Nübüvvetin ruhu bize hayat verdi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanlığı'nın verdiği 3 binden fazla kişinin katıldığı iftar yemeğine onur konuğu olarak şeref veren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş iftar yemeği sonrası çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'de 40 binden fazla kilise evinin açılmasına izin veren hükümetin cem evlerine ibadethane statüsü vermemesini eleştiren Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Bugün Türkiye'de 50 bin kilise evi açılmıştır. Kiliselere bu kadar cömert olan iktidarda "cem evleri hukuki bir statüye kavuşsun, burası da bir ibadethane, bir merkez olsun" taleplerine "hayır orası ibadethane olmaz" tavrı var. Yani bir taassupla insanımızın önünü kapatırken onun önünü kilise adına açıyorlar. Ben diyorum ki şu anda mescitlerin, camilerin boşalmasının temel nedeni budur" dedi.  Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Arkadaşlar takriben 4 yıl evvel Ankara'da arkadaşlarla bir teravih namazı kılıyoruz. O zaman Ulucanlar'da kalıyorum. İnanır mısınız tam Teravih vakti bir eğlence bir nara, bir saz sesi geliyor ki aman Ya Rabbi. Bu nedir diye sordum. Dediler ki; Belediyenin düzenlediği eğlenceler. Sevgili arkadaşlar meğer bu sadece Ankara'da değil, Türkiye'de AKP'li belediyelerin olduğu her yerde varmış. Eğlence olmayacak mı? Olacak ama bizim ibadete saygımız, hürmetimiz var. Ne olur ondan sonra siz bunu hayata geçirseniz? Kısaca sevgili arkadaşlar Türkiye'de dindar olduklarını iddia edenlerin İslam'ı ve Müslümanlığı getirdikleri nokta burası. Bunların gerçek manada Müslümanlıkla tanışmaları da sizlerin toplumda Müslümanlığı temsil etmenize bağlıdır. Yani siz bu işi sahtekârların elinden almaya mecbursunuz." Türk nesli nübüvvetin ruhuyla hayat bulduTürkiye üzerinde oynanan oyunların dünyanın başka hiçbir ülkesine karşı oynanmadığını söyleyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Ben ilahiyatçıyım, aynı zamanda felsefe doktoruyum ve de ciddi araştırmalarım var. Kardeşlerim Türkiye'de oynanan oyunlar bana öyle geliyor ki dünyanın başka hiçbir yerinde oynanmıyor. Neden diyeceksiniz. Anadolu coğrafyasında bulunan insanları Müslüman edenler 1071 yılında Alparslan'la Anadolu'ya gelen Alperenlerdir. İkincisi, 1230 yılında Anadolu'ya gelen Hacı Bektaş-ı Veli ve ekibidir. Hacı Bektaş-ı Veli Horasan erenlerinden Ahmet Yesevi'nin yetiştirdiği çok büyük bir insanı kâmildir. Hacı Bektaş'ın babası Araptır, İmam Musa'nın torunlarından. Ama anası Türkmen Türklerindendir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin babası Horasan'a geliyor ve orada Türkmen Türkleriyle izdivaç edip kaynaşıyorlar. Türklerin İslam'ı algılaması yaşaması İslam dünyasından çok farklıdır. Kerbela hadisesinden sonra Peygamber Efendimizin torunları Maveraünnehir ve Horasan'a gidiyorlar. Buralar biliyorsunuz Türklerin anavatanı, Türklerle tanıştılar yuva kurdular. Böylece Türk nesli nübüvvetin ruhuyla hayat buldu. Türk milletinin imanı şu anda diyebilirim ki dünyada hiçbir millette yoktur. Onun için cenabı Allah bu millete asakirullah ünvanı vermiştir. Dünyada söyler misiniz Allah hangi millete asakirullah ünvanı vermiştir?" Türk kimliği aşağılanıyor"Bu benim güzel yurdumda bu makama yükselmiş milletimin Türk kimliğine hakaret yetmiyormuş gibi silmeye çalışılıyor" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Türk milletini devletini, cemiyetini, toplumunu ve sivil toplum kuruluşlarını yok etmeye çalışıyorlar. Şimdi inşallah biz Bağımsız Türkiye Partisi hareketi olarak buna engel olacağız. Bu bir haksızlıktır, zulümdür. Bu zulme biz karşı çıkıyoruz. Onun için hiç kimsenin bu aştı, bu muhabbeti, bu sevdayı, bu birliği engellemeye iktidarı olamayacaktır" dedi.Dünya Türk milletini bekliyorArapların Lawrence gibi İngiliz ajanlarıyla birlikte düzenli bir ordu kurup Türk'ü Arap coğrafyasından çıkardığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, "Türk'ün o dünyadan çıkışından bugün kadar sevgili kardeşlerim o dünyanın iki yakası bir araya gelmemiştir" dedi. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Hala huzuru, saadeti ve mutluluğu bulamamışlardır. Dünyanın en büyük zengin kaynakları ellerinde olmasına rağmen aç, susuz ve biçare bir durumdalar. Türk milleti Avrupa, Asya'ya ve Uzakdoğu'ya Allah için sefer etmiş, ilahı kelimetullah için mücadele etmiş ve de büyük bir medeniyet inşa etmiş hakikaten büyük bir millettir. Eğer bu büyüklüğü göremezsek ufkumuz dar olur. Biz öyle büyük zatların torunları ve evlatlarıyız ki bugün hal bize yaraşmaz ve yakışmaz. Dünya bugün Türk milletini bekliyor. Dünyada can emniyeti kalmadı, mal emniyeti kalmadı, namus emniyeti kalmadı, din ve vicdan emniyeti kalmadı. Ama Türk'ün dünyaya adalet dağıttığı günde bütün bunların tamamı doya doya yaşanır."