‘Ne kadar komünist bir ülkeymişiz’
12.01.2022 00:00:00
1986-2020 döneminde ülkemizde hükümetler tarafından gerçekleştirilen özelleştirmeklerden elde edilen toplam gelir 70.4 milyar dolar.
Bu meblağın nerelere harcandığının verisine kalem kalem erişmek maalesef benim için mümkün olmadı.
Ancak -Türkiye'de pek mümkün değil ama- bir kuruşun dahi boşa harcanmadığını varsaysak bile bu kadar özelleştirme hiçbir yaramıza merhem olmamış.
Türkiye'nin borçları da bunu teyit ediyor.
Özelleştirmelerin yapıldığı bu yıllardaki Türkiye'nin dış borçlarına baktığımızda karşımıza hiç de iç açıcı olmayan bir tablo çıkıyor karşımıza.
Türkiye'nin toplam dış borcu 1990 yılında 52.4 milyar dolar seviyesindeyken 2021 yılı itibarıyla ülkemizin brüt dış borç stoku 435 milyar doları aşmış durumda.
Özelleştirme furyası Ak Partili yıllarda patlama yapmış.
Özelleştirmelerdeki bu patlama 'babalar gibi satacağız' demesiyle hatırladığımız, dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın sözlerine de yansımıştı.
Temmuz 2007'de özelleştirmelerle ilgili yaptığı açıklamada Ak Partili Unakıtan, "Özelleştirmede satıyorsun satıyorsun bitmiyor. Bu kadar komünist bir ülkeymişiz. Komünizmin ağdalısıymışız. Ulaştırma, çimento, kâğıt, şeker, her şey devlete ait. Bir berber dükkânları kalmış özel teşebbüsün elinde" ifadelerini kullanmıştı.
Satılacak kurum ve kuruluşların bittiğini görmeye Kemal Unakıtan'ın ömrü yetmedi, ancak şimdi satılacak fazla bir şey kalmadı.
Son olarak 27.8 milyar liralık varlığı ve 4.6 milyar liralık dönem kârı olan
TEİAŞ özelleştirme kapsamına alınmış durumda.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in verdiği yanıta göre bu kârlı şirketimizin satılmasının nedeni 'Türk sermaye piyasalarına güçlü ve yatırımcı tabanı geniş bir şirket kazandırmak' imiş.
Bunca şirketimizi haraç mezat sattığımız halde elimize koskocaman bir hiç geçtiği halde özelleştirmeyi kendine şiar edinmiş Ak Parti hükümeti tarafından satışlar hâlâ böyle komik gerekçelerle savunulabiliyor.
Ancak milletimiz elbet buna bir 'dur' diyecektir.
Bu bağlamda Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın sosyal medya hesaplarından sık sık özelleştirmelerle ilgili yaptığı paylaşımlar çok dikkat çekiyor.
Bu satırları yazarken son yaptığı paylaşımda 2003 yılında satılan Taksan AŞ'yi hatırlatan Hüseyin Baş, "Yıllık kârı 1.250 milyon dolar iken, kasasında 1.8 milyon TL nakdi, 30 milyon dolar değerindeki mal varlığı ile
10 milyon dolara satıldı. Geri alacağız!" ifadelerini kullandı.
Büyük fedakârlıklarla kurulan şirketlerimizin peşkeş çekilmesine dur demeyi hedefleyen ve bu şirketleri yeniden yüzde yüz milletin malı yapmaya ant içmiş, Prof. Dr. Haydar Baş'ın izinde yürüyen bir lider ve bir kadronun olması ülkemiz için çok ama çok önemlidir.
Sayın Hüseyin Baş'ın bu paylaşımları, milletimiz kendine ait şirketlerin haraç mezat satılmasına 'dur' demeye karar kıldığında, bunu hayata geçirecek Bağımsız Türkiye kadrolarının da hazır olduğunu göstermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Enerji masasında Türkiye neden yok? / 08.11.2025
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
