Ne dertliymişsin be Türkiye’m!

AK Parti Gençlik Kolları resmi Twitter hesabından, "Sen kimsin?" başlıklı, deve görüntüleriyle başlayan ve "Gençsin, daha yeni başlıyorsun. İşin çok, derdin çok" sözlerinin arkasından tarih, din, siyaset, spor ve bilim dünyasından birçok isim sayılan video; "Sen, Recep Tayyip Erdoğan'sın" söz ve görüntüsüyle bitiyor.

Kimin ne olduğunu, ne olacağını ben bilmem ama bu video ile adeta vatandaşın yarasına neşter vuruldu. Oraya sonra geleceğim.

Bazı siyasetçiler ve yazarlar hemen, 'video da neden Atatürk yok' sözde tepki sorusunu sordu. 

Atatürk vardı. Ama AKP iktidarının görmek ve göstermek istediği Atatürk vardı; "Aydın'da Mustafa Kemal'e, çiftçinin halini anlatan genç Menderes de sensin" diyordular! 

Ama hesap edemedikleri Atatürk olmadan ne Menderes olurdu, ne Demirel, ne Özal ve ne de Erdoğan.

Benim için bu video, 'müflis tüccar eski defterleri açarmış' sözünün tam karşılığıdır. Çünkü videoda güncel hiçbir soruna vurgu yok. Plan yok, proje yok. Çare yok, çözüm yok. Gaz var, gaz var, gaz var.

Bu videoyu hazırlayan AKP gençlik kollarının hedefi bambaşkaydı. Ama bu video ile milletin yarasını deştiler. Doğudan batıya siyasi, hukuki, sosyal, ekonomik, adalet serzenişleri yükselti. 

Yapılan yorumları, haykırışları, vurguları tek tek okudum; Ne dertliymişsin be Türkiye'm, dedim. (İsimleri yazmıyorum) İşte AKP Gençlik kollarının, 'Sen, kimsin' videosuna yapılan yorumlar; 

Ben; "Askıdaki anayasa, komadaki hukukum!"

Ben; "Günde 3 öğün simit çay ile karnımı doyurmaya özendirilen, beş kişilik bir ailenin evladıyım"

"Ben, babamın cesedimi sırtında çuvalla taşıdığı bir buçuk yaşındaki Muharrem'im."

"Ben, oğlunu madende kaybetmiş kara lastikli Recep Amcayım."

"Ben, varoşum, gece kondu nesliyim. İyi günde görmezden gelip, kötü günde çağırdığınız halkım ben!

Ben; "Cebindeki 2,5 TL ile İş-Kur'un kapısından eli boş dönen emekçiyim."

Ben; "Eşim, benden pazar alışverişi için para istediğinde odaya gidip, cebimden 1,5 TL çıkıp, eşime söyleyemediğim için intihar eden Ali Kabasakal'ım."

"Ben, terörist yaftası yapıştırılıp, KHK ile görevine son verildikten sonra cezaevine konulan, tahliye olduktan sonra ise vatani görevini yaparken şehit edilen Zekeriya Burak'ın oğluyum." 

"Biz, diplomalı işsiz adaylarıyız, Tekel işçilerinin çocuklarıyız, faşizme boyun eğmeyince münafık ilan edilen Müslümanlarız…"

(Bakana) Ben, "dilenci değilim, görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda..." diyen Dilek Özçelik'in çığlığıyım."

"Ben, tacize, şiddete uğrayan, katledilen kadınlarım. Onların annesiyim, kardeşiyim, ablasıyım, arkadaşıyım ben."

Ben; "Bir sapık tarafından alıkoyulup, günlerce tecavüze uğrayan, yaşadıklarını kaldıramayıp kendi yaşamından vazgeçen İpek Er'in annesiyim ben."

"Ben; Nadira Kadirova'yım, Dilek Özçelik'im, Emine Bulut'um ben."

"Ben, 80 yaşında çocuklarına bakmak için ıhlamur satan, (zabıtalarca) elinden ıhlamurları alınan, hüngür hüngür ağlayan amcayım ben."

"Soma'daki madenci katliamında, 'oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı' diyen madenci annesiyim ben!

"Odun alacak parası olmadığı için fön makinesini çalıştırıp, çocuklarının eline vererek kendini asan anneyim ben".

"İstanbul'daki köprüden geçmediğim, Malatya'daki hastanede yatmadığım, İzmir'deki yoldan geçmediğim için, yandaş müteahhitlerinize ceza ödemek zorunda bıraktığınız Diyarbakırlı, Yozgatlı, Sivaslı, Adanalı, Karslı vatandaşım ben..!"

"18 yıldır tek başınıza yönettiğiniz ülkede, askıda ekmeğe muhtaç ettiğiniz Ayşe teyzeyim ben!

"30 yıl çalışıp, 10 bin gün prim ödediği halde emekli etmediğiniz Ahmet amcayım ben!"

"Ben, EBA'ya erişemeyen öğrenciyim!

Ben, ürününü satamayan çiftçiyim!

Ben, siftah yapamayan esnafım!

Ben, dolarla maaş alamayan işsizim!

Ben, adalet arayan KHK'lıyım!

Ben, haksız yere tutuklanan gazeteciyim!

Ben, insan onuruna yakışır hayattan yoksun bıraktığınız halkım".

"Ben adını karaladıkça belirginleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'üm!"

Dertlenme Türkiye'm. Umutsuzluğa kapılma.

Hz. Mevlana'nın dediği gibi; "Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler var. Karanlığa doğru yürüme, güneşler var."

Kendi hayatını, sana ve vatanına adayan Hüseyin Baş var. Baş'ın, Milli Ekonomi Modeli var.