Neden Ali ve neden son yıl?

Prof. Dr. Haydar Baş vesilesiyle yüz yıllardır saklanan eşsiz bir hazineye, ilahi hazineye ulaştık. Ehl-i Beyt gerçeği ile tanıştık. Veda Hutbesi, Gadir Hum Hutbesini anlamaya başladık.
Tabi her zamanki gibi fasıklar, münafıklar saldırıya geçti. Cahiller ise anlama, tanıma gayretine girmektense münafıkların yanında yer almayı tercih ettiler.
Evet, Sayın Baş, Ehl-i Beyt gerçeğini ortaya koyduktan sonra bazı kesimler itiraz edemediler ama kabul de etmediler. Akılsızca saldırmaya kalktılar. 
Mesela Gadir Hum Hutbesi? Hiç kimse böyle bir hutbe yoktur, diyemedi. Vardır ama Peygamberimiz orada 120 bin değil de en fazla 10 bin kişiye hutbe verdi. O sıcakta o kadar insanı nasıl bir araya toplar.
Evet, Peygamberimiz, Ehl-i Beyt'in değerini anlattı. "Ben, kimin mevlası ise Ali'de onun mevlasıdır" dedi ama bu Ali'nin, halife ilanı anlamına gelmez. Evet, Taberi'de, Hakim'de şöyle şöyle yazıyor ama onlarda o anlama gelmez, Maide 67. Ayeti orda değil şurada inmiştir, Maide 3. Ayet o anlamı taşımaz gibi yazılar okuyorum. 
Bu kişilere cahil desem, değil. Aptal desem, değil. Ya fasıktır, ya da münafık. Başka tabir yok sözlükte. 
Gadir Hum'da, en az 120 bin sahabe olduğunu ve Ali'nin hilafe ilan edildiğini bir kaç sahabe ağzından ifade edelim. 
Zeyd b. Arkam yoluyla rivayet edilir; Ebu Tufeyl diyor ki: "Ben onu Resûlullah'tan işittim, orada olanların hepsi de onu gözleriyle görüp kulaklarıyla işittiler." (Nesai, Hasais, 21; İbn-i Kesir-i Şami, Tarih, c.5, s.208). 
Harezmî, Menakib'da bu konuda şöyle yazmıştır: "Resûlullah (s.a.a) onu çok yüksek sesle buyurdu." (s.94). 
İbn-i Cevzi, Menakıb'ında, "Veda Haccı'nda Resulullah ile beraber olan 120 bin kişi onun sözlerini duydu" diye belirtmektedir. (Allame Emini, el-Gadir).
BAKIN! Peygamberimiz (sav) Gadir Hum'da verdiği o meşhur ve uzun hutbesinin bir bölümünde şöyle buyurdu;    
"Allah için nefsim hususunda kulluğumu itiraf ediyorum ve O'nun Rab olduğuna tanıklık ediyorum. Bana vahyettiği her şeyi eda ediyorum. Zira eğer onu eda etmezsem Bana azabının ineceğinden korkuyorum. 
Şüphesiz O'nun azabını her ne kadar büyük düzen kursa da ve dostluğu halis olsa da hiç kimse def edemez. Allah'tan başka ilah yoktur. Allah, Bana Ali hakkında nazil buyurduğunu tebliğ etmediğim taktirde risaletimi eda etmemiş olacağımı ilan etti. Beni insanların şerrinden koruyacağını garantiledi. Allah kifayet eden ve yücelik sahibidir.
Allah bana şöyle vahyetmiştir: "Ey Peygamber! Rabbinden Sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah, Seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kâfirlere yol göstermez." (Maide 67)
Ey insanlar! Ben, Allah'ın Bana nazil buyurduğu her şeyi ulaştırma hususunda kusur etmedim ve Ben bu ayetin nüzul sebebini sizlere beyan ediyorum:
Cebrail üç defa Bana nazil oldu ve Selam sahibi olan - ki o Selam'dır- Rabbim tarafından bu toplantı yerinde ayağa kalkmamı, siyah ve beyaz (ırktan) herkese, "Ali bin Ebi Talib benim kardeşimdir, vasimdir, ümmetim üzerinde Benim halifemdir ve Benden sonra imamdır. O'nun Bana yakınlığı Harun'un, Musa'ya olan yakınlığı gibidir. Sadece şu farkla ki Benden sonra peygamber gelmeyecektir. O, Allah ve Resulünden sonra sizlerin ihtiyar sahibidir." diye ilan etmemi emretti. 
Allah bu konuda kitabından Bana bir de ayet nazil buyurdu: "Şüphesiz sizin veliniz Allah Resulü, iman edip namaz kılanlar ve rüku halinde zekat veren müminlerdir." (Maide 55)
Namaz kılıp, rüku halinde zekat veren ve her halinde aziz ve celil olan Allah'a yönelen kimse Ali bin Ebi Talib'tir."
PEYGAMBERİMİZ (sav) BU GÖREVDEN AFFINI İSTEMİŞ
"Ey insanlar! Ben, Cebrail'den Benim için Allah'tan, Beni bu önemli şeyi tebliğ etmekten mazur görmesini dilemesini istedim. Zira takva sahiplerinin az olduğunu, münafıkların çokluğunu, kınayanların fesadını, İslam'ı alaya alanların hilelerini biliyorum. Onlar, Allah'ın Kitabında kendilerini şöyle nitelendirdiği kimselerdir:
"Bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. Onu önemsiz bir şey sanıyordunuz, oysa Allah katında önemi büyüktür." (Nur 15)
Peygamberimiz (sav) Gadir Hum'da münafıklardan şikâyetçi oluyor. (yarın)