "Kişi ile şirk arasındaki fark, namazın terkidir." (Ahmed, III, 370; Müslim, İman, no: 134, s. 88; Tirmizî, no: 2618-9).    Tirmizî'de, "Küfür ile iman arasındaki fark namazın terkidir" diye geçer. (Ahmed, III, 370; Müslim, İman no: 134, s. 88; Tirmizî, no: 2618-9). "Bizimle onlar (kâfirler, münafıklar) arasındaki fark, kılmayı taahhüt ettiğimiz namazdır. Kim namazı terk ederse kâfir olur." (Tirmizî, no: 2621; Nesâî, Salât 8/1, I, 231 ve İbn Mâce, no: 1079).Zürare rivayet eder:"Ebu Abdullah'a (Ca'fer es-Sâdık Aleyhisselam), '? Kim imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o âhirette de ziyana uğrayanlardan olur' (Maide: 5/5) ayetini sordum.'Bundan maksat, insanın ikrar ettiği bir ameli terk etmesidir. Bir kimsenin hastalık veya unutturucu bir meşguliyet olmaksızın namazı terk etmesi de böyledir' buyurdu." (Usûl-i Kâfî, c.2, s.631; Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ca'fer es-Sâdık, s.632).