Alman Federal Meclisinin 3 Türk üyesi , Almanya'da yaşan Müslüman kadınlara bakın ne diyor; "Almanya'da yaşıyorsunuz başörtülerinizi çıkarın . Türk erkeği modern bir kıyafetle dolaşırken , eşinin başörtüsü takarak uzun bir palto giymesi yakışmıyor. Başörtülerinizi çıkarın." Bu açıklamayı ben insanlık adına yapılmış en talihsiz açıklama olarak değerlendiriyorum. Almanya'nın emellerini 3 tane kendini bilmez Türk milletvekilini kullanarak yaptırılması da olayın daha vahim olduğunun göstergesidir. Almanya'nın borazanlığını yapan milletvekilinin bir tanesi saçını kısacık erkek gibi kestirmiş olmasına, saçı başı da darmadağın olmasından dolayı; saçını neden kısa kestirdi diye karışan var mı, yok. Onun şekline- şemaline karışan var mı? Yok. Onlara buradan tavsiyem kimse sizin şeklinize şemailinize karışmıyorsa lütfen sizler de olduğunuz konumun ağırlığına yakışacak şekilde hareket ediniz. Almanya'da, yerden yere vurduğunuz kişiler, haklarına sahip çıksın diye sizleri o konuma getirmiştir. Uyum sağlamanın başörtüsü ile alakasını nasıl kurdunuz anlam vermek çok zor. Şimdiye kadar böyle bir şey yoktu da şimdi mi ortaya çıktı!... Şunun farkına artık varmamız gerekmektedir. Bütün Avrupa ülkeleri insan haklarından bahsediyor. Hangi insan haklarından bahsettiklerini açıklarlarsa da çok memnun olacağım. Dünyanın neresinde olursa olsun insanın başı açıkmış, kapalıymış incir çekirdeğini doldurmayacak konuları konuşmaktan vazgeçelim. Ülkemizi Dünya lideri nasıl yaparız bunları konuşalım. Şekle bakmak yerine beyinlere bakmakta fayda var. Çağ dışı ve çağdaşlık ne demek? Nasıl bir insan çağdaş olur? Veya çağ dışı olur bunun kriterleri nelerdir? Bunun açıklamasını o 3 Türk milletvekilinden bekliyorum. Eskiden bu yana devam eden son 2-3 yıldır şiddetini arttıran Avrupa ülkelerinden ülkemiz üzerine oynan oyunları anlatmamıza gerek yok. Sıcak gelişmeler olarak; Fransa olayı, Papanın ağzından dökülen sözler, peygamber efendimize yapılan hakaretler. Bunları daha çoğaltabiliriz. Bu olayların perde arkasını araştırırsak 2 olguyla karşılaşırız: Dinlerarası Diyalog ve iktidarın tavizkar politikaları.Şunu da hatırlatmak istiyorum. Papaya mektup yazarak Dinler arası diyalogu servis edenler şimdi nerede? Bu olaylar hakkında neden fikir beyan etmiyorlar. Dinler arası diyalogu öve öve bitiremeyenler, dinlerin kardeşliğinden söz edenler, Dinler arası diyalog palavrasını dilinden düşürmeyenler şimdi neredeler! Peygamber efendimize hakaret ettirmek için mi diyalog yaptılar. Fransa olayına, Papanın Peygamber efendimiz hakkında sarf ettiği sözlere, ayrıca bütün Avrupa'nın birlik olup peygamber efendimize yaptığı hakaretler konusundaki gelişmeler hakkındaki görüşleri nelerdir? Gece gündüz yalandan yere ağlayıp, kendine acındırmasını çok iyi beceren şahıs, neden çıkıp bu konulardaki fikirlerini Müslüman Türk milleti ile paylaşmıyor? Yalandan yere ağlamayı bırakıp bu konulardaki fikirlerinizi Müslüman Türk halkıyla paylaşmanızı tavsiye ediyoruz. Dinler arası diyalog Türk coğrafyası başta olmak üzere bütün Ortadoğu'yu Hıristiyanlaştırma projesidir. Bunun başını ülkemizde kimin çektiğini de aktarmamıza gerek yok. Artık sağır sultan dahi biliyor. Benim tavsiyem Türk halkının uyanık olmasıdır. Eğer bu şahıs, "Dinlerarası diyalog ülkemizi Hıristiyanlaştırma projesi değil de Dinlerin kardeşliği projesi" diyorsa; Fransa olayına, Papanın Peygamber efendimiz hakkında sarf ettiği sözlere, bütün Avrupa'nın birlik olup peygamber efendimize yaptığı hakaretler konusundaki gelişmeler hakkında görüş beyan etmelidir. Türkiye'deki yazarlar veya eleştirmenler aleyhinizde en ufak bir şey yazdığında veya seslendirdiğinde fikirlerinizi hemen ortaya koyuyorsunuz. Ayrıca diğer gündemlerle ilgili de; Dinlerarası diyalogun elebaşısının fikirlerini çarşaf çarşaf görüyoruz. Bundan önceki papaya mektup yazıp dinlerin kardeşliğini savunuyordu. Kendine bağlı medya kuruluşları da bu bir devrim, diyordu. Dinlerin kardeşliğini savunduğunuz zihniyetin devamı olan bu papa Peygamber efendimize hakaret etti. Bu konuda neden sessiz kalıyorsunuz!... Yoksa! sessiz kalmakla Peygamber efendimize hakaret edilmesine razı mı geliyorsunuz?Avrupa, basınından Papasına kadar Türk milletinin üstüne gelirken, nerede bu diyalogcular ve elebaşıları? Diyalogları ile bundan önceki papayı Müslüman yapacağız teranelerini uyduranlar şimdiki papayı Müslüman yapamadılar mı? Papayı ve Avrupa'yı neden ikna etmiyorlar? Yoksa aşk tek taraflı mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İsmail Çetin / diğer yazıları
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023