Ne varsa gençlerde var

Ülkemizin emsalsiz güzellikteki yeşil gerdanlıkları ormanlarımız günlerdir yanıyor.

Beceriksiz yönetim ve vurdumduymaz siyaset yüzünden kurtarılabilecek ormanlarımızın yanışını yüreklerimiz kanayarak izliyoruz.

Keşke tek çözümsüz sorunumuz bu olsa…

İç ve dış politikada ülkemiz sürekli kan kaybediyor.

Koronavirüs salgınıyla mücadeleyi sürüyor, ancak şu Delta denen varyant yüzünden vaka sayıları ve can kayıpları ürkütücü bir şekilde yeniden artışa geçti.

5 milyona yaklaşan Suriyeliler kusturacak derecede ülkemize dolmuşken şimdi de 'bir tek onlar eksikti' dedirtecek seviyede bir Afgan göçmen akını başladı.

ABD'nin bu Afganlara 'Türkiye'ye gidin' dediği ortaya çıktı. 

Hükümetten cılız birkaç tepkinin dışında bir tedbir konusunda hareket gelmiş değil.

Hükümetin yanlış politikalarından yıllardır darbe yiyen ekonomi, özellikle de küçük esnafın yaşadığı sorunlara ise koronavirüs salgını tuz biber ekti.

İşsizlik aldı başını gidiyor.

Gemi azıya alan enflasyon canavarı yüzde 20'lerde dahi duracak gibi değil.

Liyakatin mezara gömüldüğü, liyakat yoksunlarının 3-5 yerden maaş alarak keyif sürdükleri, yangından evleri yanmış insanlara AKP'li bir belediye başkanının 'Size düşük faizle yeni ev yapacağız. Evleri yanmayanlar keşke bizim evimiz de yansaydı diyecek' cümlelerini utanmadan sarf edebildiği, sel ve yangın gibi afetlerde mağdur olmuş vatandaşlara Cumhurbaşkanının çay paketi fırlattığı ülkemizde güzel şeyler de olmuyor değil.

Olimpiyatlarda genç sporcular yüzümüzü güldürüyor.

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda milli sporcular okçuluk, jimnastik, boks, güreş ve voleybolda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. 

Oyunlarda şu ana kadar 6 madalya alan ve 2 madalyayı da garantileyen milli sporcular, farklı branşlarda tarihi başarıya imza attı.

Milli sporcular Mete Gazoz, Yasemin Adar, Rıza Kayaalp, Ferhat Arıcan, Busenaz Sürmeneli, Buse Naz Çakıroğlu tarihe geçerken, A Milli Kadın Voleybol Takımı da elde ettiği sonuçla Türk sporunda ilkleri yaşatan ekip oldu.

Türkiye oyunlarda şu ana kadar bir altın, 5 de bronz aldı.

'Ne varsa gençlerde var' dedirten bu Türkiye'ye onurlandıran başarılar, ülkemiz için umudun, azmedip olimpiyatlarda tarihi başarılara imza atarak yüzümüzü güldüren gençlerde olduğunu gösteriyor.

Yukarıda Türkiye'nin sorunlarını, gençlerimizin olimpiyatlardaki alkışlanacak başarılarını dile getirmek için saymadım elbette.

Yüzümüzü gençlere çevirdiğimizde ülkemizin tarihi başarılara imza attığını, ancak Türkiye'yi yöneten mevcut siyaset anlayışına döndüğümüz zaman ise sorunlar yumağından başka bir şey görmediğimize dikkat çekmek istedim.

O yüzde siyasette de gençleşme zamanı çoktan gelmiş durumda.

Bu bağlamda Türkiye'nin en genç lideri olan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, çok iddialı ve istikrarlı bir siyaset izleyerek kendinden sıkça söz ettiriyor.

Son yaptığı çıkış ise kolay kolay unutulacak gibi değil.

3 Ağustos'ta sosyal medya hesabından BTP Genel Başkanı Baş, "Dolar 8.80 TL civarından 8.35 TL'lere kadar düştü. En fazla 10 gün içinde Cumhurbaşkanı faizlerin düşürülmesinden bahseder ve doların 9 TL yolculuğu başlar. Not edelim" ifadelerini paylaşmıştı. 

BTP liderinin bu ifadelerinden sadece 1 gün sonra, 4 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok TV'de birden yayımlanan ortak canlı yayında, "Ağustos ile birlikte enflasyonda da düşüşü göreceğiz. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Zira faiz oranlarında da bir defa düşüşe geçiyoruz ve yüksek faiz yok" dedi.

Erdoğan'ın bu sözlerinden sonra dolar kuru dün 8.57 liranın üstünü gördü.

Bu öngörü bizlere 'helal olsun başkan' demekten başka bir çare bırakmıyor. 

30 yaşındaki bir genel başkan düşünün bugün bir tespit yapıyor ve kurduğu cümleler ertesi gün bizzat iktidardaki siyasilerin yaptıkları açıklamalarla gerçek oluyor.

Bu yaşadığımız olay tek başına eskimiş, dinozorlaşmış siyasetin Türkiye'de artık söyleyecek sözü kalmadığının, gençlerin büyük bir dip dalgası halinde ülkemizin geleceğine mühürlerini vurmak üzere olduklarını gösteriyor.