Gözlerimiz Irak'taki vahşete, Afganistan'daki sivil katliamlara, Çeçenistan'daki insanlık dışı uygulamalara, Filistin'deki soykırıma çevrilmişken Nijerya'da yeniden patlak veren iç çatışmalar gözlerimizi buraya kaydırdı.
Geçtiğimiz haftalarda verimli toprakların paylaşımı konusunda kabileler arasında başlayan çatışmalarda son olarak 650 kadar insan öldürüldü.
Öldürülenlerin hemen hepsi Müslüman.
Nijerya'nın yüzde 50'ye yakını din olarak Müslümanlığı seçmiş durumda. Yüzde 35'lik dilimdeki Hıristiyan kabilelerin başlattığı Müslüman kıyımı Afrika'nın güney ve batı coğrafyadaki ülkeleri de tehdit ediyor.
Nijerya 1960'ta İngiltere'den bağımsızlığını kazandıktan sonra,Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında çıkan savaşlarda binlerce kişi ölmüştü. Bu yeni saldırılar da bunun devamı niteliğinde.
120 Milyon nüfusa sahip Nijerya Federal bir Cumhuriyet ile yönetiliyor. 15 eyaletten oluşan ve kıyı sahilleri ile turizmin önemli merkezlerinden olan Nijerya'da, basın devlet kontrolünde.
Beyaz Adam'ın bu ülkeden çekilmesinden sonra bağımsızlık adına atılan adımlarda belli mesafe sağlanamadı.
Yeraltı zenginliklerine sahip Nijerya'nın yerüstündeki toprak paylaşımı hususunda patlak veren olaylarda Müslümanlar'ın üzerine oyunlar oynanması ülkedeki hassas dengeleri de sarsmakta.
Güney bölgelerinde yaşayan zengin kesimler ile iç kesimlerde yaşayan Nijeryalılar arasında hem ekonomik hem de dini farklılaşma hakim.
Okur yazarlık oranı ülke genelinde yüzde 60'larda.
Demografik açıdan Afrika'nın en büyük ilk on ülkesi arasında olan Nijerya'da uluslararası kurumların da etkin ağırlığı görülüyor.
Gazete ve televizyonların kontrolü batı destekli kişilerin elinde. İşin püf noktası da burada.
Son birkaç yıl içerisinde medyanın Müslüman kesime bakışı negatif . Her yıl tekrarlanan şiddet olaylarında Hıristiyanlara omuz vererek Müslümanlar'ı katleden zihniyetin biran evvel durdurulması gerekiyor.
Müslümanlar dünyanın değişik coğrafyalarında katledilmeye devam ediyor.
Ne Kuzey-Güney ekonomik savaşı, ne Emperyalizm-Bağımsızlık mücadelesi;dini motiflerin içerisinde barındırıldığı vahşetin bir yansıması.
Bir uçtan diğer uca bir dinin kıskaca alınması.
Geçtiğimiz haftalarda verimli toprakların paylaşımı konusunda kabileler arasında başlayan çatışmalarda son olarak 650 kadar insan öldürüldü.
Öldürülenlerin hemen hepsi Müslüman.
Nijerya'nın yüzde 50'ye yakını din olarak Müslümanlığı seçmiş durumda. Yüzde 35'lik dilimdeki Hıristiyan kabilelerin başlattığı Müslüman kıyımı Afrika'nın güney ve batı coğrafyadaki ülkeleri de tehdit ediyor.
Nijerya 1960'ta İngiltere'den bağımsızlığını kazandıktan sonra,Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında çıkan savaşlarda binlerce kişi ölmüştü. Bu yeni saldırılar da bunun devamı niteliğinde.
120 Milyon nüfusa sahip Nijerya Federal bir Cumhuriyet ile yönetiliyor. 15 eyaletten oluşan ve kıyı sahilleri ile turizmin önemli merkezlerinden olan Nijerya'da, basın devlet kontrolünde.
Beyaz Adam'ın bu ülkeden çekilmesinden sonra bağımsızlık adına atılan adımlarda belli mesafe sağlanamadı.
Yeraltı zenginliklerine sahip Nijerya'nın yerüstündeki toprak paylaşımı hususunda patlak veren olaylarda Müslümanlar'ın üzerine oyunlar oynanması ülkedeki hassas dengeleri de sarsmakta.
Güney bölgelerinde yaşayan zengin kesimler ile iç kesimlerde yaşayan Nijeryalılar arasında hem ekonomik hem de dini farklılaşma hakim.
Okur yazarlık oranı ülke genelinde yüzde 60'larda.
Demografik açıdan Afrika'nın en büyük ilk on ülkesi arasında olan Nijerya'da uluslararası kurumların da etkin ağırlığı görülüyor.
Gazete ve televizyonların kontrolü batı destekli kişilerin elinde. İşin püf noktası da burada.
Son birkaç yıl içerisinde medyanın Müslüman kesime bakışı negatif . Her yıl tekrarlanan şiddet olaylarında Hıristiyanlara omuz vererek Müslümanlar'ı katleden zihniyetin biran evvel durdurulması gerekiyor.
Müslümanlar dünyanın değişik coğrafyalarında katledilmeye devam ediyor.
Ne Kuzey-Güney ekonomik savaşı, ne Emperyalizm-Bağımsızlık mücadelesi;dini motiflerin içerisinde barındırıldığı vahşetin bir yansıması.
Bir uçtan diğer uca bir dinin kıskaca alınması.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005